20. Yüzyıldaki Kürt ve Kürdistan dirilişinin adı, Mahabat Kürt Cumhuriyeti’nin 74’üncü yıl dönümü

20. Yüzyıldaki Kürt ve Kürdistan dirilişinin adı, Mahabat Kürt Cumhuriyeti’nin 74’üncü yıl dönümü Qazi Muhammed, Mahabad, KDP, Kürdistan

Bugün 1946 yılında Doğu Kürdistan’ın Mahabad kenditinde  Qazî Mihemed tarafından kurulan ve 1947 yılından yıkılan Mahabad Kürt Cumhuriyetinin kuruluşunun 74’üncü yıl dönümü. Mahabad Kürt Cumhuriyeti Lozan ile parçalanan Kürdistanı tekrar birleştirmek ve yaralarını sarmak için atılmış bir adımdır.  Mahabad Cumhuriyeti 20. Yüzyıldaki Kürdistan dirilişinin ilk adımıdır.

Lozan ve parçalanan Kürdistan

Birinci ve İkinci Dünya savaşları ile dünya emperyalist ülkeler tarafından bölüşülürken, tarihin en kadim halklarında olmasına ve kendi topraklarında yerleşik olarak yaşamasına karşın bu paylaşımlarda hep paylaşılan ve dolayısıyla kaybeden yine Kürtler oldular.

Kökü Cumhuriyet öncesine dayanan Kürt örgütlenmeleri ve ayaklanmaları, 1923’te Lozan cetveliyle Kürt toprakları dört parçaya bölününce hız kazanmaya başladı.

22 Ocak1946 ise Mahabad Kürt Cumhuriyetinin kuruluş yılıdır. Bölge, İran Şahlığının despotluğu altındadır. İran Şahı Rıza Pehlevi, yıllarca kurduğu baskı ve despotizm ile Kürtleri kendisine boyun eğdirmeye zorlamıştır. Bu bir anlamda Kürtleri tamamen yok etmeye yönelik bir saldırı ve asimlasyondur. Birçok Kürt, idam edilir ya da sürgüne yollanır. 1941 yılında İngiliz ve Rusların İran’a girişleri, Rıza Pehlevi’nin iktidarına son verir.

“Kürdistan’ın Dirilişi” kuruluyor

1942 yılında Komala Jiawavewey Kûrdistan (Kürdistan’ın Dirilişi) kurulur. Komala, İran bölgesi dışında Güney Kürdistan’da Musul, Kerkük, Hewlêr, Silêmanî, Rewanduz ve Şaqlawa’da da faaliyet yürütmeye başlar.

Komala 1945 yılında Mehabad bölgesinde kendini resmen ilan eder. Mehabad bölgesinin sevilen kişiliklerinden Qazi (Kadı)Muhammed, Komala’nın üyeliğine kabul edilir. Süreç içerisinde, Qazi Muhammed, Komala’nın liderliğini eline alır. Qazi Muhammed, ilerleyen dönemlerde Kürdistan Demokrat Partisini kurar.

20.Yüzyıldaki Kürdistan adımı: Cumhuriyet ilanı

Kasım 1945’te Sovyetlerin teşvik ve desteğiyle İran’da önce Azarbaycan Hükümeti kuruldu. Çok geçmeden, 22 Ocak 1946’da  Mahabad’da Çarçira Meydanı’nda Mehabat Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği garantörlüğünde ilan edildi. On üç üyeli Bakanlar Kurulu oluşturulur. Qazi Muhammed Cumhurbaşkanı seçilir.

Başbakanlığa, Hacî Babe Şêx, Savunma Bakanı ve Ordu Başkomutanlığına Kadı Mihemed Husên Xanî Sêyfî Qazî, İçişleri Bakanlığına ise Mihemed Emîn Mu’înî seçilir.

Mehabat Kürt Cumhuriyeti, Uşnu, Miandoap, Serdest, Bane, Sagiz, Senendec şehirlerini sınırlarına dâhil ederken, Mehabad’ı başkent ilan eder. Kürt Cumhuriyeti’nin resmi dili Kürtçedir. Kürt devletinin günlük ve aylık resmi yayın organı “Kürdistan” yayınlanmaya başlar. Hawar, Hilale, Agir, Gelawêj, Nıştiman dergileri yayınlanır.  Kürt Cumhuriyetinin milli marşı “Ey Raqip”tir.

Rus Ordusunun çekilmesi ve İran Devleti’nin 17.12.1946 günü Mahabad şehrini tekrar işgal etmesiyle Mahabad  Kürt Cumhuriyeti yıkıldı.

Sovyetler Birliği 9 Mayıs’ta İran topraklarından çekilince 17 Aralık’ta  Şah rejiminin ordusu Mehabad’ı işgal ederek, Mehabad Cumhuriyeti’ni yıktı. 31 Mart 1947’de Cumhurbaşkanı Qazi Mihamed, Başbakan Hecî Baba Şex ve   Savunma Bakanı  Muhammed Hüseyin Han Seyfi Qadi Cumhuriyetinin kurulduğu yer olan Çarçira Meydanı’nda asılarak idam edildi.

Qazi Muhammed’in vasiyetinden bazı sözler

“Allah aşkına artık birbirinize düşmanlık etmeyin, sırt sırta verin, zorba düşmana ve zalimlere karşı durun. Kendinizi düşmana bedava satmayın.

Sizlere nasihatim, vasiyetim odur ki; çocuklarınızı okutun. Eğitim dışında, bizim diğer halklardan hiç bir eksiğimiz yoktur. Halklar kervanından kopmamak için okuyun, okumak düşmana karşı en etkili silahtır.

Aranızdaki birlik ve uyumu koruyun, birbirinize kötülük yapmayın, özellikle sorumluluk ve hizmet alanında tamahkâr olmayın.

Düşmanın sizi aldatmaması için, eğitim seviyenizi yükseltin.

Bu dünyada, birkaç günlük ve önemsiz bir bir yaşam uğruna kendinizi düşmana satmayın, çünkü düşman düşmandır, düşmana güvenilmez.

Birbirinize, siyasi, maddi, manevi ve namus alanlarında ihanet etmeyin. Çünkü hain, Allah’ın, insanların huzurunda suçludur, ihanet döner haini vurur.

Eğer sizden birisi, ihanet etmeden işini yapıyorsa, kendisine yardımcı olun, kıskançlık ve tamah için kendisine karşı durmayın, ya da Allah göstermesin onun hakkında yabancıların ajanı olmayın.

Diğer halklar gibi baskı ve zulümden kurtulmak için mücadele etmekten geri durmayın. Dünya malı önemli değildir. Eğer vatanınız varsa, özgür ve serbestseniz, o zaman her şeyiniz var demektir, malınız, mülkünüz, devletiniz, ülkeniz, saygınlığınız da olacaktır.”

Diğer Haberler