Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi sınırlarına operasyonu nasıl durdurula bilir?

Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi sınırlarına operasyonu nasıl durdurula bilir? Pençe Kartal, Pençe Yıldırım, PKK, KCK, Haftanin, Xantur, Zinare Keste, Kani Mazi, Avaşin, Zap, direniş, KNK; Kongre Gel, Şekif, Xaxurke, Xınere, Behdinan, Tiyatro, Direniş Başure Kürdistan, Kürdistan Bölgesel Yönetimi,

Türk Silahlı Kuvvetleri 23 Nisan tarihinde Metina, Avaşin ve Zap alanlarına dönük yeni bir operasyon başlattı. Pençe-Şimşek ve Pençe- Yıldırım adı verilen operasyonlarda şimdiden stratejik önemdeki bazı noktalara indirme yapıldığı bilgisi geliyor. Özellikle Zınarê  Keste ( Keste Kayalıkları) olarak bilinen dağa ilk 24 saat içinde indirme yapıldığı alandan gelen bilgiler arasında. Zınarê  Keste demek Haftanin ve Metina bölgelerine ayrıca da Kaşura alanına hakim olmak demek. Çünkü 2500 metrelik bir yüksekliği var bu kayalıkların. Geçmişte boşaltılan köyler dışında yeni 40 köyün sadece Kani Masi nahiyesinde boşaltılması anlamına geliyor.  Avaşin ve Zap alanlarında da benzer sonuçlar ortaya çıkar.

Türkiye neden Güney Kürdistan’a bu denli rahat saldırıyor?

Türk ordusunun Kürtleri hedef alan ve Kürt düşmanı politikaları konusunda tüm Kürtler hem fikir. Fakat Türkiye’nin Rojava ve Güney Kürdistan’a bu denli rahat saldırma nedeninin PKK olduğunu herkes görmek zorunda. PKK uluslararası hukuk kanunlarına göre terörist kabul ediliyor. Türkiye saldırılarının durdurulması ve Kürdistan Bölgesel Yönetiminin sınırlar üstündeki haklarının güçlenmesi ve otorite olması isteniyorsa Kürt aydınlarının, ulusalcılarının, yurtseverlerinin yapması gereken PKK’ye tavır koymaktır.

Neden? Çünkü her iki tarafta 40 yıldır Kürt halkının çözüm ve varlık iradesini kıskaca almışlardır. Bu her karşılıklı Kürt iradesini ipotek altına alma Kuzey Kürdistan sınırlarını aşmış ve Rojava ile Güney Kürdistan’ı da kendi çemberine almıştır. Kürt halkı hem devlet hem de PKK’nin ipoteğine artık dur demelidir. Metina, Zap ve Avaşine yapılan bu operasyon artık bu sabrı taşırmalıdır.

PKK neden Kürdistan Bölgesi ve Irak’ın önerisini kabul etmedi

Geçtiğimiz dört yıllık zaman zarfında Türk Ordusu Güney Kürdistan’ın 40 km derinliğine doğru ilerledi. Şu anda Kuzey ve Güney Kürdistan arasında resmi sınır kapıları dışındaki tüm sınırlar hatlarını Türk devleti kontrol ediyor. Artık sınırların tümü Türkiye’nin elinde ve Türk devleti üç yıldır ileri hatları ele geçiriyor. 2019 yılında Xaxurke Xınere alanının en stratejik dağı Şekif, 2020 yılında ise Haftanin bölgesinin Xantur gibi  en stratejik tepelerinin yüzde 90’ı Türk ordusu tarafından işgal edildi. Kürdistan Bölgesel yönetimi Haftanin operasyonunda Türk Ordusunun ilerlemesini engellemek için Irak sınır güçlerinin alana gelmesini istedi. Hepsi Kürtlerden oluşan sınır birlikleri Zaxo kırsalı olan Kela Şabanike, Siyare Bena ve Kela Dêrê alanlarına konumlandı.

Aynı güçler Metina ve Gare, Sidekan, Çoman hattına doğru da gitti. Fakat PKK bu güçlerin varlığını kabul etmedi. Bu güçlerin varlığını savaş gerekçesi olarak gördü. Basına çok yansıtmasa da yereldeki görüşmelerde “eğer gelirseniz arkadaşlarımız sizi vurur, bizden habersiz hareket etmeyin” vb biçimde üstü kapalı tehdit ettiler.
Peşmerge güçleri geçtiğimiz yılın son baharında PKK’ye “Zınarê Keste alanını bırakın, Irak sınır muhafız güçleri buraya yerleşsin, burası Türkiye’nin eline geçmesin teklifi götürdü”. PKK kesin bir dille bu teklifi ret etti. Basında da Peşmerge’nin Türk ordusunun ilerlemesini durdurma amaçlı yaptığı hamleleri de gerilla alanlarını kuşatmak olarak propaganda etti.

Dört yıldır aynı filimin değişik versiyonları sergileniyor

Ve şu anda bizler 2018 yılından bu yana aynı filimin değişik versiyonlarını izliyoruz.  Bu filimin genel senaryosu şöyle: “Mevsim koşullarına göre Türk ordusu bahar ayında şaşalı bir isimle operasyon başlatıyor. PKK’de bu operasyona dönük hemen duygulara hitap eden bir isimle devrimci hamle başlatıyor. PKK’nin kurumları KCK, Kongre Gel, KNK vb. örgütler sıra ile halkı AKP-MHP faşizmine karşı direnişe çağırıyor. Gerilla TV birkaç eylem görüntüsü yayınlıyor. Gençler sosyal medyada coşuyor düşmanı yendik diyor, oysaki Türkiye hedeflediği yerleri alıyor. Hava saldırısı ile onlarca genç hayatını kaybediyor, yüzlerce dönüm arazi zarar görüyor. Sonbahar gelince mevsim koşulları nedeni ile Türk ordusu operasyonu durduruyor. PKK işgalciler bozguna uğradı diyor. Türkiye sonbaharda işgal ettiği tepeleri kalıcı üsse dönüştürüp, kale-kol inşa ediyor. PKK yazın vermediği operasyondaki kayıpları kışın üçer beşer veriyor. Güney Kürdistan dışında yaşayan Kürtler buraların gerçekten Türkiye tarafından kontrol edildiğini bile öğrenemiyor”.

Evet, yukarda ki senaryo dört yıldır değişik isimler ve coğrafyalarda yeniden yeniden sergileniyor. Türkiye Güney Kürdistan’ın en stratejik yerlerini işgal ediyor. Şu anda da Zınarê  Keste işgal edildi. 2500 yüksekliğe sahip olan Zınarê  Keste Behdinan’ın en stratejik noktalarından biri. Neden PKK buralara Peşmerge güçlerinin yerleşmesini kabul etmedi?

Yanlış mı tercih mi?

Ünlü yazar Paoulo Coelho der ki; “Bir yanlışı tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil bir tercihtir.” PKK’nin tüm 40 yıllık pratiğini bir yana bırakarak sadece son dört yıldır Güney Kürdistan işgaline çanak tutan yöntemindeki ısrar bile PKK’nin bu durumu tercih ettiğini göstermektedir. Aslında yapılması gereken 2018 yılında başlayan Kararlılık Harekatı adı verilen operasyon sonrası PKK’nin Güney Kürdistan sınırlarından çekilmesiydi, çünkü ilk operasyonda Türkiye Xaxurke alanının tümünü almış kuş uçuşu 15 km içeri girmişti.

Eğer TSK değil de Peşmerge Zınarê  Keste’ye girse ne olurdu?

PKK şimdi yaşanan bu geçmişi unutturmak istiyor. KCK 25 Nisan günü bir bildiri yayınlayarak Metina, Avaşin, Zap bölgelerine dönük yapılan operasyonu değerlendirdi. Yine her zaman ki gibi uluslararası güçleri, Irak devletini ve KDP’yi suçladı. PKK bildirisinde “ Eğer KDP tavır alsaydı, Türk devleti uluslararası destek alamayacağı gibi; saldırılara bu düzeyde cesaret de edemeyecektir” denmektedir. Fakat bildiride dahi PKK Kürdistan Bölgesel Yönetimi diyemeyecek kadar Kürdistan Bölgesinin iradesini görmezden gelmekte, Kürdistan Bölgesini bir parti olarak görmektedir. Kürdistan Bölgesinin hiçbir kanunu kabul etmeyen, irade ve otorite olarak görmeyen PKK’nin operasyondan KDP’yi sorumlu göstermesinin hiçbir reel karşılığı yoktur. PKK Kürdistan Bölgesinin peşmergesinin Zınarê  Keste’ye gitmesine 30 yıldır engel olmuştur. Eğer bir ay önce bir peşmerge gurubu ben Zinare Keste’ye gidecem deseydi PKK tüm birliklerini yığacak ve çatışma çıkacaktı. Şimdi ise peşmergeyi suçlamaktadır.

Şu anda görülen odur ki bu operasyon yaz boyunca devam edecek Zınarê  Keste’nin uzantılarına doğru ilerleyecektir. Bu da şu anlama geliyor PKK’nin direk kendi denetiminde olan yer iki yer kalıyor: Gare ve Kandil.

Kürtler PKK’ye baskı yapmak zorundadır

Peki, bu iki yerde işgal edilene değin bu filim tekrar mı edecektir? Kürt aydınları yurtseverleri PKK’ye çağrı yapmadıkça evet böyle devam edecektir. Güney Kürdistan’ın ve Irak’ın Türkiye’yi durdurmasını beklemek bir hayaldir. Türkiye Libya’da dünya devleri devletlerine kafa tutarak hareket etmiştir, başka yerlerde de böyledir. O zaman Kürtler ne yapacaktır? PKK’nin bu “ direniş ve Başure Kürdistan’ı işgale karşı koruma” tiyatrosuna artık dur denmelidir. Kürtler PKK’ye “bizim için bu biçimde silah kullanmanı kabul etmiyoruz” demelidir. PKK Kürdistan Bölgesi sınırları içindeki yerleri Kürdistan Bölgesi ve Irak’ın sınır koruma birliklerine teslim etmek zorundadır. Çünkü bunun dışında işgali engelleyecek bir yol yoktur. Buna karşı çıkan bir PKK ihanet ediyor demektir.

Diğer Haberler