Görmezden gelinen Kürtlerin Kobani dayanışması ve Barzani farkı

Görmezden gelinen Kürtlerin Kobani dayanışması ve Barzani farkı

Bu gün Peşmerge güçlerinin IŞİD saldırıları altıdaki Kobani’ye geçişinin 6’ıncı yıl dönümü. Kürtler eğer bir bayram kutlayacaksa bu bayram Kobani’ye Peşmergelerin gittiği gün olmalıdır. Çünkü Peşmerge’nin Kobaniye gidişi modern Kürdistani duruşun sembolüdür.  Kürdistan Parlamentosunun Irak, Türkiye ve İran tarafından kuşatılmışlığa rağmen Kobani’ye peşmerge gönderme kararı alması ayrıca Kürdistan Parlamentosunun rolünü de ortaya koyar. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Parlamentosu, Başkanı, Hükümeti tüm Kürtler için gelecek ve güvenlik garanti eden bir kurumdur. Çünkü uluslararası meşruiyeti vardır. Kobani’ye kalkıp sınırdan resmi peşmerge göndermesinin nedeni işte bu meşruiyettir.

Birçok çevre Kürdistan Parlamentosunu her hangi sıradan bir kurum gibi, hatta Kürdistan Bölgesel Yönetimini de her hangi bir kurum gibi görüyorlar. Hatta bu politik litaratürlerine bile yansır, Kürdistan Bölgesel Yönetimi bile demezler Güney Kürdistan derler. Hatta PKK’nin Avrupada kendi kadroları ve bir gurup aydınla kurduğu elitler kulübü diye bileceğimiz KNK ile Kürdistan Parlamentosunu bir tutmak isteyen yaklaşımlar da vardır.  Böylelikle Kürtlerin tek uluslararası meşru statüsünü görünmez kılmaya çalışlar.

Oysaki o parlamento uluslararası sınırların ötesine askeri güç gönderecek kudrete sahip bir kurumdur. Aslında diye biliriz ki Kürdistan Parlamentosunun bu rolü görünür olduktan ve Kobani’ye peşmerge gönderdikten sonra Kürdistan Bölgesel yönetimi daha fazla hedef oldu, yok edilmeye çalışıldı. Bunu yapmak isteyenlerin içinde Kürtler de vardı.

“1 Ekim Dünya Kobani Günü” değil “  29 Ekim Kürdistan Kobani Günü”

Kobani’ye peşmerge gitmesini hazmedemeyen güçlerden biri de PKK oldu.  PKK IŞİD saldırıları yoğunlaşıp şehir merkezine girince Mahmur halkı ve bir gurup PKK sempatizanı Kuzeyli kişiyi Kürdistan Parlamentosu önünde oturma eylemi yapmaya gönderdi. Aslında kimse Parlamentonun böyle tarihi bir karar alacağını beklemiyordu. Parlamentonun bu kararı almasından en çok rahatsız olan güç PKK oldu. Daha peşmerge yola çıkarken niye falan yolla gitti, şu silahı neden götürmedi vb. mızmızlıklarla işi karalamaya çalıştı.

PKK Kürdistan Parlamentosunun Kobani için yaptığı mücadele ve direnişi gölgede bırakmak için 1 Ekim Dünya Kobani günü diye bir günü öne sürdü.  Oysaki kutlanması gereken  “29 Ekim Kürdistan’ın Kobani Direniş Günü” dür. Kobani’yi kurtaran dünya değil dört parça Kürdistan’daki insanların fedakarlığı ve Kürdistan parlamentosunun kararıdır, bunu gölgelemek Kürtlere yapılan en büyük kötülüktür.

Mesut Barzani farkı

Bu gün Rojava’nın varlığı aslında Peşmege’nin Kobaniye gidişine bağlıdır.  Rojava’nın uluslararası destek görmesinin başlangıcı da o zamandı. Bu işleri sessiz sedasız ve mütevazı bir biçimde yapan da Mesut Barzani’ydi. Hiçbir zaman çıkıp ben Kobani’yi kurtardım, ben olmasam Kobani DAiŞ’in elinde olacaktı demedi.

Buna Mesut Barzani tarzı diyelim. Eğer bir ulusal dayanışma olacaksa ve ulusal birlik tartışılacaksa Mesut Barzani tarzında olmalı. Şov yaparak, her gün minnet ederek, madem yardım ettim burası benim diyerek ulusal dayanışma olmaz. Peşmerge gitti, beraberinde sadece ağır silahları götürmedi. Peşmerge giderken Barzani hareketinin 100 yıllık diplomatik kazanımlarını, ilişkilerini, dostluklarını da beraber götürdü.

PKK’nin her defasında bir Şengal için kan döktük, bedel verdik, buradan çıkmıyoruz demesi ile Kobani’ye giden Peşmerge’nin misyonu tamamlanınca geri dönmesi arasında çok büyük bir fark var değil mi? Elbette var. Buna da Barzani farkı diyelim.

Kürdistan Bölgesi tüm Kürtlerin sığındığı bir yerdir. Şu an 40 milyon Kürdün dünyada tek tanınan resmi tanınan tek sığınağı Kürdistan bölgesidir. Dört parça Kürdistan’dan ve hatta Rusya gibi yerlerden bile Kürtler Kürdistan Bölgesel Yönetimine sığınıyor.  Yönetsel eksiklikler olması, sistemin hala restorasyona ihtiyaç duyması bu gerçeği değiştirmiyor. Fakat Kürdistan Bölgesel Yönetimi şemsiyesi altında korunaklı yere gelen Kürtler içinde tek sorun çıkaran PKK’dir. Diğer güçler kendi programları çerçevesinde işini yapıyor, destek görüyor. Gerektiğinde Pirde gibi yerlerde de destek sunuyor. Neden PKK sorun çıkarıyor?

Karayılan’ın açıklamaları

Murat Karayılan’ın 26 Ekim Günü Sterk TV’de ki açıklamalarına bir de 29 Ekim Kürdistan Kobani Direniş Günün’den hareketle bakmak gerek. Çünkü Kobani’de ki Kürt ulusal ruhunu gölgeleyen ve görünmez kılan PKK yaklaşımları Karayılan’ın konuşmasında çok bariz belli oluyordu. Karayılan konuşmasında Kürtler arası iç savaşın sinyalini verdi. Örtülü bir biçimde “fedailere talimat verebilirim Kürtlere karşı savaşa açabilirim” dedi.

Yalnız Karayılan konuşmasının bir bölümünde de Mesut Barzani için  “meseleye el koymasını istiyoruz”  dedi. Ayrıca bir nevi görüşme de talep etti. Bu görüşme talebine ne cevap verilip verilmeyeceğini bilmiyoruz. Bildiğimiz şey şudur PKK bir yandan Mesut Barzani ve onun temsil ettiği değerlere karşı savaş ilan ediyor öte yandan da kendisinin duruma el koymasını istiyor. Öyle görünüyor ki PKK iyi polis kötü polisi oynuyor. İyi polis rolü Karayılan’a verilmiştir. Yalnız bu kadar hassas bir meselede PKK ve Karayılan işin köylü kurnazlığı ile çözülemeyeceğini bilmelidir. Karayılan eğer görüşme talep ediyorsa öncelikle PKK’nin Kürdistan halkının kazanımı Kürdistan Bölgesel Yönetimine karşı açtığı siyasi, askeri ve medya savaşını durdurmalıdır.

Bir eli  tokalaşmak için uzatıp diğer elde hançer tutamazsınız

Barzani’nin meseleye el atması için öncelikle “peşmerge ile savaşmak kardeş kavgası değildir” diyen Bese Hozat susacak. Cemil Bayık İran ve Lahor Cengi ile KDP’ye karşı darbe planından vazgeçecek. Bir elini dostça uzatıyormuş gibi yaparak diğer elinde hançer tutmak kabul edilemez.

Son iki yılda eğer Kürtler arası savaş çıkmıyorsa nedeni Mesut Barzani’nin varlığıdır. Barzani Kürdistan’a ve Kürtlere olan derin bağlılığı ve sorumluluğu ile sabretmektedir. Daha öncede Kürtler arası savaşa yaşadığı müddetçe engel olacağını kaç kez tekrar etmiştir. Hala da aynı sözünün arkasındadır. Yoksa Barzani İran’a Türkiye’ye hatta ABD’ye kafa tutup referandum yapan biridir.  PKK’nin Ankara gurubunun yaptıkları tehditlerden korkamayacağı da nettir. Mesut Barzani hala Kobani’de ki duruşundan geri adım atmamıştır. Her şey Kürdistan halkının selameti içindir.

Karayılan bu asil ve onurlu duruşu görüp ona göre önce partisine ve kendi sözlerine bir çeki düzen vermelidir. Kobani’ye sahip çıkmak budur. Kürdistan’a sahip çıkmak budur.

Diğer Haberler