PKK yöneticilerinden Cemil Bayık 7Ağustos günü Sterk TV’ye bir röportaj verdi. Cemil Bayık’ın röportajı Kürt halkının gündemini saptırmak ve algı operasyonu yapmak üzerine kuruluydu. Basına sık sık çıkmayan çıkınca da aslında zehir gibi konuşan Bayık konuşmasında işgalci güçlerden çok Kürdistani güçlere saldırdı. Genel geçer sözlerle AKP-MHP faşizmi dedi, Türk devletinin politikası dedi ama işgalcileri hedef yapmadı. Cemil Bayık’ın hedefinde Rojava ve Güney Kürdistan vardı.
Cemil Bayık hedef tahtasına koyduğu Rojava’a için şunu söyledi: “Eğer Rojava için birilerine teşekkür edecekseniz Başkan Apo’ya teşekkür edilmeli.” Cemil Bayık’ın burada ki kastı Şahin Abdi’nin Mesut Barzani’ye teşekkür etmesidir. PKK ve Cemil Bayık’ı rahatsız eden budur. Çünkü PKK lider kadrosu, canını dişine takmış tüm enerjisini Güney Kürdistan’ı Kürtler içinde küçük düşürmeye, değersizleştirmeye çalışırken Rojava zor zamanda kendisine yardım eden KDP yetkililerine ve Barzani’ye teşekkür ediyor. Cemil Bayık’ın Şahin Abdi’ye aba altından sopa göstermesinin nedeni Güney ve Rojava yakınlaşmasına yakın durmasıdır.
Bayık’ın rahatsız olduğu temel konu Rojava ve Güney Kürdistan arasındaki yakınlaşmadır. Peki neden? Çünkü Cemil Bayık için Kürdistan demek PKK demek. PKK’nin olmayan şey Kürdistan değildir. Çünkü Cemil Bayık için PKK Kürdistan’dan daha büyük ve önemlidir.
Çünkü Cemil Bayık Kürdistani bir şahsiyet değildir. Cemil Bayık için parti çıkarları Kürdistan çıkarlarının üstündedir. Sevdiği kadını alamayınca öldürenler gözü kara bencil kişiler gibidir. Ya benim olsun ya kara toprağın diyor Cemil Bayık. Hatta onlardan daha tehlikelidir. Diyor ki; benim olmazsa da Kürtlerin olmasın başkasının olsun. Şengal benim olmayacaksa Irak’ın olsun diye biliyor. Şengal’e Irak bayrağını ve Haşdi Şabi güçlerini getiren siyasetin mimarı Cemil Bayık’tır. Cemil Bayık bu denli narsist ve egoist bir siyasetin sahibidir.
Cemil Bayık’ın bu kadar açık ve çekinmeden televizyon ekranına çıkıp Kürtleri kötülemesi kabul edilemez. Bu kadar pervasız hareket etmesi Kürt parti ve aydınlarının hatasıdır. PKK’nin bu denli kendine göre davranması, herkese hakaret edebilmesi, yalan haber yaya bilmesinin nedeni kendisinin güçlü olmasından değildir. Kürdistani kişilerin PKK’nin bu karanlık politikasına karşı sessiz olmasından kaynaklıdır. Çünkü Cemil Bayık’ın yaptığı Kürdistani değerlere saldırmaktır. Şimdiye kadar da gereken sert tutum gösterilmemiştir.
Cemil Bayık konuşmasının büyük bölümünde Kürdistan Yönetimini karalamak için bir çaba harcıyor. Sonra o kadar kendini kaybediyor ki şunları söylüyor: “KDP’nin köyleri savunma adı altında çeteleri ve korucuları yerleştirmek istediğini basından takip ediyoruz. Dediğim gibi KDP, insanlarla toplantılar yapıp korucu olmalısınız, köyünüzü savunmalısınız diyor.”
Cemil Bayık’ın bu sözü bile kıyamet kaldırmaya yeter bir sözdür. Çünkü Cemil Bayık’ın çete, korucu diye itham ettiği güç bu halkın, bu toprakların, Güney Kürdistan’ın öz be öz evlatlarıdır, peşmergelerdir. Korucu dediği güç Güney Kürdistan yasasında, Irak yasasında yasal kabul edilen peşmergelerdir. 1920’den beri bu topraklarda savaşan meşru güç, peşmergelerdir. Sadece IŞiD ile savaşta 2014-2016 yılları arasında 1614 şehit 9515 yaralı veren peşmergelere Cemil Bayık çete diyor. Kobani’ye giden, Şengal için onlarca şehit veren peşmergelere Cemil Bayık çete diyor.
Güney Kürdistan Hükümetinin oluşturacağı her güç meşru ve yasaldır. Güney Kürdistan hükümeti köyleri, mezraları, yolları, dağları, şehirleri korumak için her zaman her yerde peşmerge birimi oluştura bilir, asayiş birimi oluştura bilir. Yasal olmayan, meşru olmayan, PKK’nin Heza Parastına Başur adı altında birkaç genci eğitip Güney’in istikrarını bozmak istemesidir. Yasal olmayan, çete olan bizzat Cemil Bayık’ın talimati ile Kandil’deki Navanda Lekolenin Politik NLP adlı istihbarat biriminin Hewlerde Hokkabaz Restoranda insanları öldürüp Güney Kürdistan’ın istikrarını bozanlardır.
Cemil Bayık bunu bilen biridir, yapmak istediği sadece ve sadece dolaylı yoldan peşmergeyi karalamak ve küçük düşürmek için bir algı operasyonudur.
Cemil Bayık’ın peşmerge düşmanlığı yeni değil. 24 Ağustos 2014 yılında Türk gazeteci Ruşen Çakır’a verdiği röportajda “ Peşmerge savaşamıyor, Peşmergeye verilen silahlar bize verilmeli” demişti. Aynı Cemil Bayık 22 Ağustos 2014 tarihinde de Alman Frankfurter Allgemeine gazetesine verdiği röportajda da şunları söyledi: Peşmerge sırf Batı devletleri kendisine silah versin diye binlerce Ezidi’nin ölmesine göz yumdu. Peşmerge savaşamaz, peşmergeye gidecek silahlar IŞID’in eline geçer” dedi. Türk gazetelerine, Avrupa gazetelerine Peşmergeye silah verilmesin diyen Cemil Bayık o zaman ki hakaretini devam ediyor.
İşin ilginç yanı Bayık röportajın başında Suriye’nin uluslararası tanınan bir konumu olduğu için Rojava yönetiminin Suriye petrolünü satamayacağını söylüyor. Fakat uluslararası alanda tanınmış, anayasal haklara sahip, parlamentosu ve idari bir sistemi olan Kürdistan Bölgesel Yönetimini haklarını tanımıyor.
Cemil Bayık’a çağrımız şudur ilk olarak; 25 Ocak 2015 yılında IŞID’in başını kestiği Huçem Surçi’nin ve 1614 peşmergenin anısına yaptığı tüm hakaretler için Peşmerge güçlerinden özür dilemelidir.
İkinci olarak; Cemil Bayık ve partisi PKK Güney Kürdistan’daki Kürt siyasal iradesini, Kürdistan Bölgesel Yönetimin egemenliğini ve otoritesini tanımalıdır. Bunu yapmadığı sürece Kürdistan için yaptığını iddia ettiği hiçbir adım samimi olamaz.
Üçüncü olarak; Türk ordusunu Amediye’nin, Zaxo’nun, Sideka’nın birkaç yüz metre ötesine gelmesinin sorumlusu PKK’dir. PKK silahlı güçlerini Güney Kürdistan’ın köy ve kasabalarından çekmelidir.
Dördüncü olarak; Sürekli ulusal birlik diye tekrarladıkları halde pratikte bunun tersini yapmaktan, kendileri dışındaki Kürt siyasal yapılarına karşı düşmanlık yapmaktan vazgeçmek zorundadır. Bunun için öncelikle kendi medya organlarını Kürtlere karşı bir silah olarak kullanmaktan vazgeçmelidir.
Beşinci olarak da Cemil Bayık öncelikle şunu bilmelidir 1990’dan bu güne değin 30 yıldır Güney Kürdistan’da ki siyasi otoriteye karşı çok yönlü düşmanlık yapıyor buna rağmen sonuç alamadı ve bundan sonra da alamayacak. Artık elini Kürdistan’dan çekmenin zamanı gelmiştir. İran ve Irak devletlerine güvenerek Kürdistan Bölge Hükümetine savaş açmanın bir bedeli de vardır. Şu ana değin kendisine karşı kimsenin sert cevap vermemesinin nedeni güçsüzlük değildir. Cemil Bayık’a aynı ayarda cevap verilmemesinin, yalan ve hilelerinin tek tek deşifre edilmemesinin nedeni insanların Kürdistan halkına olan saygısından kaynaklanmaktadır. Bu sabrı taşmıştır, daha fazla zorlamasının faydası yoktur. Bir an önce elini Kürdistan Bölgesel Yönetiminden çekmek en iyi yoldur.