Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesrur Barzani Kürdistan Bölgesel Yönetiminin başkenti Erbil’de hükümet toplantısının ardından TV’lerin canlı verdiği bir basın konferansı yapmıştı. KCK Diplomasi Komitesi 10 Aralık günü bir bildiri yayınlayarak Mesrur Barzani’nin 9 Aralık günü yaptığı basın konferansına cevap verdi. Fakat öyle görünüyor ki kendileri bile verdikleri cevaptan memnun değiller ve açıklamalarının yalan dolan üzerine kurulu olduğunu biliyorlar. Bu nedenle açıklama yaptılar fakat açıklamayı kimse duymayacak biçimde yapıtlar.
KCK’nin ağzından çıkan her sözü anında haber yapan ANF’nin Türkçe servisi KCK adına yapılan açıklamayı yayınlamadı. Haber sadece PKK’nin Süleymaniye’de yayın yapan RojNews isimle haber sitesinin soranca bölümünde öne çıkarıldı. Açıklamayı Kuzeyli Kürtler ve Türkçe haber takibi yapanlar duysun istemediler her nedense?
Açıklama da “Mesrur Barzani’nin PKK’ye dönük açıklamalarının Türkiye saldırılarını meşrulaştırdığı” iddia edilmiş. Oysaki ki Türk saldırılarını meşrulaştıran PKK’nin kendi varlığı olduğu herkesi bildiği bir gerçektir. KCK Dış ilişkiler komitesi her halde Mesrur Barzani’nin KCK yöneticileri gibi halkın gözünün içine bakarak yalan söylemesini istemiş.
Aslında Mesrur Barzani’nin söyledikleri sadece somut tüm kamuoyunun bildiği gerçekler. Barzani “PKK’nin Ala rengini kendi hakim olduğu bölgelerde nasıl yasaklandığını söylemiş’ti. Mesela KCK neden Ala rengini yasakladığını açıklamamış. Önce bunu açıklaması lazım. KCK ne hiç bir parçada hiç bir yerde Ala rengine izin vermiyor. Önce buna izah yapa bilir.
Murat Karayılan 26 Ekim tarihinde Sterk TV’ye çıkan Murat Karayılan Kürdistan Bölgesel Yönetimini tehdit ederek “ Fedailere gidip Kürtleri öldürme emri vermek istemiyorum” derken Kürtlere karşı en utanç verici, Kürtleri en aşağılayıcı ve en yurtseverlikten zerre payını almamış konuşmasını yapmıştı. Kendileri herkesi karalayan, herkesin emeğini yok sayan, Güney Kürdistan’ı yıkmak için canla başla çalışan PKK-KCK camiası Mesrur Barzani’nin PKK’nin bir iki gerçeğini ifşa etmesinden rahatsız olmuş.
KCK bildirisinden anlaşılan en fazla da Şengal açıklaması için rahatsız olmuş. Büyük ihtimal PKK zaten Şengal’de yaptığı ayak oyunları ve ihanetin gündeme gelmemesi için bildirisini de sessiz sedasız yayınlamıştır. Aslında yıllardır Kürdistan Bölgesel Yönetime ve KDP’ye futursuzca saldıran PKK’ye hiç bir zaman aynı tonda cevap verilmemiştir. PKK her zaman olayları çarpıtmış, yalan söylemekten hiç çekinmemiş, sürekli ithamlarda bulunmuş ama kimse ona “ sen yalan söylüyorsun” demediği için bu kadar pervasızlaşmıştır. Şimdi kendisine cevap verilince de kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp fıslıdar gibi bildiri yayınlıyor.
PKK’nin Şengal ihaneti açığa çıkarılmalıdır. Madem ki PKK bu Şengal ve Haşdi Şabi meselesinden bu denli rahatsızdır ve Şengal’de yaptığ ayak oyunlarının gizli kalmasını istiyor o zaman gerçek Kürt yurtseverleride PKK’nin Şengal’de yaptıklarını yüzüne vurmalıdır. Mesrur Barzani basın açıklamasında aslında PKK’nin Şengal’de ayak oyunları hakkında sadece somut bilgi vermiş ama ağır yorumda bulunmamıştır. Oysa ki PKK’nin Şengal’de yaptığı “Cahşlık” sistemini güncellemektir.
Mesrur Barzani basın açıklamasında “PKK ve ona bağlı hiçbir güç Şengal’den çekilmedi. Sadece birkaç saatliğine çekilip ardından kıyafet değiştirerek geri döndüler. Aksine sayıları daha da arttı” demişti. Evet Şengal meselesinin gerçeği budur. Şengal’de Haşdi Şabi’ye katılan YBŞ değildir, Şengal’de Haşdi Şabiye katılan güç PKK’nin kendisidir. PKK yanındaki 200-300 kişilik Ezidi gücünün dışında 1000 kişilik Rojavalı ve Kuzeyli kadrolarından oluşan bir askeri güç katarak hepsini resmi olarak Haşda Şabi bünyesine almıştır.
Haşdi Şabi Kürt karşıtı bir harekettir.
Haşdi Şabi Kürt katili bir harekettir.
Haşdi Şabi eline geçerse Kürt kanını içip tıpkı IŞİD gibi Kürtlerin kellesini kesecek bir harekettir.
Haşdi Şabi ile ittifak yapmak demek Kürt düşmanı ile ittifak yapmak demektir. Kürt düşmanları ile ittifak yapmak demek “cahşlık” demektir. O zaman Haşdi Şabi ile ititfak yapan Cahş’tır.
Kim Haşdi Şabi ile ilttifak yaptı? PKK
O zaman PKK cahşmıdır? Elbette PKK Cahştır.
Bu kadar basit bir denklem var.
PKK daha iyi anlasın diye şöyle söyleyebiliriz. Rojava’da ve Suriye’de Suriye Mili Ordusu yani eski adı ile ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) neyse Irak ve Güney Kürdistan’da da Haşdi Şabi odur. Evet Afrin ve Gire Spi’yi talan eden, kadınları kaçırıp tecüvüz eden SMÖ ve Haşdi Şabi aynı zihiniyetin ve aynı gericiliğin ürünüdür. Haşdi Şabi eline fırsat geçince tıpkı IŞİD ve SMÖ gibi Kürt kanı içer. SMÖ ile Afrin’de ittifak yapan kişi ve partiler haindir. Aynı biçimde Haşdi Şabi ile Şengal’de ittifak yapan kişiler haindir.
PKK bu ihanetine de Ezidi toplumunu maske yapmasını da kimse kabul etmemelidir. PKK’nin bu propagandasına kanıp “Ezidiler Haşdi Şabi’yi tercih etti” dememeliyiz. PKK’nin Ezidi halkı, Şengal halkı diye lanse ettiği kitlesi aslında Şengal Ezidilerinin ancak %5 gibi bir guruptur. Küçük bir sayıdır. Biraz Rojava’dan biraz Mahmur’dan birazda artık dağ koşullarında kalamayan gerillalrını getirip bir avuç ezidi genç kız ve annenin duygularını kulanarak kalabalık bir tablo yapıyor. Şengal’de Haşdi Şabiyi tercih eden PKK’dir.
Bese Hozat ve Mustafa Karasu Ezidilerin öz iradesi, ezidilerin kendini yönetmek hakkı, Ezidilerin demokratik özerkliği diye diye bir avuç ezidinin arkasında kendilerinin Irak devleti ve Haşdi Şabi ile olan ilişkilerini gizlemek istiyorlar. Oysaki gerçek nettir PKK Haşdi Şabi’yi tercih etmiştir. Haşdi Şabi ile ortaktır. Bunun adı da ulusa ihanettir.
PKK aman kimse duymasın diye sırf bu gerçekleri gizlemek için kendi basın açıklamasını gizlemiştir. Fakat ihanetleri o kadar büyüktür ki sahtekar basın açıklamaları, basın maniplasyonları, yalan dolan haber yapan gazetecileri de artık bunu gizlemeyemeyecektir.