2-Bölüm: ikinci kuşatma; ajanlar, sosyal ajanlar ve manipülasyon
PKK’nin Güney Kürdistan’ı Kerkük, Şengal, Mahmur vb. yerlerde coğrafik olarak çevrelemesinden sonra Kürdistan’a içerden de sızmak istedi. Bunun içinde IŞİD saldırıları, Şengal olayları ve sonrası Kürtlere dönük saldırıların yarattığı ortamı iyi kullandı. Güney Kürdistan yönetiminin PKK’yi ele alışındaki hatalı tutum PKK’nin bu amacını doğru okumasını engelledi. Güney Kürdistan yönetimine göre PKK’de bir Kürt partisiydi, zamanı geldiğinde geri çekilecekti. Bu bakış açısı PKK’nin şehirlere sızmasına, coğrafik olarak ileri hatlara kaymasına neden oldu. PKK Türkiye’de alan kapma, yer açma, şehirlere girmek için vermediği mücadeleyi Güney Kürdistan’da verdi. Güney Kürdistan’ın içine sızmak için bir program çerçevesinde hareket etti ve içten bir yapı oluşturmaya çalıştı. Bu yapı siyasal ve legal çalışmalar yapan bir yapı değil içeri sızmak isteyen ajan bir yapıydı.
PKK’nin Güney Kürdistan’da halk içinde karşılığı var mı?
PKK özellikle Kürdistan Bölgesi’nin resmi federasyon olduğu 2004 yılı sonrası Güney Kürdistan’da birçok kurum açarak şehir örgütlenmeleri kurmaya çalışır. Fakat bunların hiç birinin Güney Kürdistan halkı içinde siyasal karşılığı olamıyor. Yine de PKK, PÇDK adı altında parti, Kadın hareketi, gençlik hareketi ve medya çalışmalarını yürütüyor. Fakat PKK 20013 yılından sonra Güney Kürdistan’a karşı stratejisini değiştirerek yeni bir yol izler. Türkiye ile yapılmayan kendine yer açma savaşını Güney Kürdistan ve Irak’ta yaptı. Bunun içinde iki önemli faktör kullandı.
Birincisi; Şii denetimindeki Irak hükümeti ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki çelişkilerde Şiilerden yana tavır aldı. Böylelikle Irak hükümetinin Hewlere karşı kullandığı bir sopa rolünü oynadı. 2013 yılından şu ana değin Irak hükümetinin Kürdistan Hükümetine karşı zorlayıcı tutumunun altında PKK’nin Irak hükümetine desteğini aramak yanlış olmayacaktır. Konumuz PKK ve Şii ittifakını incelemek değil. Fakat kısaca PKK Kürdistan Bölgesini kuşatıp Hewler’e yerleşmek için Bağdat ve Tahran’ı arkasına aldı diye biliriz.
İkinci husus ise; PKK’nin Güneyli partilere oynamasıdır. PKK’nin kendisinin çok sınırlı bir kitlesi vardır. 40 yılın sonunda ben PKK’nin Güneydeki siyasal oluşumunu destekliyorum diyecek insan sayısı ancak onlarla ifade edebile bilir. PKK’nin Güneydeki eylemlerinde kullandığı kitle özünde başka partilere aittirler. YNK, Yekgurti, Goran, Nwe Nu vb birkaç küçük partinin üyeleridir. YNK ve PKK stratejik ittifak yaptıkları için YNK kendi kitlesini PKK’nin kullanmasına izin vermiştir. PKK bu kitleyi kullanarak kendine yeni kitle kazanmaya çalışıyor. Güney halkı Öcalan’ı selamladı, Güney Halkı Öcalan için imza verdi vb yerlerde çıkan insanların hiç biri PKK’li değil. PKK bu partilere siz saldırın biz sizin önünüze düşeriz demektedir. PKK 2020 yılı yaz ayı boyunca önce Zaxo’da Halepçe, Süleymaniye’de bunun denemelerini yaptı. PKK’nin nihai amacı bir oldubittiye getirip Kürdistan Bölgesi hükümetine karşı bir darbe yapmaktır. Bunu yapıp Hewleri ele geçiremedi o zaman “ya benimsin ya kara toprağın” diyerek Bölgenin ikiye bölünmesini destekleyerek Kürdistan Bölgesinin resmi statüsünün bitmesini isteyecektir. PKK Güney Kürdistan için böyle bir ajandaya sahiptir. Bu hedefinde başarılı olmak için de bir ajan örgütlenmesi kurmaya çalışıyor.
PKK’nin Güney Kürdistan’daki ajan faaliyetleri
PKK’nin Güney Kürdistan’daki ajan ağı oluşturma çalışmaları birkaç koldan yürüyor. Bu işi yapan güçlerden biri NLP isimli Cemil Bayık’a bağlı bir oluşumdur. Diğerleri ise Karayılan’a bağlı olan Özel Kuvvetler ve HPG istihbarat birimleri. Bu birimlerin üyeleri Hokkabaz olayına değin Erbil’deki restoran ve kafelerde cirit atıyordular. PKK Güney’de bir ajan örgütlenmesi yaratmak için, cüretkâr ve bonkör davranır her türlü imkanı sunar.
Fakat PKK’nin istihbarat örgütleri Güney Kürdistan’lı halk içinde çok sınırlı örgütlenmeler yapabilir. Bunun için esas ağlarını Kuzey Kürdistan’lı kısmi olarak Rojavalı ve Mahmurlular üzerine kurdular. KCK davası nedeni ile geldiği söylenen kişilere para vererek kafe, restoran ve mağaza ve inşaat şirketleri açtırdılar. Güneydeki iş adamları derneği vb. sivil örgütlenmelere bu kişileri eleman olarak yerleştirdiler.
Cafe ve restoranlarda ki tuzak
PKK bu Kuzeylilere dönük çalışmaları rahat yürüte bilmek için HDP Hewler bürosunu kullandı. HDP’nin Hewler bürosu PKK’li kadrolar tarafından yürütülüyor. Dikkat çekmemek için sözcülüğe halktan insanlar getirilse de aslında Hewler Bürosu Ankara veya Amed’deki HDP’ye değil Kandil’deki PKK’ye bağlıdır. Şu anda bile HDP’nin Hewler temsilcisi PKK’nin 30 yıllık kadrosu H. E.’dir. HDP bürosu PKK istihbaratına eleman avlayan bir kurumdur. İnşaatlarda çalışmak için gelen gençler tanınıyor ve Erbil’de Duhok’ta görevlendiriliyor. Mesela restoranlarda garson olanlar görevlendiriliyor ve asayiş, yönetici vb konumlardaki insanların gittiği restoranlarda bu kişilerin masalarına böcek denen dinleme cihazı koyuyor PKK adına çalışan ajanlar. Mesela Hokkobaz restoranda ki üç kişinin öldüğü provaksoyda tetiği sıkan Mehmet Dağ bir kafede çalışıyordu.
PKK’nin ayrıca direk görevlendirdiği kendi kadroları da benzer çalışmaları yapıyor. Örneğin PKK basın, gençlik ve kadın çalışmalarında kullandığı kadroları da aynı işi görüyor. Kürdistan Ulusal Kongresi gibi ulusal ve bağımsız bir yapı olduğunu iddia eden KNK’nin Güney Kürdistan temsilcileri PKK’nin 20 yıllık kadroları. PKK kurumlarını hiçbir zaman halka teslim etmez ve denetlemek için kadrolarını yerleştirir. PKK’nin Güney’deki medya kurumları PKK’nin ajan ağı örgütlemedeki temel çalışma sahalarından biri. İster Ronahi ister Stek TV adı ile olsun hiç fark etmeden sadece PKK kadrolarının istihdam ve istihbarat noktası olarak kullanılıyorlar.
Ajanlık mı gazetecilik mı?
PKK kendi dışındaki gazetecileri de ajan olarak kullanıyor. Örneğin PKK’nin Şerwan Emin Nao (Şerwan Şerwani), Hariwan İsa Muhammed, Gohdar Muhammed Emin Abdulmecid, Eyaz Kerem Reşid ve Şivan Said Omer adlı 5 kişiyi ajan olarak kullandığı KBY güvenlik güçleri tarafından netleştirilmiş ve itiraf videoları yayınlanmıştı. PKK’de buna misilleme olarak Mart ayı içinde Sterk TV’de bir program yayınlayarak çoğu Kandil köylüsü insanlara ajanlık itirafı yaptırıldı. PKK özellikle son dönemde öyle bir Güney Kürdistan resmi çiziyor ki tüm Güney Kürdistan Türkiye ajanı gibi yansıtılıyor.
Oysaki Bölgeden konuştuğunuz siyasetten anlayan insanların hemen hepsini ortak görüşü şu: Güney Kürdistan’daki Türk ajanlarının neredeyse hepsi Kuzey Kürdistanlı ve PKK ile ilişkili kişiler.
Bu kişilerin tespitleri büyük oranda doğrudur. Yani Güney’deki Kuzeyli kitleyi bir yandan PKK öte yandan da Türk devleti ajanlaştırıyor.
Net olarak söylemek gerekirse herkesi ajan olarak itham eden PKK insanları en çok ajanlaştıran örgüttür. Eğer Güney Kürdistan bir nefes alacaksa önce PKK’nin Güney medyasına, iş dünyasına, kafesine, restoranına, hastanesine, asayişine giren PKK ajanlarını temizlemek zorundadır. Çünkü PKK’nin bu sistemi çürütücü ve provokasyon yaratmaya müsait bir yapıdır.