Halk Savunma Merkezi Karargâh Komutanlarından Dr. Bahoz Erdal Dengê Welat Radyosunda katıldığı özel programda gerilla savaşının geldiği aşama ve 2020 planlarına dönük değerlendirmeler yaptı.
Bahoz Erdal değerlendirmelerinde Türk ordusunun operasyonlarının sonuçsuz olduğunu, sadece propaganda yapa bildiklerini ve sonuç almadıklarını belirterek, gerilla izini kaybettirdi gerillayı bulamıyorlar dedi. Bahoz Erdal açıklamada şunları söyledi; Çünkü artık gerillanın izine rastlayamıyorlar. Gerilla nerde, nereye gidiyor bunlar üzerine fazla bilgi alamıyorlar. Türk işgalci ordusunun gerillanın izini kaybetmesi üzerinde denetim kuramaması onu gerilla karşısında büyük bir boşluğa düşürüyor bu da gerillanın başarısı, Türk ordusunun da yenilgisi anlamına geliyor.”
Fakat Bahoz Erdal’ın bu değerlendirmelerinin gerçeği ne kadar yansıttığı ise şüpheli. Çünkü gerilla savaşı son 4 yıllık zaman zarfında büyük bir işlevsizlik ve tekrar yaşıyor. Gerilla saldırıyı barakalım kendini bile koruyamıyor maalesef. Buna rağmen PKK aynı gerilla tarzını sürekli olarak tekrar ediyor.
2000 yıllar sonrası gelişen savaş teknolojisi artık eskisi gibi sadece Ak-47 Kalaşnikof tüfek ile bir devlete karşı savaşmanın koşullarını bırakmadı. Silah sanayi artık insandan çok teknik üstünlüğe dayalı olarak yürüyor. Maalesef ki PKK bu gerçeği görmeden sadece Kürt gençlerinin direnme gücüne dayanarak ayın şeyleri tekrarlıyor.
PKK’nin kabul etmesi gereken iki temel gerçek var. Bunlardan birincisi; 35 yıllık gerilla savaşanın artık bir hükmü kalmamıştır. Savaş teknolojisi dağda insanların bırakın bir devleti zorlamasını, saldırmasını kendini bile koruyamaz duruma getirmiştir.
İkincisi ise; PKK’nin kendi amaçları ve araçları arasındaki farkı görmesidir. Türkiye’yi demokratikleştirme amacı ile her ay onlarca gerillanın şehit düşmesine gerek yoktur. Kürt gençlerini böyle heba etmeye de kimsenin hakkı yoktur.
PKK bu iki temel gerçeği görüp öz eleştiri yapmadığı müddetçe gerilla savaşına dair söyledikleri sadece bir propagandadır.
Bahoz Erdal değerlendirmesinde: “Bir bakıyorsun düşman, arkadaşlarımızın 5-6 yıl önce kışın kullandıkları bir kampa girip öyle bir propaganda yapıyorlar ki dersin ne bulmuşlar. Hâlbuki kampta sadece arkadaşların çöpleri var. Çöpü yakıp onun üzerinden propaganda yapıyorlar.” Diyor.
Maalesef Bahoz Erdal’ın değerlendirmesi Kürt halkının içinde bulunduğu gerçek durumu sadece örtmeye yarar. Bu gün Afrin yaralı, bu gün Serekaniye ve Gire Spi yaralı. Buralarda ki halk her gün öldürülüyor, eline malına mülküne el konuyor, kadınlar tecavüze uğruyor. Yapılan propagandalar maalesef ki bu yarayı iyileştirmiyor.
2019 yılı baharından beri Türk ordusu Güney Kürdistan’da PKK’nin Medya Savunma Alanları diye tanıttığı bölgelerin birçoğuna girdi. PKK 1991’den beri tam 28 yıldır denetiminde olan Şekif dağını 28 gün savunamadı ve Türk ordusuna bıraktı. Afrin ve Serekaniye’de de durum farklı olmadı. Binlerce şehit verildi fakat sonuç hüsran oldu. Yıllarca ben savunacağım, kimse giremez diye hedef haline getirdiği yerleri savunamamak PKK’nin hala özeleştirdi yaptığı bir husus değil. Oysa bu acı olaylardan sonra PKK gerçekçi bir değerlendirme yapmalıydı. Bunu yapmak yerine her zaman olduğu gibi halka direnme ve gençlere katılma çağırısı yapıyor. 35 yıllık bir tekrarı farklı sözlerle yeniden halka sunuyor.
Burada asıl görev Kürt halkına düşüyor, artık aynı propagandaya inanmamak. Kürt halkı kendi Kürtlüğünden taviz vermeden, kendini basit bir hedef haline getirmeden, kendi kimliğini, ülkesini, dilini, kültürünü ve ulusal değerlerini korumalı. Hiçbir genç ve hiçbir evladını Türkiye’yi demokratikleştirmek için ölüme göndermemeli. Kürt halkı ölümü normalleştirmemeli. Ölümü değil yaşamı yüceltmeli. PKK’nin kendi siyasi ve askeri yetersizliklerini gençlerin hayatı ile gidermesine izin vermemeli.