PKK’nin çocuk savaşçı alıp almadığı, alıyorsa haklı olup olmadığı konuları yıllardır tartışma konusu. Birçok uluslararası kurum da PKK’nin çocukları savaşçı olarak kullanması konusunda önemli eleştiriler yapıyor. PKK’nin uluslar kurumlarda çocuk savaşçı konusundaki sicili temiz değil.
2016 yılında HRW Çocuk Hakları Direktörü Zama Coursen-Neff PKK’nin Şengal’de çocuk savaşçı aldığını açıkladı, BM en son olarak 16 Ocak 2020 tarihinde PKK’nin çocuk savaşçı almasını raporlaştırdı. Yine 26 Haziran 2020 tarihli ABD’nin insan kaçakçılığı raporunda PKK’nin çocuk savaşçıları gündeme girdi. Yani PKK uyuşturucu, insan kaçakçılığı vb. birçok uluslararası hassas hukuk kriterinde olduğu gibi çocukların silah altına alınması konusunda da sicili temiz değil. Fakat PKK bu olayı baştan savuşturmak için birkaç koldan değişik tonlarla cevap veriyor.
Cenevre Çağrısı HPG ile imzaladığı anlaşmayı neden kaldırdı
PKK’nin konuya dair ilk taktiği: PKK her zaman olduğu gibi olayı uluslararası kriterlere uygunmuş gibi göstermenin adımlarını atar. 2004 yılında kendi KCK sözleşmesinde çocukların savaş alanında kullanılma yaşını 18 olarak belirler. Daha sonra 2013 yılında da birazda o zaman PKK-AKP arasındaki çözüm sürecine dayanarak uluslararası bir örgüt olan Cenevre çağrısı (Geneve Call) ile “Çocukların Silahlı Çatışmaların Etkilerinden Korunmasına Dair Taahhütnameyi” 5 Ekim tarihinde imzaladı. Taahhütname HPG Komutanı Delal Amed tarafından imzalandı. Her nedense GenevCall 2017 yılından sonra HPG ile imzalanan anlaşma metinin sitesinden kaldırdı. PKK’nin güvenirliliğini yitirdiği için mi anlaşmanın kaldırıldığı konusu ise bilinmiyor.
PKK ve yöneticileri hiçbir zaman resmi ortamlarda çocukları savaşçı olarak kullanmalarını meşrulaştırmadılar, hatta bu konuda hassa olduklarını, geçmişte bazı şahısların hatalar yaptığını ama bu durumun giderileceğini söylediler. Fakat PKK’nin kritik konulardaki yaklaşımı meşhur imamın ki gibidir. İmam der ki “söylediklerimi yapın ama yaptıklarımı yapmayın”. PKK de söylediklerini hiçbir zaman yapmaz. 2004 yılından bu yana gündeme gelen çocuk savaşçı meselesinde olduğu gibi. PKK resmi görüşün dışında her zaman başka ajandası olan bir örgüttür. Bunun için uluslararası anlaşmalara riayet etmenin dışında bir yol buldu.
PKK’nin ikinci taktiği: Aslında bu ikinci taktik stratejik olan yönüdür. O da her zaman olduğu gibi önce toplum içinde bunu meşrulaştıracak argümanlar bulur. En önemli argüman “düşman yoğun saldırıyor, bu gençleri kullanıyor, öldürüyor biz onları kurtarıyoruz”. Daha sonra ise “ bu gençler kapitalizmin çarklarında eriyorlar, tecavüze uğruyorlar, genç yaşta evlendiriliyorlar” onları kapitalizmin çarkından kurtarıyoruz” denir. Ve PKK’nin çocukları savaşta silahlı kullanması böylelikle meşrulaşır. PKK çevresindeki biraz uluslararası hukuktan anlayan kişiler bu propagandaya sessiz kalır. Ama bir de aymaz bir gurup vardır hareketle PKK’nin çocukları savaşa sürmesine argüman bulur. Kendi çocukları eline silah alsa kıyamet koparacak insanlar birden bire “ Kürtlerin kurtuluşu için çocukların savaşması gerektiğini” savunur. Bu insanlar çocukları belki de güzel okullarda okuyor, Avrupa’da yaşıyor, keman ve bale kurslarına gidiyordur. Ama başkalarının çocuklarının ölüm tehlikesi altında olmasını meşru görüyor hatta kutsuyor. Toplumlar için en tehlikeli olan kesim yanlışları kutsayan kesimdir. Bu kesimde çocukların savaşa katılmasını kutsayarak bu anlayışı yaygınlaştırıyor. Bu ikiyüzlü tutum nedeni ile PKK’nin çocuk savaşçı alımı meselesine karşı Kürtler içinde ciddi caydırıcı bir tavır konamıyor.
Hayatını kaybeden gerillanın anne baba adı var ama hiç doğmamış gibi doğum tarihi yok
Özellikle son yıllarda PKK’de de hayatını kaybeden insanların yaş ortalaması gittikçe düşüyor. 15 yaşında PKK’ye giden çocuk 17 yaşında bir çatışmada hayatını kaybediyor. PKK ise bu durumu örtbas etmeye çalışıyor. Eskiden hayatını kaybeden gerillaların sicillerinde doğum yeri, tarihi, anne baba adı, örgüte katılım tarihi ve hayatını kaybetme tarihi varken bunu değiştirdi. 2010 yılından beri hayatını kaybeden insanların adı soyadı, anne baba adı ve doğum yeri var. Ama sanki bu insanlar hiç doğmamış gibi sicillerinde doğum tarihi yok. Örgüte ne zaman katıldığı da yok. Zaten bu doğum tarihileri devlette var doğum tarihleri devletten değil halkan gizleniyor.
Çok net bir şekilde çocuklar PKK saflarında elde silah savaş alanında yer alıyor ve hayatını kaybediyor. Çocuk kelimesi bir insanın boyuna posuna bakarak bu çocuk değil denecek bir şey değil. Çocuk kavramı sosyal bir tabakayı ifade eder ve uluslararası anlaşmalar ile belirlenmiştir. 1924 yılında milletler cemiyeti çocukları hakları olan bir kategori olarak kabul etmiştir. En son 1989 yılında da 18 yaşından küçük herkes çocuk kabul edilmiştir.
18 yaşından küçükler reşit değildir, 18 yaşından küçükler banka hesabı açamaz, mülk alamaz, ehliyet alamaz, evlenemez, pasaport alamaz, dini cemaatlere üye olamaz. Olması gereken ideal olan buyken motosiklet sürmek için ehliyet alamayan kişinin eline PKK silah vermeyi meşru gösteriyor. Tüm dünyaya özgürlük ve eşitlik getirmek iddiasında ki PKK’nin dünyanın en geri bölgelerindeki Somali’de El Şaab örgütü gibi veya Nijerya’da, Kongo cumhuriyetinde, Suriye’de pek çok örgüt gibi çocuk savaşçı kullanması kabul edilemez. Kürdistanı bu düzeye getirmesi kabul edilemez.
Çocuk Savaşçılar PKK’nin temel gücü
Hiçbir ulusal kurtuluş hareketi çocuklarla başlamaz çocukların verdiği savaşla da başarıya gitmez. 20’inci yüzyılın başındaki uluslar kurtuluş savaşlarında topyekün savaşlar olduğu zaman çocuklar savaşa dahil oluyordu. Çünkü her yer savaş meydanıydı, savaşsız bir alan yoktu. Şu an için Kürdistan’da durum böyle değil. Başta Kuzey Kürdistan’da olmak üzere dört parça Kürdistan’da korkunç düşmanlarımız var ama topyekün bir savaş yok. İnsanların büyük bölümü bu savaşa da dahil değil. Neden peki PKK çocuk savaşçıda ısrar ediyor? Çünkü ağaç yaşken eğilir.
PKK tüm tarikatlar, mezhepler ve inanca dayalı örgütlerde olduğu gibi kişiye tümden hükmetmeye eğilimlidir. PKK’ye katılan kişi bireyselliğini tümden bir yana bırakmalı ve örgüte teslim olmalıdır. PKK eskiden buna “kişilik intiharı ve kendini örgüte teslim etmek” diyordu. Daha sonra bu iki kavramın iticiliğinin farkına varmış olacak ki bunları kullanmadı ama yönetim uyguladı. Herkes kendi kişiliğini bırakacak. Bunu da biraz hayatı görmüş, geçirmiş, biraz hayatın tadını almış insanlara yapması zor. Bunun içinde PKK kendi ordusunu çocuklar üzerinden yetiştirmek zorunda. PKK içinde intihar bombacısı olan kişilerin sicilleri incelenirse bunların %70’nin örgüte 18 yaşından küçük katıldığı görülecek.
Diye biliriz ki PKK’nin temel gücü çocuk savaşçı üzerindendir. Çocukların hayatını gaspederek kendisine bir örgüt gücü yaratıyor. Bunu engelleyecek güç ise Kürtlerin kendi içinden gelen ses olacaktır. Kürtler PKK’yi ikna edemiyorlarsa uluslar arası güçleri bile ikna ederek dahi olsa bu çocuk savaşçı meselesi için PKK’ye baskı yapmalıdır. Ve birde tabi ki herkes kendi çocuğuna sahip çıkmalıdır.