İki gün önce Mix’ten Van’a giden otobüsün üstüne çığ düşmüştü. O otobüsü kurtarma çalışmalarında şu ana değin 33 kişi hayatını kaybetti. Otobüstekilerle beraber hayatını kaybedenlerin sayısı 38’e yükseldi. Karın altında hala 2 veya 3 kişi olduğu tahmin ediliyor.
Bir kurtarma ekibinin bu denli kayıp vermesinin altında ki nedenler bir hata değildir, yargılanması gereken suç durumlarıdır. Bu olaylara kimlerin neden olduğu noktasında bazı soru işaretleri var.
Bunlardan biri de: HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemirin yorumu. Aydemir; çığ felaketinin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski AKP milletvekili Gülşen Orhan yüzünden yaşandığını açıkladı. Aydemir, ilk çığ felaketinin öncesinde Orhan’ın uyarıları dikkate almayarak iş makinaları ile yolu açtırdığını ve makinaların çığa neden olduğu yorumunu yaptı.
Türk devletinin her şeyi şova dönüştüren, her acıdan, her kötü olaydan her doğal felaketten siyasi rant elde etmeye çalışan yapısı ve siyaset anlayışı bu işin sorumlusudur. Bu arama kurtarma çalışmasının sorumlusu bir milletvekili bir başdanışman değildir. Profesyonel arama kurtarma ekipleridir, afattır. Fakat Türkiye’de ise tam tersidir, bakanın gittiği yerde, milletvekilinin gittiği yerde mesleki uzmanlık ve bilimsellik değil siyasi mevki iş yapmaktadır.
Peki neden bir kurtarma gurubunda sinyal veren DVI cihazı yok. Dünyanın her yerinde öncelikle kurtarma bölgesine sivillerin girmesi yasaklanır. Daha sonra kurtarma ekibinin can güvenliği hesaplanır. Her hangi bir durumda kurtarma ekiplerine sinyal verici DVI cihazı bağlanır.
Çığı tetikleyen şeylerden en önemlisi de ses ve titreşimdir. Çığ bölgesine iş araçlarının götürülmesi de büyük bir hatadır. Çünkü bu araçlar çığı büyük oranda tetikler.
Özetle Mix’te ki çığ kayıplarının sorumlusu devlettir. Devlet insan hayatını hiçe sayarak, hiçbir tedbir almadan insanları riske atmıştır.