PKK kadrosu ve HPG komutanı Özgür Jiyan’da 9 Haziran tarihinde Metina alanında Peşmerge’lerin yanına gelmişti. PKK-HPG bu olayı hazmedemedi ve 24 saat dolmadan Özgür Jiyanda’nın düşkün biri olduğuna dönük bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlar söylendi: Bu kişi, saflarımızdayken yalancılık, sahte sicil verme ve ahlaksızlık suçlarından dolayı soruşturmaya tabi tutulmuştu. Bunun için tutukluydu ve soruşturma sürecinde kaçtı.”
Oysa bakıyoruz ki PKK’nin tüm yayın organları 28 Nisan günü yani 40 gün önce Özgür Jiyanda’yı HPG komutanı olarak televizyonlarına çıkarıp röportaj yapmıştır. 12 yıl PKK’de kalan 40 gün önce kahraman olan Jiyanda birden bire hain, ahlaksız, düşkün biri olarak ilan edildi. Biz daha HPG açıklamasından önce öyle yapacaklarını söyledik. O kadar abartmak istediler ki Kürdistan Bölgesi Asayişinin yayınladığı videoda Jiyanda’nın kolundaki saati oyun aracı yapmak istediler. Sosyal medyada saati işaretleyerek “bu pahalı saat karşılığı mı ihanetçi oldu” denildi hâlbuki PKK medyasının kahraman Özgür Jiyanda diye haber yaptığı zaman da o saat kolundaymış. Fiyati 10 dolar civarı olan SEİKO marka bir saat. Yani onların yanındayken kahramandı, ayrılınca hain oldu Özgür Jiyanda.
Aslında bu sadece Özgür Jiyanda’nın kaderi değil her PKK kadrosunun mahkum olduğu iki seçenekli bir kader vardır. Ya şehit olacaksın ya da hain. Evet, PKK kadrolarının kaderi budur. Maalesef ki bu da çok hazin bir kaderdir. Ve kimse bu kaderi aşamaz. Neden mi?
PKK kadrolarının yüzde 95’i 18 yaş altı katılan insanlar. PKK’ye giden insanların büyük çoğunluğu da siyasal bilinç veya ideolojik bilinçle katılmıyor. Kürdistan ismine duygusal bağlılık, çevresel sorunlar, devlet baskısı nedeni ile katılıyorlar. Yani bir ideolojiye değil Kürdistan’a katılmak için gidiyorlar PKK’ye. Ve küçük yaşta geldikleri içinde eğitilmeleri, yönlendirilmeleri, şekillendirilmeleri çok kolay oluyor. PKK o yaşın esnekliğinden faydalanarak şu düşünceyi oluşturuyor: “Giden haindir, şehitlere borcumuz var, ihanet edenin yaşam hakkı yoktur, ölürsek şehit oluruz, unutulmayız” Sonuçta bunların çoğu çocuk ve böyle şekilleniyorlar. Yani bu çocuklar sorgulayan, eleştiren, yorumlayan insanlar gibi değil bir emir eri, bir mürit gibi bağımlı yetiştiriliyorlar. Ve aslında bir anlamda robotlaştırılıyorlar, sadece parti talimatını yerine getirmeye uygun insanlar halini alıyorlar.
Bu söylenenler size yabancı geldi mi? Hayır.
Neden? Çünkü burası Ortadoğu ve yöntemlerin bir benzeri ile birçok yerde karşılaşıyoruz.
Ortadoğu da ki temel geriliğin nedeni olan insan yetiştirme tarzının, kişiliği bitirmenin, bireyi örgüte kurban etme tarzıdır bu. Yani tüm dünyaya özgürlüğü götürme iddiasındaki PKK’nin yaptığı bireyi esir alma, parti hizmetkârı yapmak oldu.
IŞİD’de aynı yöntemle insan eğitiyor. Onunda intihar bombacısı var, emire itaat edeni var. Ve IŞİD’den de kopmak öldürülme gerekçesidir. Mesela Hol Kampında İŞİD’li kadınların kurallara riayet etmeyenleri, kopmak isteyenleri kendi aralarında öldürdüğünü ve cenazeleri sakladığını biliyoruz. O zaman PKK ile IŞİD’in kadro kullanma yöntemleri aynı mıdır, evet aynıdır. PKK IŞİD’in sol soslu versiyonu olarak kadro yetiştiriyor.
PKK kadrolarının tapusunu alıyor. Bu kadrolar sadece PKK’ye hizmet edebildikleri zaman değerlidirler. Hizmet edemeyecek duruma gelenler artık parti için bir yüktür. Genç, fiziği iyi, sorgulamayan, söylenenin çabuk ezberleyen ve tekrar eden, emre itaat eden kişi PKK’nin göz bebeğidir. PKK’yi sorgulayan, eleştiren, tartışan kişi PKK için dönüştürülmesi gereken bir sorun yumağı olarak görülür. Hele birde o kişi fiziki olarak da savaşa adapte olamazsa PKK için “ya erken ölmesi ya da kaçması” gereken kişidir.
PKK tüm bunları yaparken “şehit” kavramını da kendi tekelini almıştır. PKK’ye göre tek şehitler kendi şehitleridir. Kendinden olmayan şehit değildir. Ayrıca şehitliği tekeline almıştır. Hatta şehit kavramını bir sopa gibi eline almış. Kim ne söylerse hemen “bizim şehitlerimiz var, bizi eleştirmek şehitleri eleştirmektir” diyorlar.
PKK’ye binlerce hizmet yapan, ömrünü veren, çok başarılı eylemler yapan, insanların hayatını kurtaran kişiler bile PKK’den ayrıldıktan sonra artık haindir. Hatta bir kişi ne kadar çok kalmış ve ne kadar çok çalışmışsa ayrılınca da o kadar daha fazla hain ilan ediliyor. PKK’nin Avrupa’da bazı gazileri var. Bunlardan her iki göz kör olan, bir tarafı tümden felç olmuş insanlar PKK’ye artık kadro olamıyoruz, ayrılmak istiyoruz dedikleri için hain ilan ediliyorlar. Her iki gözünü kaybetmiş bir insanı PKK’den ayrılıyor diye hain ilan edilen insanlar var. Adam gözünü veriyor ama yolumu ayırmak istiyorum deyince hain ilan ediliyor.
Yani PKK’nin Özgür Jiyanda’yı hain ilan etmesi, ahlaksız demesi PKK için çok normal bir şeydir. PKK hangi ayrılanı hain ilan etmiyor ki? Biri ayrılınca PKK önce o kişinin kişiliği hakkında yapısına ve kitlesine bu kişinin ne kadar kötü olduğunu anlatıyor daha sonra “bu Türklere teslim oldu, ajandı zaten Türklere bilgi veriyordu, insanları şehadetine sebep olmuştu” diyerek bilgi yayar. 40’yılda PKK’ye hizmet etse böyledir. Çünkü eğer giden birinin hain olduğuna insanları inandırmazsa geri kalanları tutamaz. PKK’de her bir kadro ayrıldığı zaman PKK geri kalanları cehenneme gidecek, hain, bir varlık olarak gösterir. Hatta eğer Güney Kürdistan’a gitmişlerse Türkiye’ye teslim edildiklerini, kontra olduklarını söyler. PKK’den ayrılan kadınların Güney Kürdistan’da ki asayiş güçleri tarafından tecavüze uğradıklarını, fuhuş yapmaya mecbur kaldıklarını söyleyerek kalanları motive etmeye çalışır. Yani PKK’den her bir kişi ayrıldığında PKK kemeri biraz daha sıkar.
Eğer PKK’den ayrılan kişi biraz bilenen, siyasi bir kişilikse PKK daha fazlasını yapar. İlk olarak kendisine ölüm tehditleri gönderilir, ağzını açarsan öleceksin denir. Kani Yılmaz, Sipan Rojhilat ve daha pek çok kişi PKK’den ayrılıp Kürt siyasetine girmek istediği için öldürülmüştür. Hala siyasi geçmişi olan ve biraz siyasi arenaya giren insanlar sürekli olarak tehdit edilmektedir.
PKK için tek kahramanlar ölülerdir. PKK yaşadığı müddetçe kadrolarını hep kontrol edilmesi gereken, her an kaça bilecek, kontrol edilmesi gereken bir kitle gözü ile bakar. Yaşayan kadrolar her an kötülük yapabilecek kontrol edilmesi gereken potansiyel haindir. PKK’nin sisteminde Abdullah Öcalan tandırıdır, tartışılmaz. PKK Kurucuları Cemil Bayık, Mustafa Karasu gibi kişiler peygamberdir, onlarında kişiliği tartışılmaz. Geri kalanlar da sadece biat edecek kullardır. Yani PKK sistemi insanların kullaştırılması üzerine kuruludur. Bu kulluğu kabul etmeyen düşünen ve eleştiren kişide münafıktır.
PKK’nin Özgür Jiyanda’ya hain demesi bu çerçevededir. Özgür Jiyanda çıkıp PKK’nin Gazi Salih Elixan cinayetini nasıl işlediğini ve 5 Peşmerge’nin düşürülmesini anlatmasaydı da hain ilan edilecekti. Şimdi sadece daha büyük bir hain oldu. Oysaki gerçek hain gencecik Kürt çocuklarının Kürdistan aşkını sömürendir.
Gerçek hainlik ise Kürt evlatlarını birbirine karşı savaştırmak için komplolar kurmak, yalanlar söylemektir.
Kürtlerin çok ölüsü var. Bizim artık yaşayan kahramanlara ihtiyacımız var. Kürtlerin ölmeyi değil yaşamayı başaracak gençlere ihtiyacı var. PKK’nin ölümü yüceltip yaşamı ihanetçi göstermesi Kürtlere hiçbir şey kazandırmıyor, kazandırmayacak.
Özgür Jiyanda kişiliği geçmişte ve gelecekte ne olursa olsun Kürtler için tarihin kritik bir anında ortaya çıkmış ve o an için yurtsever bir tutum göstermiştir. Bizim için değerli olan ve önemli olan budur. Özgür Jiyanda anın gerektirdiği kahramanlığı yapmıştır.