PKK yöneticileri yaşlısı-genci, kadını-erkeği herkes el ele vermiş Kürdistan Bölgesel Yönetimi karşıtı bir algı yaratmaya çalışıyor. Hiç biri Türk devletine, iran devletine sabrımız taştı, size karşı fedaileri harekete geçireceğiz demeyen PKK yöneticileri Kürdistan Bölgesine size karşı fedailerimizi harekete geçireceğiz. Aslında buna algı diyemeyiz PKK bir nefret örgütlemeye çalışıyor, bu nefreti de Kürt sömürgeciliğine karşı değil Kürtlere karşı yapıyor. Kürtler hiçbir zaman bu denli duygusal- ruhsal parçalanma yaşamamış ve birbirine karşı nefret beslememişti. Kürt tarihinde partiler arası, guruplar arası çatışmalar olsa bile hiç kimse PKK kadar birbirine karşı Kürtler arasına nefret tohumu ekmemiştir. PKK nefret ekiyor, nefret örgütlüyor
Kürtler arası nefret ve ayrışma yaratmaya çalışıyor. PKK Türk devletinin bölücüsü değildir. Ama PKK Kürt halkının bölücüsüdür. Kürtleri parçalara bölmek, aşiretleri yok etme, aileyi dağıtmak, inançlara göre ayrıştırmak Kürt toplumunu bireyler düzeyine kadar parçalamak PKK’nin temel amacıdır. Bu denli bölüp parçalanmış Kürt halkını kendi partisel çıkarları için tekrar parçalamak Kürt halkına yapılacak en büyük ihanettir. PKK’nin Zine Werte’den beri örgütlediği ve özellikle Serzerê asayiş müdürünü vurması ile başlayıp Çemanke’de Peşmerge’yi şehit etmesi ile devam süreç Kürt tarihine ihanet olarak yazılacak. PKK ve bir avuç amigosunun yaptığı propagandalar bu gerçeği gizleyemeyecek.
PKK’nin Kürdistan’da darbe planı
PKK’nin yapmak istediği şey bir darbe girişimidir. Muhtemelen bu kış boyunca Güney Kürdistanı istikrarsızlığa sürekleyen bu darbe tiyatrosuna şahitlik edeceğiz.
Hemen belirtelim PKK’nin darbe tiyatrosunun esin kaynağı da Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 yılındaki darbe girişimidir. Aslında ortada darbe falan yoktur, bir tiyatro vardır. Bir gurup kışkırtılmış asker dışında ortada gerçek bir darbe yoktur. Sadece halk sürü psikolojisi ile sokağa dökülmüş, insanlar ne için olduğunu bilmeden birbirini vurmuştur. Türkiye’nin esas karanlığa sürüklendiği tarihi süreçte önemli bir kavşaktı. Evet, PKK’nin esin kaynağı AKP’dir. PKK AKP’ye çok karşı gibi görünse, ha bire AKP-MHP faşizmi dese bile AKP’ye en çok benzeyen yine PKK’nin kendisidir. PKK yöneticilerinin siyasette kullandığı yöntemler ve üslup ile Erdoğan ve AKP siyasetçilerinin üslubu birbirine benzer. Pervasız, yalan söylemekten çekinmeyen, herkesi tehdit eden üslupları vardır. Elbette ki aynı üslubun aynı hedef vardır. AKP’de PKK’de kaostan nemalanın güçlerdir. Kaos yoksa onlar yokturlar.
PKK yöneticilerinin baştan beri planı buydu askeri olarak bir çatışma ortamı yaratmak. Fakat PKK Peşmerge’yi askeri olarak yenemeyeceğini, dengelerin de böyle bir şeye izin vermeyeceğini çok iyi biliyor. Uluslararası koalisyon tarafından kabul edilen bir güce saldırmak aslında IŞID ile aynı ayara gelmektir. Bunun için PKK kontrollü bir savaş planı yapıyor. Yani öyle herkesi bir kerede cepheye süreyim diye bir planı yoktur. PKK aslında Serezerê Asayiş Müdürü Xazi Salih Alixan’ı bir suikatst ile katlederek ve Çemenke’de peşmergeye saldırarak aslında işaret fişeği attı. Peki, bu işaret fişeğini kimin için attı? Süleymaniye merkezli bir ekip için yaktı.
PKK mağduriyet politikası yaparken ihanet örgütlüyor
PKK aslında Çemanke olayından sonra çatışmayı biraz daha arttırmayı bir iki çatışma daha örgütlemeyi düşünüyordu. Fakat ABD ve Fransa’nın olayı direk terörist eylem olarak görmesi ve PKK’ye geri adım attırdı. PKK bu kez mağdur rolü oynamak istiyor. Fakat PKK çatışma meselesini tümden ortadan kaldırmış değil. PKK ciddi bir savaş hazırlık yapıyor. Sadece Çemanke olayı ile olayı daha fazla meşrulaştırması gerektiği sonucuna ulaştı. Uluslararası meşruiyet için kendini gizleyerek bir halk hareketi çıkmasını bekliyor.
PKK’nin darbe planını yaptığı bazı güçler var. Aslında Serzerê Asayiş Müdürünü şehit etmesinde ki amaç birazda bu güçlere cesaret vermekti. Tüm YNK böyle bir şeye dahil olmaz. Ama PKK ile bu denli gözü kara bir ilişkiye girecek kişiler var. Mesela Serkewt Şemsedin gibi kişiler var. Yıllardır herkesin İran ajanı olarak bildiği bu kişi kimdir: Şu an Irak parlamentosunda yer alan bir Kürt’tür. Bahar ayında Irak parlamentosunda “Kürdistan bölgesinin petrol satmasının Irak tarafından engellenmesi gerektiğini hatta bunun için Irak hükümetinin gerekirse askeri güç kullanması gerektiğini” söyleyen biridir. Tabi bir de aynı ayardaki Newe Nu lideri var. Yani PKK’nin tüm bu planları yaparken güvendiği kirli bir arka siyasi plan var.
PKK’nin daha ayrıntılı yazabileceğimiz bir darbe planı var. Ve bu darbe planın gideceği bir yer var o da Kürdistan Bölgesel yönetiminin parçalanması. Eğer Süleymaniye merkezli böyle bir hareket gelişirse Kürdistan Bölgesinin statüsü tehlike altına girer. Çünkü Irak yasasına göre Bölgesel yönetim olmak için üç eyalet gerekiyor. Aslında bu durum Süleymaniye merkezli oyunların hepsini gözler önüne seriyor.
Kürt soykırımına karşı Kürtlerin elindeki tek silah: Kürdistan Bölgesel Yönetimi
Kürdistan Bölgesine darbe yapma planı sadece PKK ile ilgili değildir. PKK bu planın Kürt ayağını örgütlüyor. Amaç tüm Kürt kazanımlarıdır. Kürdistan Bölgesinde ki bir iç karışıklık ve askeri çatışma durum tüm Kürtler için bir başağı gidiş anlamına gelmektedir. Kürdistan Bölgesi Kürt soykırımına karşı Kürtlerin elindeki tek silahtır. Bu silahın zarar görmesi tüm Kürtlerin zarar görmesidir. Eğer Kürdistan bölgesinde bir darbe girişimi olursa ilk olacak nedir? Elbette ki Türk ordusunun Rojava’ya girmesidir. İkinci olacak adım nedir? Türk devletinin Obaköy sınır kapısını açarak Tıl-Afere girmesidir. Til Afer neresi Şengal’in düz ovada 35 km uzağı.
PKK tüm Rojava’nın Efrin gibi olması tehlikesine karşı ne yapacak
Yani PKK’nin kendi partisel çıkarları için Kürdistan Bölgesine yaptığı saldırılar aslında Kürtlerin kaderine karşı kumar oynamaktır. PKK dar partisel çıkarlar için bunu göze ala bilecek bir harekettir. Şengali sömürgecilerin elinden kurtaracak tek şeyi Bağdat-Hewler arasındaki anlaşmanın uygulanmasıdır. Ama PKK ben yoksam düşmana kalsın diyecek kadar gözü karadır. Rojava’da ki birlik görüşmeleri Rojava’nın geleceğini garanti altına alabilir. Fakat PKK Rojava sadece benim olmalı dürtüsü ile hareket edip ENKS ve PYND ittifakını bile emperyalizmin oyunu gibi gösteriyor. PKK Şengal’lileri DAiŞ yerine Haşdi Şabi’nin kucağına itiyor. Rojava’nın tümünün Efrin gibi olması tehlikesine rağmen kendi çıkarlarından taviz vermiyor. PKK Kürtlere karşı yapılan büyük komplonun Kürt ayağı olmayı kabul ederek belki bana da birkaç kırıntı düşer hesabı yapıyor.
PKK’nin bu ihanet planı elbette ki tutmayacaktır. PKK planını anlayan herkes kişisel çıkar ve kaygıları bir yana bırakarak PKK’nin bu darbe planına karşı tavır almalıdır. PKK planını durduracak olan Kürt halkının onurlu evlatlarının tutumudur.