PKK’nin Avrupa merkezli haber ajansı ANF, Duhok’ta 180 Peşmerge’nin PKK’ye karşı savaşmak istediği için istifa ettiğini yazdı. Adı açıklanmayan bir kaynak ile servis edilen iki satırlık bu haberin gerçeği neydi, peki?
PKK medyası mı fitne fesat gurubu mu?
PKK Medyası her gün bizi şaşırtmaya devam ediyor. Neredeyse günlük olarak Güney Kürdistan’a ilişkin yalan ve şişirme bir haber paylaşıyor. Biz her haberi okuduğumuzda bu kuyruklu yalan bundan daha büyük bir yalan söylenemez diyoruz. Ama bizi şaşırtıyorlar ve bir dahaki sefere daha büyük bir yalan söylüyorlar. Açıkçası PKK medyası da artık freni patlamış araba gibi nerede ne yapacağı belli değil. Bir yandan sosyal medya üzerinden kendi medya çalışanları ve kadroları aracılığı ile öte yandan resmi basınında değişik dil ve biçimlerde Kürtlere sadece zararı olan yalan dolan haberler yayıyor. Dikkat çekici olan ise bu yalan haberlerin sömürgecilere karşı değil sadece Kürdistan Bölgesel Yönetimine ve kendi dışındaki Kürt siyasi taraflarına dönük olarak yapılması. Yani sömürgeciye doğrultulmayan silah
Özellikle son dönemde PKK’nin Kürdistan Bölgesine saldırısı sonrası PKK medyası bırakın basın ahlakını, ilkelerini asgari bir insanın ahlak ve ilkelerine bile uymayacak hareketlerde bulunuyor. Normalde bir insan toplumda bu denli yalan ve iftira haber paylaşsa kuyruğuna teneke bağlayıp gezdirirler. Fitne-fesat zat olarak anılır. Fakat bu medya maalesef kendini özgür basın geleneği olarak adlandırıyor.
Bu sözde PKK’ni özgür basıncıları sadece bu ay içinde Neçirvan Barzani’nin Güney Kürdistan sınırlarını Türkiye’ye sattığını iddia etti, ÖSO’nun Afrin’den Güney Kürdistan’a getirilip Peşmergeler ile beraber eğitildiğini iddia etti. Hatta o kadar ileri gittiler ki Neçirvan Barzani’nin BAE ziyaretini bile AKP Hükümetini zorlayan Türk mafya lideri Sedat Peker’in Türkiye’ye iadesini talep için gerçekleştiğini de ortaya attılar. Mesrur Barzani’nin Belçika ve Yunanistan’da yaptığı üst düzey görüşmeleri de Türkiye’ye destek turu olarak yorumladılar.
Şu anda da PKK medyası hala Güney Kürdistan odaklı dezenformasyon haberlere devam ediyor. Bunun için de öncelikle Güney Kürdistan’ın temel değerlerini ya sahiplenerek ya da düşmanlaştırarak hedef yapıyor. PKK medyası son günlerde 1991 yılındaki Güney Kürdistan’ın siyasal haklar elde ettiği Raperinin öncüsünün PKK olduğunu iddia ediyor. Öte yandan da Güney’in yüz yıllık askeri ve siyasi mücadelesi Peşmergeyi hedef alıyor.
Peşmerge üzerine karalama yeni değil
PKK medyası şu anda da direk Peşmerge kavramını hedef alan yayınlar yapıyor. Aslında bu uzun zamandır yapılan bir şey. PKK yöneticilerden Cemil Bayık 22 Ağustos 2014 tarihinde de Alman Frankfurter Allgemeine gazetesine verdiği röportajda da “Peşmerge savaşamaz o silahları bize verin” demişti. O günden sonra da PKK medyası Peşmerge’yi karalamak için sürekli ve ince bir yayın politikası izledi. Peşmerge güçlerini Türk askerlerinin eğittiği iddia edildi. Bu doğrulanamayınca bu kez de AKP’nin paramiliter gücü SADAT ve Peşmergeler arasında bir bağ olduğu iddia edildi. Geçtiğimiz yıldan bu yana da köylerde ve küçük yerleşim yerlerindeki yeniden düzenlemeye tabi tutulan Peşmerge’leri korucular olarak lanse etmişti. Son dönemde de Afrin’den gelen ÖSO üyeleri ve Peşmergeler beraber mevzileniyor yalanını ortaya attı.
Murat Karayılan’da geçen gün bir konuşmasında kendileri tarafından şehit edilen beş Peşmerge için “onlar suçsuz nereye gittiklerini bilmiyorlar” diyerek Peşmergenin cahil, kandırılmış, ne yaptığını bilmeyen bir güç olduğu algısı yaratmak istedi. 100 yıldan fazladır bir geleneği olan, binlerce şehit vermiş, hepsi akademik eğitim almış, o toprakların çocuklarını kandırılmış göstermek istedi. Fakat Karayılan’a bazıları 2007 doğumlu olan bırakın ideolojik tercih yapma, kendi başına imza atma hakkı bile olmayan bilinçsiz çocukları nasıl savaşa sürdüğünü söylerseniz “bizim şehitlerimiz kutsaldır, tartışılmaz” diyecek.
Peşmerge’yi hedef yapmak Kürdistan tarihine yapılan bir ihanettir
Peşmerge kavramı Kürt halkının 20’inci yüzyıldaki katliam ve sömürgeci nizama karşı askeri, siyasal ve kültürel olarak karşı duruşudur. Peşmerge bir partinin değil Kürt milli ve milliyetçi mücadelesinin yüz yıllık direnişinin adıdır. Peşmerge mücadelesi Kürtlerin 20. Yüzyıldaki uluslararası sömürge Kürdistan olmaya karşı başkaldırısıdır.
Böyle tarihi anlamı olan bir kavramı yok soymak, düşmanlaştırmak ve hedef yapmak Kürt halkına ve Kürt halkının yüz yıllık tarihine yapılan bir hakarettir.
Peşmergeyi küçük düşürmek Kürt tarihine yapılan bir ihanettir.
PKK’nin yapmak istediği Peşmerge kavramının ters yüz edip Peşmerge’nin kazanımlarının üstüne konmaktır. PKK bu siyaseti devam ettirecektir. Yarın öbür gün bazı YNK’lilerin yardımı ile bir iki kişi çıkarıp bakın istifa ediyorlar diyecektir. Yani bu fitne-fesat dizisi devam edecektir.
PKK’nin Peşmerge’ye saldırma girişimleri de devam edecektir. Çünkü PKK için ilkesel bir duruş ve Kürt kimliğini öncelikli görme yoktur. Parti çıkarlarını öne çıkarma vardır. Bunun içinde bu devam
PKK medyasında çetecilik
Gerçek anlamda söylemek gerekirse PKK bir çete yapılanmasıdır. Bu çete yapılanasının başı da PKK medyasıdır. Kürdistan Bölgesel Yönetiminin en büyük hatası PKK’nin bu bencil, yıkıcı, şantajcı, gasp edici özelliklerini görüp bir karşısındakinin bir parti değil bir çete gurubu olduğunu tespit etmemesidir. Oysaki mücadele dilinizi karşınızdakine göre belirlersiniz. Mafya ile demokratik yöntemlerle mücadele edilmez. Kürdistan yönetimi bu konuda çok yumuşak, tavizkar davranmıştır. Hiçbir şekilde PKK’ye aynı dil ve sertlik ile cevap vermemiştir.
Mesela PKK 180 Peşmerge silah bıraktı, Peşmerge kaçtı, cahildir vb. diyor. Oysaki PKK’den ayrılan binlerce insan Güney Kürdistan’da bulunmaktadır. Geçen gün PKK’nin Peşmergeleri şehit ettiği Amediye’nin Gıre Elho bölgesinde bile Peşmergeler şehit edildikten sonra çiftler halinde kadınlı erkekli dört kişi teslim olmuştur. Kürdistan yönetimi tek bir gün bunu bir propaganda malzemesi yapmıştır. Hamile ayrılanlar, işkence görüp kaçanlar, hasta olduğu için yol üstüne bırakılıp Kürdistan Hükümetine sığınanların bahsi edilmemiştir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Peşmerge her zaman seviyeyi korumuş PKK medyasının ayarına inmemiştir.
Fakat PKK medyası bu saldırgan ve haddini bilmez tutumunu devam ettirecektir. Tarafsız olduğunu söyleyenler bu saldırgan tutum karşısında iki laf etmiyorsa kendine tarafsız demekten vaz geçsin. Peşmerge’nin Kürdistan mücadelesini 100 yıldır omuzlarında taşıdığını bilenlerde meydana çıkıp bu saldırgan ve tahripkar tutuma karşı dur desin.