Baze Mala Alixan, yani Xazi Salih Elixan Sêrêzêrê gümrüğü asayiş müdürü, Berwari aşiretinin genç yüzlerinden Xazi Salih Elixan 8 Ekim günü şehit edildi. daha olayın ilk saatlerinde ve daha sonra da olayı soruşturan Erbil Asayiş Müdürlüğü olayı PKK’nin yaptığı açıkladı.
Xazi Salih Elixan ertesi gün tatil olduğu kendi köyüne gitmişti. Orda babadan kalma küçük bir bahçesi vardı. Xazi’yi vuran kurşun çocuklarının gözü önünde bedenini parçalamıştı. Küçük kızı Serîn şok olmuş yerde yaralı yatan babasına bakıyordu. Elixan tüm çabalara rağmen kurtarılmadı. Ardında beş çocuk ve gözü yaşlı bir eş bıraktı.
Elixan’ın şehit edilmesi o çevredeki PKK birimlerinin kararı ve planı değildir. PKK-KCK’nin merkezi bir kararı ile olmuştur. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı adına yapılan açıklama aslında Güney Kürdistan’da cinayetler işlemek için ortak karar alındığını gösteriyor. Bu konuda da ihale silahlı güçleri yürüten Murat Karayılan’a verilmiştir. Zaten KCK Eş Başkanı Ağustos ayında bir röportajda Bese Hozat KDP’li öldürmenin meşru olduğunu bunun kardeş kavgası sayılmayacağını söylemişti.
Yani kısacası Xazi Salih Elixan’ın katili Cemil Bayık, Bese Hozat ve Murat Karayılandır. PKK’nin Xazi’nin şehit edilmesi konusunda PKK-KCK’nin resmi açıklama yapmaması bu gerçeği değiştirmez.
Xazi bir suikast mermisi ile şehit edildi. Direk Murat Karayılan’a bağlı Özel Kuvvetler biriminden bir genç köyün etrafında iki gün boyunca köyün etrafını gözeterek Xazi’yi tam havanın karardığı saatte vurarak kaçtı.
Tam o saatlerde Murat Karayılan Gare’deki 4 kapılı uçaklara karşı sağlam yapılmış mağarasında planladığı cinayetin başarıya ulaşıp ulaşmadığı haberini bekliyordu. Kürdistan Bölgesel yönetiminde yayın yapan TV’lerin son dakika haber ne zaman geçecek diye sabırsızdı. Haber TV’lere düştüğü ve kendi kanallarından bilgi aldığı gibi özel kurye ile Cemil Bayık’a “bir işbirlikçi cezalandırdık” diye not gönderdi. Cemil Bayık’da Süleymaniye yakınlarındaki korunaklı kampında TV’lerden öğrendiği haber hakkında bilgilendirilmeyi bekliyordu. Ve tüm bunlar olurken Xazi’nin çocukları, eşi ve akrabaları cenazenin başında gözyaşı döküyordu.
PKK’nin uzun zamandır Güney’de provakatif eylemler peşinde olduğu bilinen bir gerçektir. Daha Mart ayında Zine Werte ile başlayan süreçte bunun startı verdi. Mart ayından bu yana yani yaklaşık 7 aydır bu işin propaganda ile alt yapısını oluşturmak ve sağa sola birimler yerleştirmekle meşguldü. Şimdi ilk adımı attık, karşılığında ne cevap gelecek cevabı bekleyip ikinci adımı atacaklar.
PKK’nin bu tür bir provakatif eylem yapmasının nedenleri var.
Birincisi; PKK Kuzey’de bitmiştir, sınır hattı dışında ve hiçbir yerde tek bir mermi atamamaktadır. Bu yenilgisini gizlemek istiyor.
İkincisi; Ortadoğu’da yeni bir denklem kuruluyor ve PKK bu denklemin dışında görüyor
Üçüncüsü; Rojava’da ki küresel güçlerinin planının dışında kaldı, Rojava’nın yerel kadroları kendi insiyatifini kurmak istiyor.
Dördüncüsü; Kürdistan bağımsızlık referandumu sonrası Kürdistan Bölgesel Yönetimi içinde oluşan negatif hava dağıldı. PKK’nin güneyli bazı partilerle yaptığı Hewler’i karıştırma planı tutmadı
Beşincisi; Kürdistan Bölgesel Yönetimi Irak Merkezi hükümeti ile Kürtlerin kazanacağı ilişkiler geliştirdi. Şengal meselesi bunlardan biri.
Kısacası: Ortadoğu da Kürtler için büyük fırsatlar var, Kürtler kazanacak fakat PKK pay almayacağını düşünüyor. Bana yoksa bende yıkarım diyor.
Kısacası; PKK Kürdistan Bölgesel Yönetiminin istikrarını kendisini için tehlikeli görüyor ve istikrarsızlık yaratmak için çaba harcıyor.
PKK’nin böyle bir cinayet işlemesi Güney halkı için yeni bir olaydır. İnsanların büyük çoğunluğu PKK’nin Kuzeyde halkın taptığı bir parti olduğunu, Avrupa’da yaşayan Kürtlerin de şartsız koşulsuz PKK ile olduğunu düşünüyor. Oysaki PKK işlediği cinayetlerle alternatifleri yok eden, yaşayanlara da gözdağı vererek kendini büyüten bir harekettir.
Avrupa’da ki eylemlere gelen insanların ve örgüte vergi veren insanların büyük çoğunluğu PKK’nin iş yerini yakmasından korktuğu, halkın restoranına gitmesine izin vermeyeceğinden çekindiği için mecburen PKK’li görünmek zorundadır. Avrupa’da ki PKK muhalifleri PKK’yi birkaç eleştirip bir toplantı yapsalar hemen PKK bir genç ile onlara saldırır dayak yerler. Canlarını kurtarmak için geri çekilirler.
Türkiye’de ki durum çok daha serttir. Biraz PKK karşıtı konuştunuz mu hemen Türk devletinin ajanı olarak damga yersiniz. Senaryolar yazılır. PKK’ye vergi vermeyen iş adamlarının iş yerleri, mekanları yakılır. Açıkçası PKK kendi gücünü korku üzerine inşa etmiştir.
Şu anda bunun aynısını Güney’de yapmak istiyor. Güneyin kırsalı benden sorulur. Bana hizmet etmeyen her kesi Türk devletinin ajanı olarak gösterip vuracam, bana vergi ödeyeceksiniz, benim gibi olacaksınız. 40 yıldır güneyde halk içinde doğru dürüst bir ilişki yaratamadı, şimdi gönül bağı ile yapamadığını korku ile yapmak istiyor.
Xazi’nin şehit düşürülmesi işte bu kadar çok nedenle ilgilidir. PKK’de çıkıp açıktan ben Xazi’yi vurdum diyecek ne yürek vardır ne de yüz. PKK ancak perde arkasında vuran kişiyi kahraman ilan edecek.
Xazi’nin beş tane çocuğu var. En büyüğü 19 yaşında olan oğlu Heji ve en küçüğü 5 yaşında olan 4 kızı vardır. PKK her biri ay parçası olan Helin, Solin, Lorin ve Serin’nin gözleri önünde babalarını vurup bu çocukları yetim bıraktı. Şimdi bunun Kürdistan davası ile ne alakası var. Elbette ki yoktur. O mermiyi atan, küçük Serin’i Lorin’i yetim bırakan, gözlerinin önünde babalarını vuran kişi şimdi kahraman sanıyor. Oysa ki mermiyi atan sadece bir katildir. Yaptığı şey cinayettir. Bu cinayeti planlayan ise PKK’nin Ankara gurubu ve gurubun eklentisi Bese Hozat’tır. Katiller bellidir.
Yalnız PKK şunu unutuyor. Burası Güney değil, bu insanlar sahipsiz değil. Ne Berwari halkı ne de Güney halkı üç beş oyun arkadaşınız dışında bu olaya gelmeyecektir. Bu kanda yerde kalmayacaktır.