HSD komutanı Mahmut Berxwedan veya PKK’deki ismi ile Mahmude Reş konuşmuş. “Eğer Peşmerge gerilla alanlarına saldırırsa bizde tarafsız kalmayız, kimi tutacağımız belli” demiş. Lafı hiç uzatmaya gerek yok Mahmude Reş’in yaptığı konuşmanın tek bir yorumu vardır: Bu tehdit ahlaksız bir tehdittir.
HSD talimatlarını PKK’den alıyor
Mahmude Reş’in yaptığı tehdit HSD’nin kimliğini tekrar sorgulamayı gerektiriyor. Çünkü HSD bir PKK yapılanmasıdır. Her ne kadar tüm Kürtler hassasiyetler nedeni ile susmuş, hataları görmezden gelmiş olsa da HSD bir PKK yapılanmasıdır. Ve bu gerçek her gün geçtiğinde tekrar tekrar karşımıza çıkmaktadır. HSD direk Murat Karayılan’ın yönettiği HSM (Halk Savunma Merkezi) denen kuruma bağlıdır. Taban onların olmaya bilir ama yöneticiler PKK-HSM’den talimat almaktadır. Rojava Kürtlerinin kaderi PKK’nin bir gurup yöneticisinin elinde bir oyuncak olmuştur. Cemil Bayık, Mustafa Karasu gibi Türk solu şerbetini içmiş bir gurup ihtiyar kendi kafalarındaki proje için tüm Rojava’yı ateşe atmaktan çekinmediler, çekinmeyecekler.
PKK Rojava’nın kaderinin ortasına oturmuş, kalkmıyor
HSD-YPD-Özerk Yönetim şu bu ne derse densin PKK kendi kadrolarını Rojava Kürtlerin kaderinin ortasına bir taş gibi oturtmuştur. Rojava’da 1 milyon Kürdü göç ettirdiler. Kalan bir yüz bin Kürdün de yarısından fazlasının gözünü korkuttular. Geri kalanların da çoğu apolitik, sadece var olanın peşinden sürükleniyor. Bir de PKK’nin her zaman piyasa sürdüğü sayısı tüm Rojava’da 4000 bulmayan bir radikal kitlesi var. PKK her canı isteyince bu kitleyi piyasa sürüyor. Yani PKK’nin Rojava özgürlüğü diye bir amacı yoktur. Kendi çıkarı için kullanmak istediği bir Rojava vardır.
PKK’nin amacı Kürdistan Bölgesel yönetimi bitirmektir. Cemil Bayık ve avanesi Hewlerin düştüğünü görmek için Rojava’nın tüm kaderini savaş sürükleyecek kadar gözü dönmüş, kin, hiddet ve hırs dolu kişilerdir. PKK’nin savaş ağaları için Rojava bunda kullanılacak bir araçtır.
PKK’nin Rojava için tek planı; gerekince Güney’in üstüne sürmek
Rojava’daki askeri gücü desteleyen güçlerin amacının dışında PKK’nin Rojava’daki askeri gücü büyütmesini amacı hiçbir zaman Suriye devletine karşı savaşmak, ne Türkiye devletine karşı savaşmak oldu. PKK’nin HSD ve YPG güçleri üzerindeki hesabı-planı bu güçleri lejyoner güçler gibi kullanmaktı. PKK baştan beri gerekince bu güçleri Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Peşmerge üzerine sürmek hesabını yaptı.
Şu an için PKK’nin elindeki askeri güçleri gerçek anlamda savaşa süreceği tek yer Peşmerge güçleridir. PKK’nin başka hiçbir devlete karşı verdiği bir savaş yoktur. Türkiye’de savaş yok, İran’da savaş yok, Esad rejimi ile savaşmıyor, Irak’la savaşmıyor. Tek savaştığı bölge şu anda Güney Kürdistan’dır. Tek tehdit ettiği yer Güney Kürdistan’dır.
KCK’nin 31 Temmuz bildirisi
PKK Irak seçimlerine kadar ortamı daha fazla kızıştırmayı planlıyor. Çünkü Irak’ta her seçimin olaylı geçtiğini ve hükümetlerin çok geç kurulduğu ve bir ara dönem yaşandığını biliyor. Bunun için seçim dönemi ve seçim sonrasında Peşmerge’ye karşı bir savaş planlıyor. PKK böyle bir savaşta Lahor Cengi’nin yönettiği YNK’ye büyük bir rol vermişti. Ona dayanarak savaşı Güney Kürdistan’a değil KDP’ye ve Türkiye’ye karşı verilmiş bir savaş gibi gösterecekti. Süleymaniye merkezli olaylar PKK’nin bu planını biraz bozdu. Fakat PKK için Kürdistan Bölgesi ve Peşmerge’ye karşı savaş stratejik olduğu için planının da sadece bazı küçük değişiklikler yaptı. Fakat iptal etmedi. KCK yönetimi adına 31 Temmuz günü yayınlanan “aydın, yazar, sanatçı ve herkesten KDP’ye karşı harekete geçmeleri” istenen bildiri bu nedenle yayınladı.
Tabi ki Rojava’ya daha görünür bir rol verildi. Savaş sanki tüm Kürtler, Ortadoğu halkları ve KDP arasında gibi bir imaj çizmek için de PKK şu anda büyük bir çaba harcıyor. Mahmude Reş’in konuşması da bu planın bir parçası.
Başur ve Barzani olmasaydı Rojava nefes alamazdı
Mahmut Berxedan veya Mahmude Reş PKK’nin eski cephanecisi, hayatı boyunca PKK’de görmediği lüksü, yetkiyi, parayı Rojava’da bulan kişiye şu söylenmeli: Barzani 2011’lerde sizi desteklemezse sen şimdi hala Kandil’in bir yamacındaki cephane mangasında oturuyor olurdun. El Nusra Serekaniye’ye saldırdığı zaman atacak tek bir merminiz yokken Barzani tüm cephane depolarını size gönderdi. Aldar Xalil her gün Hewler’de KDP’nin kapısını çalıp biraz daha mermi, bomba diye her gün ihtiyaç listesi sunup cephane listesi istiyordu.
Hatırla Mahmede Reş sen Kobani’de birinci derecede sorumlu komutandın. Onlarca köyü bir gecede bırakmıştın. Son bir iki km kalmıştı. Sen Suruç Türkiye sınırındaydın artık sivil elbise giymiş, Kobani’yi bırakıp Türkiye’ye gidecektin. Tam o zaman Peşmerge’lerin geleceğini duydun ve sivil elbiseleri çıkarıp tekrar askeri elbise giymiştin. Hatırlıyor musun? Hatırlaman lazım çünkü biz hatırlıyoruz. Rojava’yı uluslararası alana taşıyıp işgal edilmesini önleyen kişi Barzani’dir. Barzani ve Duhok Anlaşması olmasa, peşmerge gelmezse sen Suruç’ta halkın içine karışacaktın, onlarca arkadaşın gibi.
Tüm Kürtler bu gerçeği bilmelidir. Rojava’yı Rojava yapan Kürdistan Bölgesinin ve bizzat Barzani’nin tüm diplomatik gücünü ve kullanmasıdır. Ve Kürtler şu gerçeği de bilmelidir: Mahmude Reş’in yaptığı yediği kaba pislemektir, Kürdistan’a ihanettir.
Mahmut Efendi senin başka savaşman gereken yer yok mu?
Mahmude Reş o kadar savaşmaya hazırsan bak geçen gün Konya’da 7 Kürt öldürüldü oraya git savaş, onların intikamını alabilirsin. Gerilla alanları dediğin yerlere Kuzey Kürdistan’da hepsi Türk ordusunun elinde, Gerillanın 10 yıl önce cirit atıp, halay çektiği dağlarda şimdi tek bir gerilla yok. Mesela git orayı al. Hepsini geçtik gidip Efrin’i kurtara bilirsin. Hala nasıl bıraktığınızı kimsenin bilmediği Efrin’de kaçırılan onlarca kadın cezaevlerinde tutuluyor onları kurtara bilirsin.
Efrin’i kurtarmak senin görevin, çünkü bırakan da sensin
Mahmude Reş Efrin’in de komutanlarından
Mahmude Reş koltuğuna yayılmış büyük bir marifet gibi Kürt öldürmek konusunda ne kadar kararlı ve iştahlı olduğunu söylüyor. “Peşmergeye saldırırız” diyor. Büyük bir savaş kahramanı edası var. Efrin’de de böyle, kocaman kocaman laflar ediyordu. Efrin Türkiye için bataklık olacak diyordu. Fakat kendisine merkezden gelen Hawar dağına gitme talimatına uymadı. Gencecik çocukları ve halkı Hawar dağına gönderdi. Kendisi güvenli olduğu için şehrin merkezinden çıkmadı.
Mahmude Reş halkı Efrin’de kendine kalkan yaptı. Şehir içinde karargahının vurulma ihtimaline karşı Şehrin içinde Avrin hastanesinin hemen arkasına karargâhını kurdu. Hastane içindeki yaralıları ve halkı faşist Türk ordusunun havanlarının hedefi haline getirdi. Mahmude Reşe Cizre Eyaletinden 250’şer kişiden oluşan 2 tugay verildi. O beş yüz kişiden sadece 50 kişi kurtuldu. Ama Mahmude Reş herkesten önce şehri terk etti. Şehba’ya gitti.
Öyle o koltuktan oturup büyük bir savaş kahramanı gibi konuşuyor ama işte o koltuktaki Mahmude Reş böyle mermi patlayınca halkın çocuklarının arkasına sığınan Mahmude Reş’tir.
Kendini PKK’ye mi ispat etmek istiyor
Mahmude Reş’in Efrin’de ki savaştan kaçışı YPG savaşçılarını ve halkın o denli tepkisini çekti ki PKK Mahmude Reşi soruşturmaya almak zorunda kaldı. Rojava’dan Gare’ye eğitime götürdü. Mahmude Reş tekrar Rojavaya dönmek için sayfalarca rapor yazarak kendi kişiliğini hiçleştirdi. Aylar sonra zar zor döndü. Mahmude Reş Rojava’ya dönünde kaldığı eğitim mağarası için şöyle demişti: “İnsan o mağarada doğduğuna pişman oluyor, bir daha kaçarım ama o mağaraya gitmem”.
Şimdi ise o mağaraya geri dönmemek için akıllı bir PKK’li gibi kendine söyleneni yapıyor. Büyük bir savaş komutanı gibi Peşmergeyi tehdit ediyor. Ama biz Mahmudun kim olduğunu iyi biliyoruz. Kendisi gelip tek bir kurşun atacak yüreğe cesarete sahip değildir. Ancak Cizre’deki korunaklı yer altı sığınağında oturup halkın çocuklarını ölme göndermek isteyecektir. Tıpkı Efrin’de olduğu gibi.
Araplar, Şiiler ve Türk solu ile Peşmerge’ye mi saldıracaklar?
Mahmude Reş yüzde 70’i Arap-Asuri vb güçlerden oluşan HSD’yi Peşmergelere saldırtmakla tehdit ediyor. Yani Arapları mı Kürdistan’a sürecekler. Arap askerleri Peşmerge’ye karşı mı savaştıracaklar. Tıpkı Saddam gibi, Kürdistan’a Filistin’e getirdiği askerleri saldırtıyordu. Tıpkı DAİŞ gibi başka başka ülkelerden getirdiği militanları Kürdistan’a saldırtacak. Mahmude Reş’in bu söylediğinin altında PKK’nin gerçeği vardır. PKK bir Kürt hareketi değildir, PKK vatansever bir hareket değildir. Kürtlere karşı başkalarının eli ile saldırandan Kürt olmaz.
PKK yanındaki Türk sol örgütleri, HSD içindeki Arapları, Irakta Haşdi Şabi içindeki Şiileri de böyle bir savaşta meydana sürmeyi düşünecek kadar alçaklaşa bilir mi? Evet alçaklaşa bilir. Mahmude Reş’in tehdidine başta ahlaksız tehdit dedik ama bu çerçeveden bakınca sadece ahlaksız değil ayrıca hain ve alçak bir tehdittir.