2.Bölüm: PKK sömürgeciden değil kazanılmış Kürdistan’dan toprak koparmak istiyor
PKK’nin Güney Kürdistan hükümetine karşı savaş kararı aldığı yönünde pek çok emare var. Birçok kişi PKK’nin bunu yapamayacağını düşünüyor. Oysaki PKK’nin bölge denkleminde ki yeri ve PKK’nin yapısal olarak yaşadığı sorunları iyi analiz edersek PKK’nin “Güney Kürdistan Hükümetine karşı savaş ilanını” kendi varlık-yokluk sorunu olarak gördüğünü net göre biliriz. Bunu başarıp başaramayacağı, gücü vb. konular ayrı bir tartışma konusu fakat PKK kendi varlığını Güney Kürdistan hükümetinin yokluğu üzerine inşa etmek istiyor.
Türkiye sömürgeci ise İran nedir?
PKK Güney Kürdistan’a karşı duyduğu rekabet duygusunu her zaman izah edecek argümanlar yaratır. Son yıllarda da Kürt halkının Türk sömürgeciliğine karşı duyduğu tepkiyi Güneye karşı kullanmak istiyor. PKK her koşulda Güney yönetimi ve siyasetçilerini Türk devleti ile ilişkileri olduğu gerekçesi ile suçluyor. Hatta bunu Güney Yönetimine karşı savaş açma gerekçesi olarak gösteriyor. Oysaki PKK’nin kendisi Türk devletinden kopmamıştır. Hala Türk devleti ile bir diyalog arayışı içindedir. Bu gün değil Erdoğan herhangi bir AKP kadrosu veya gazetecisi bile PKK’ye “hadi gelin görüşelim dese” gidip görüşecektir. PKK bunca savaşı Türk devleti ile görüşmek için yapıyor. PKK’nin Türkiye’deki legal siyasi ayağı HDP’de hala Türk devletini demokratikleştirecek planlar sunuyor halka. Yani PKK’nin kendisi Türk devleti ile ilişkilenmek istiyor, ilişkilenecek kanal arıyor, tekrar diyalog kurmak istiyor.
PKK birkaç yıl öncesine kadar Erdoğan ve MİT müsteşarı ve Hakan Fidan’la günlük ilişki halindeydi. Her şey bir yana PKK’nin Türk devleti ile ilişkilerinden şaibe olduğu da herkes tarafından dile getiriliyor. AKP iş başına geldiği 2001 yılından bu yana PKK’ye dayanarak Türk devletinde etkili bir konuma geldi. Ayrıca PKK Türk devletini yönetenleri AKP-MHP faşizmi görüyor da İran’ı yöneten Ruhani’yi demokrat mı görüyor? Kürdistan’ın tek sömürgecisi Türkiye değil Güneyi işgal etme planı varsa bu tek ayaklı bir plan değil diğer ayağı İran’dır. PKK Güney’in işgalini önlemeye mi çalışıyor yoksa İran’ın işgal etmesi için kendisine zemin mi hazırlıyor. Elbette ki PKK İran ve Irak’ın egemen olduğu, yönettiği bir Güney Kürdistan’da kendine bir egemenlik alanı kalacağını hesaplıyor.
Şengal’de yaptığını Hewler’e yapmak istiyor
PKK bu yöntemi Şengal’de denedi. Güney Kürdistan’dan bir parça toprak kopardı ve Irak-İran devletlerine dayanarak orayı yönetiyor. Şimdi Şengal’de yaptığının aynısını tüm Kürdistan bölgesinde denemek istiyor. Yani PKK’nin Güney Kürdistan hükümetine karşı verdiği savaş iktidarı ele geçirmek olmadı ortak olma savaşıdır. Hiçbir başka neden yoktur. Türk devleti de sanıldığının aksine PKK’nin ve PKK paradigmasının Güney Kürdistan’da bulunmasından asla rahatsız değildir.
Gerçeğe bakarsanız YNK Süleymaniye Eyalete Meclisinin Irak’a bağlanmak istemesi, Şasuwar Abduhvahid’in kriz ortamında halkı meydanlara çağırması, PKK’nin sürekli olarak Güney hükümetini hedef göstermesinin hiç biri tesadüf değildir. Hepsi aynı merkezden kontrol edilmektedir.
Sömürgeciye değil Kürtlere karşı savaş
Kısacası PKK sömürgecilerden bir parça toprak koparmayacağını anlamıştır. Şimdi kurtarılmış bir Kürdistan parçasını ele geçirmek olmaza da kendi yöneteceği birkaç parçayı koparmak istemektedir. PKK sömürgeci ile yapamadığı-yapmadığı savaşı Güney Kürdistan yöntemine karşı vermek istemektedir.
Bunun içinde PKK’nin planı Eylül ayının ortasına doğru bir hareketlilik yaratmaktır. Birkaç koldan provaksyon yaratılacak. Öncelikle Peşmergeye karşı savaş ilan etmenin gerekçesi oluşturulacak. Bunun için de gerilla güçlerini Haftanin, Şeladize, Amediye, hattında daha fazla şehirlere yakın yerlere gönderecek. Asayiş noktalarında olay çıkaracak. Bir biçime peşmerge gerilla çatışmasının zemini hazırlanacak.
Şehirde Neweye Nu adlı hareketin çağrısı ile birkaç hareket ve zaten PKK’nin bir iki yıldır eğittiği birkaç gencin silahlı ortama müdahelesi ile kontrol edilmez olaylar ortaya çıkarmaya çalışılacak. PKK’nin böyle bir provaksyon peşinde olduğunu yerel güçlerde doğruluyor. En son olarak 20 Ağustos gecesi Zaxo’da tır şoförlerinin normal bir talebini provake etmeleri de bir çeşit provadır. Bu işin devamı gelecektir. PKK’nin amacı Güneyde ciddi bir kargaşa ortamı yaratıp Hükümeti işleyemez duruma getirip bazı siyasi ortakları ile beraber Irak hükümetinin olaylara müdahale etmesi hatta Irak ordusunun alana gelmesidir.
Kerkük ihanetinin ikinci perdesi
Bu plan aklımıza elbette ki Kerkük olaylarını getiriyor. 2017 yılında Kerkük olayları olurken esas plan şuydu: Irak ordusu Süleymaniye Hewler arasını kesecek, Irak ordusu ilerleye bildiği kadar ilerleyecekti. Süleymaniye cephesinde ise Lahor Cengi ekibi geri kalan YNK üyelerine darbe yapmıştı. Her an biz Kürdistan bölgesel yönetiminden ayrıla bilirdiler. Bu da Kürdistan Bölgesinin lahvedilmesi anlamına gelecekti.
Elbett ki ne plan bu kadar basitti ne de bu kadar kolay yapıla bilirdi. Ama ana hatları ile nihayi hedef buydu. Pirde direnişi bu plana izin vermedi.
Şimdi 2017 yılına Lahor Cengi aracılığı ile yapamadıklarını bu kez daha büyük konseptle yapmak istiyorlar. PKK bu kez olayın esas gücü olarak rol oynayacak.
Tamda Irak yönetimi ile Kürdistan Bölgesel yönetimi arasında görüşmelerin başlayacağı bir dönemde böyle bir planın olması çok manidardır. PKK bu yanlıştan geri dönmelidir.