HPG Basın ve irtibat Merkezi dün yaptığı açıklama ile Xazi Salih Elixan cinayeti ile bir alakası olmadığını açıkladı. Kısa açıklamada şu sözlere yer verildi: “Bu karanlık saldırıdan Hareketimiz sorumlu tutularak bazı ithamlarda bulunulmuştur. Ancak güçlerimizin bu saldırıyla hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Bu temelde yapılan açıklama ve haberler doğru olmayıp, gerçeği yansıtmamaktadır”
PKK tarihi seri cinayetler tarihidir
Öyle görünüyor ki PKK işlediği cinayet karşısında bu denli bir tepki beklemiyordu. Bu nedenle olaydan 12 gün sonra böylesi bir açıklama yapma gereği duymuştur. Fakat bu açıklamanın bir inandırıcılığı yoktur. PKK’nin tarihi PKK’nin doğru söylemediğinin en büyük şahididir.
PKK şu ana kadar gerek kadrolardan gerekse halktan işlediği hiçbir siyasi cinayeti kabul etmemiş ve üslenmemiştir. PKK’nin failli meçhul cinayetleri Türk devletinin cinayetlerine yakındır. Hatta PKK birçok zaman öldürdüğü kişilerin katili olarak Türk devletini veya başka kişileri de sorumlu gösterir. Böylelikle sadece fail meçhul olmaz birde fail saptırılır.
Kendisi için yıllarca savaşmış kadrolarına gözünü kırpmadan öldürüp sonra şehit ilan eden PKK’nin Xazi Salih Elixan’ı da biz vurmadık demesi PKK’ye yakışır bir davranıştır.
PKK 17 Temmuz 2017 tarihinde Hokkabaz Restoranda üç kişinin öldürülmesi olayından 10 gün sonra PKK yöneticilerinden Bahoz Erdal “Olayın bizimle ilgisi yoktur”. Demişti ve olayın direk Kandil tarafından organize edildiği de ortaya çıktı.
Her şeyi kendi parti çıkarları için kullanan PKK’nin ne dürüstlük, açık sözlülük, mertlik, ilkeli duruş ile alakası yoktur. PKK’nin tek ilkesi partisinin çıkarlarını korumaktır. Xazi Salih Elixan’da PKK’nin parti çıkarları için hedef seçilmiştir.
Kalemşörler gitti silahşörler geldi
PKK’nin Xazi suikastını yapmasının nedeni kendi siyasi çıkarları için bir provokasyon yaratmaktır. Bu işi de İran ile koordineli yapmaktadır. Bunun için diyoruz ki PKK’nin bu cinayeti tamamen siyasal ve koordineli bir cinayettir. PKK her zaman KDP karşıtı olmakla beraber özellikle geçtiğimiz Mart ayından bu yana İran’la yapılan anlaşma nedeni ile çok daha sert bir karşıtlık yapmaktadır. Artık karşıtlığı KDP’yi de aşmış Kürdistan Bölgesel Yönetimine yönelmiştir. PKK bahar ayından bu yana Kürdistan’a yönelttiği basın savaşını bu kez silahlı savaşa çevirmiştir. Artık Avrupa’dan şuradan buradan kalemşörleri ile değil direk Murat Karayılan’ın Cemil Bayık’ın yanından giden silahşörler ile saldırmaktadır.
PKK tarihi bir seri cinayetler tarihi gibidir. 1978’den şu ana değin hiç kesintisiz bir cinayet tarihi vardır. PKK yenilgiye uğrayacağını bildiği önce cinayetlere yönelir. Kazananlara yönelir, kazanabilecek, toplumun en seçkin, en emekçi, en kahraman, en yurtsever, en saygın insanlarını vurur.
PKK Ferit Uzun gibi gelecek vaat eden bir Kürt siyasetçi ve aydını vurdu.
PKK Nasır gibi Kürtlerin Napolyon’u olabilecek birini vurdu. 1982 yılından beri PKK içinde olan Nasır tüm yönetimin kararı ile 2002 tarihinde vurdu ve daha sonra şehit ilan etti.
PKK Semir gibi Dersim’in asi çocuğu olan umut vadeden bir devrimciyi vurdu.
PKK Lamia Baksi gibi İsveç’ten Kürdistan dağlarına savaşmaya gelmiş bir kadını idam etti.
PKK kendi özel kuvvetlerinin sorumlusu olan Gulan Garzan’ı (filiz Yerlikaya) infaz etti ve kendisi aynı kişiyi PKK’nin kahramanı ilan etti.
PKK Kuzey Kürdistan’da HADEP Genel Başkanlığı da yapmış 33 yıl boyunca PKK’ye hizmet eden, yıllarca Türkiye cezaevlerinde işkence görmüş Hikmet Fidan’ı gözünü kırpmadan vurdu.
PKK’nin seri cinayetleri bu yazıya sığmayacak kadar uzundur. Aşırı pragamatist olan PKK kendi çıkarı için her şeyi yapabilir.
Xazi Saddam’a karşı savaşmış 33 yıllık bir peşmergeydi
Xazi Salih’in köyü Gelite Kani Mazi kırsalında PKK’nin her gün köye gelip gittiği, tamamen denetiminde olan, alanda Peşmerge’nin olmadığı bir köydür. Xazi rastgele bir silahla öldürülmemiştir. Xazi hava karanlıkken lazer dürbünü olan bir karnas ile vurulmuştur. Vurulurken bahçede içinde dört çocuğunun da olduğu bir kalabalık içinde oturuyordu. Karayılan’ın artık profesyonel taktik uygulayacağız dediği taktik Türk devletine değil Kürdistan peşmergelerine karşı yapılıyor.
Xazi Salih Elixan PKK tarafından bilinçli seçilmiş bir hedeftir. Sınırın her iki tarafında da kişiliği, anlayışlılığı, olgunluğu ile tanınan ve sevilin biridir. 1985 yılında Enfal nedeni ile ailesi ile beraber göç etmiş ve 1987 yılında da peşmerge saflarına katılmış biridir. Aslında PKK 33 yıllık bir peşmergeyi, onlarca kez Saddam askerlerinin mermilerinden kurtulan birini vurmuştur.
PKK’nin Xazi Salih Elixan’ı vurmasının nedenlerinden biri de Xazi Salih’in PKK’nin Serzerê kapısını ve sınır hattını başta uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere kapıyı yasa dışı işler için kullanmasına izin vermemesidir. PKK hemen sınıra yakın bir yere kendi gümrüğünü koymuştur. Xazi Salih burada PKK’nin işleri kendi istediği gibi yönetmesine izin vermemiştir. PKK bu nedenle Kürdistan Bölgesel Yönetimine karşı saldırısında hedef ararken ilk isimlerden biri olarak Xazi’yi belirlemiştir.
PKK bu siyasi cinayetten bir bildiri ile kurtulamayacaktır. PKK şimdiye kadar işlediğim tüm cinayetler yanıma kar kaldı, kimse benden hesap sormadı diye düşünüyor. Oysaki bu kez durum farklıdır. Meşhur atasözünde olduğu gibi “ Eceli gelen it bu kez cami duvarına işer”. Xazi’nin çocuklarının gözü önünde böyle alçakça bir cinayetle şehit edilmesinin hesabını verecektir.