15 Ağustos gecesi Qamişlo’da bulunan KDP-S bürosuna saldırı oldu. Kürdistan bayrağı karalandı, sloganlar yazıldı. Saldırıyı daha sonra HSD basın sözcüsü Mustafa Bali’de kınadı. Peki, bu saldırı gerçekten küçük bir saldırı mıydı yoksa siyasi bir mesajı mı vardır. Elbette ki siyasi bir mesajı vardı. Bu mesaj 7 Ağustos günü Sterk TV’ye bir röportaj veren ve aynı röportajı ANF’de de yayınlanan Cemil Bayık’ın mesajıydı.
Cemil Bayık’ın söz konusu röportajı içeriğindeki Rojava petrolleri vb. açıklamaları birçok kesimin tepkisine neden olmuştu. Aslında her paragrafta bir mesaj vardı. O mesajlardan biri de Rojava’da ki PKK kadrolarına verilen bir mesajdı.
Röportajı yapan gerillanın Rojava’daki ulusal birlik arayışları hakkında ki sorusuna Cemil Bayık Cemil Bayık hiç ulusal birlik arayışı için olumlu bir teşvik edici bir yorum yapmadı. Şu yanıtı verdi: herkesin önce Rêber Apo’ya teşekkür etmesi lazım. Eğer Rêber Apo’ya değil de başkalarına teşekkür ederlerse bu büyük bir gaflet olur. Bu durumu kimse kabul etmez. Rojava halkı da bunu kabul etmez. Özellikle Rojavalı kadınlar ve gençler kabul etmezler. Çünkü onlar Rêber Apo ile gerçekliğe ulaştılar, ne kazandılarsa Rêber Apo sayesinde kazandılar.”
Cemil Bayık’ın bu yorumu özelde Rojava genelde tüm kadrolarına ve taraftarına gönderilen bir talimattır. Cemil Bayık “Rojava’daki ulusal birlik arayışı bizim dışımızda gelişmiştir, bizi ilgilendirmez, biz karşıyız, orada bir gaflet var, kadın ve gençlik hareketi tavır koysun bu durumu kabul etmesin” demiştir. KDP-S bürosuna yapılan saldırı gençlik hareketinin bu talimatı duyduğu anlamına geliyor.
ENKS’lilerin başına gelecek her şeyden PKK sorumludur
Rojava’daki siyasi sürecin başından bu yana PKK Rojava Kürdistan’ına kendi kadrolarını yerleştirdi. Sürecin başından itibaren PKK özellikle ideolojik alan dediği kadro eğitimleri, ekonomik ve mali işler, askeri çalışmaların koordinasyonu, diplomasi vb. çalışmalara en yukardan kadro ataması yapmıştır. Daha sonra Rojavalı kadroların mücadelesi ile birçok çalışmada PKK kadroları ve Kuzeyli kadrolar çoğunluğu kaybettiler. Şimdi ise ağırlık olarak kadın ve gençlik çalışmalarında yer alıyorlar. Kadın ve gençlik çalışanları en radikal olanlar ve Öcalan’ın söylediklerini harfi harfine kabul edenlerdir. Abdullah Öcalan’ın kutsal gibi gösterilmesi görevini bu iki güç sağlıyor temelde. Yine özellikle Rojava’da bulunan özel kuvvetler HAT içinde de PKK özel kuvvetlerine ait birçok kadro olduğu biliniyor. Bu kadroları yerleştirmekte PKK’nin iki temel amacı vardı. Birincisi kuzeyli kadrolar aracılığı ile Rojava’daki yönetime baskı yapıp denetlemek ikincisi ise bu kadroların aracılığı ile Rojava yönetimine alternatif ve paralel bir yönetim yaratmak. Anlaşılan PKK’nin bu kadrolara yüklediği yeni bir görevi de muhalif olabilecek kişilere saldırıda tetikçi güç olarak kullanmaktır.
KDP-S saldırısı küçük gibi görünen ama böyle bir mesaj içeren bir saldırıdır. Yani başlıktaki sorunun cevabı evet bu olay Cemil Bayık’ın talimatı ile yapılmıştır. Yani bir yandan Rojava yönetimine bizim istemediğimiz şeye karşı çıkarız denmiş bir yandan da ENKS çevresine güvende değilsiniz denmiştir.
Açıkçası ENKS’lilerin Rojavadan çıkartılması içinde aynı biçimde adı devrimci gençlik örgüt olan bir güç tarafından yapılmıştı. Rejim askerlerinin elbiseleri ile muhalifler dövülmüş, camlar kırılmış, insanlar öldürülmüştü. O zaman bu saldırıları yapan kişiler yine iş başında. Ve bu olaydan sonra ENKS ve bünyesinde ki partilere, kişilere ve taraftarlarına yapılacak saldırıdan direk olarak PKK sorumludur.
HSD sözcüsü Mustafa Bali’nin olayı kınaması ilk adım olarak olumlu kabul edile bilir. Ama umarız ki Rojava yönetimi PKK’nin seksiyon örgütler arkasında yaptıklarını Rojava’da yapmaz. TAK, Ateşin Çocukları vb. isimlerle PKK bazı gençlere eylem yaptırıp sonra bizim bilgimiz yok, bizi dinlemiyorlar diyordu. Rojava yönetimi de bakın bizde zordayız, bizi dinlemiyorlar, bize müsaade edin vb tavırlarla kendine kazanç sağlamaya çalışmaz. Bu kabul edilmez bir tutum olur.
KDP-S’ye saldırı ulusal birliği istemeyenin sadece bölge devletleri olmadığını PKK içinde de ulusal birliğe direnen bir yapı olduğunu gösteriyor. Cemil Bayık’ın kendi kadrolarına verdiği bu talimatın sonuçlarını bekleyeceğiz.