Kürtler için adım atmak isteyen herkes bir gün Barzanilerin kapısını çalacak

Kürtler için adım atmak isteyen herkes bir gün Barzanilerin kapısını çalacak, Bedran Öztürk, Keskin Bayındır, Umid Xoşnav, Hewler, Mesut Barzani, PKK Kürtler arası birlik,

DEM Parti’nin Hewler’e yaptığı ziyaret ve ziyaret sırasında yaşananlar epey gündem oldu. Heyet Başkan Barzani tarafından sıcak karşılandı, Neçirvan Barzani’den büyük ilgi gördü, Hewler valisi Umid Xoşnav’la dostça gezi yaptı. DEM partililer, Hewler kalesinde çay içtiler, halkla sohbet ettiler, güldüler, konuştular. Aslında Kürtler görüşmede ne konuşulduğundan çok Kürt tarafların birbirini böyle saygılı, dostça karşılamasına ilgi gösteriyor, mutlu oluyor. Kürtlerin bu görüntüler karşısında umutlu, duygulu ve insani tepki vermesi sadece duygusal bir tutum değildir.  Kürtleri gömülü oldukları sömürgecilik batağından çıkaracak gerçek ideolojik ve siyasi tutum budur.   Bunun adı milliyetçiliktir.  Hiçbir parti, bölge, şehir şu bu ayrımı yapmadan Kürtleri sevmek ve bunun politik bir tutum haline getirmek ezilen ulusları kurtaracak yegâne tutumdur. Kürtler bunu yapamıyor.

Kürtlerin son 30 yıldır milli duygularla birbirine sarılması yerine parçaların birbirine düşman edilmesi, partilerin ve liderlerin halka düşmandan daha tehlikeli gösterilmesi bir PKK politikasıdır. PKK’liler her yerde kendileri dışındaki tüm Kürtlere düşmandır.  Yedeğine ala bildiği birkaç parti varsa da onları da diğerlerine düşmanlık yapınca kendi ittifakı olarak görüyor.

Bedran Öztürk ve Keskin Bayındır Hewler’de ne düşündüler

Hewler yönetimini daha Xabur sınır kapısından itibaren bir heyet gibi değil, yıllardır görmedikleri kardeşleri gibi dev bir siyasi taraf gibi karşılandılar. Hiçbir DEM Partili hiçbir yerde bu kadar ilgi, sevgi ve saygı görmemiştir.

Ve hatta heyetin içindeki bazı kişilerin Barzani ve KDP’ye yaptığı tüm hakaretlere rağmen saygı ile karşılandılar. Heyetin içindeki Bedran Öztürk çok daha 2023 yılı Eylül ayında yaşlı başlı kadınları arkasına almış Xabur sınır kapısında Barzanilere karşı yürüyüş yapıyordu.

Keskin Bayındır KDP düşmanlığında öyle ileri gitmişti ki KDP’yi “Güney Kürdistan’ı işgal etmekle” suçlamıştı.

Bu her iki isimde PKK’nin Türkiye kadroları. Keskin Bayındır çocuk yaşta cezaevine girmiş birkaç yıl önce çıkmış ve aslında dünyaya PKK ile gözünü açmış.  Keskin Baydır Başkan Barzani ziyareti ve sonrasında hem düşünceli hem de heyecanlıydı. Gazetelere konuşurken birkaç kez üstüne basa basa “Başkan Barzani” dedi ve söylerken gözlerinde gerçekten güzel bir ışık vardı. Eğer arada PKK’nin baskısı olmazsa ne Keskin Baydır’ın ne de diğerlerinin KDP’ye böyle düşmanlık yapacağını sanmam. Zaten daha heyet Hewler’deyken bazı PKK’li yazarlar Keskin Bayındır’ı Başkan Barzani dediği için eleştirdiler ve “kendini kaybetmekle” suçladılar.

Bundan sonra ne yapacaklarını bilmiyoruz. Gerçek bir dost gibi mi davranacaklar yoksa misafirliğe gidince dost görünüp evlerine dönünce düşmanlık mı yapacaklar göreceğiz.

Başkan Barzani müzakere, vefa ve affedicilik insanıdır

Bazıları “KDP niye onları kabul etti, Berdan Öztürk ve Keskin Baydır gibi direk hakaret edenlerin isimleri listeden çıksaydı, KDP bunların ne yaptığını bilmiyor” diyor. Hayır KDP onların ne olduğunu biliyor. Hatta belki kamuoyunun bilmediği başka şeylerde biliyor.  Fakat nasıl ki PKK’nin mayasında tüm Kürtlere düşmanlık etme ve onlara karşı mücadele edip bir şeyler koparma varsa, KDP’nin mayasında da “Kürtler arası ittifak, müzakere vefa ve affedicilik” var.

Ölümsüz lider Mele Mustafa Barzani’nin KDP’ye ışık olan şu sözleri esastır KDP için: “İyi Kürtleri düşmanlarımız öldürüyor, kötü Kürtleri de biz öldürürsek dünyada Kürt kalmaz”.

Başkan Barzani’de sık sık bu konuya değindi. “Biz kimseye saldırmayız ama bize saldırana da cevap veririz” diyerek kendi pozisyonlarını açıkladı ve her zaman Kürtler arası müzakere ve iş birliğine önem verdi.  Birçok insan hatta KDP içinde de bazıları da Başkan Barzani’nin bu çizgisini “başkaları tarafından istismar edildiğini” söyledi. Fakat gerçek şu ki eğer bugün Kürtler birbirine öldürmüyorsa, birbirine silah sıkmıyorsa ve her şeye rağmen DEM Parti heyeti kalkın Hewler’e gelebiliyorsa bu Başkan Barzani’nin bu onurlu tutumundan dolayıdır. Başkan Barzani Kürtler arası müzakere ve görüşmeler için hiçbir zaman köprüleri yakmadığı için Kürtler bugün daha barış içindedir. Eğer PKK’nin oyununa gelinse kan gövdeyi götürürdü.

KDP yeni değil 1983 yılında PKK ile yapılan mutabakattan bu yana PKK tarafından onlarca kez sırtından bıçaklanmış olmasına rağmen yine de hiçbir zaman diyalog zeminin kurutmadı.

Kürtler için adım atmak isteyen herkes bir gün Barzanilerin kapısını çalacak

Geçmiş yılların dışında PKK özellikle 2014 yılından bu yana KDP’ye karşı büyük ve çok yönlü bir savaş başlattı.  İçinde yalan, iftira, komplo, saptırma olan hem askeri, hem siyasi hem psikolojik hem de diplomatik ayağı olan bu PKK’nin KDP saldırısı Kürtlere büyük zarar verdi. PKK bölge güçleri ve bazı uluslararası lobilerin desteği ile KDP’yi küçültüp onun kaybedeceği mevizelere yerleşme gibi bir siyaset uyguladı. Bu ihanetçi ve düşmanca tutum Şengal’de, Rojava’da ve Kürdistan Bölgesi’nde net olarak görülmektedir. PKK yıllardır ulaştığı kitleye “KDP bu yıl yıkılacak, önümüzdeki yıl tükenecek” gibi sürekli bir umut pompalıyor ve kitleyi bununla motive ediyor. Kitlesi de sanıyor ki PKK, KDP’yi yıkabilecek.

Oysa ki gerçek şudur, 1930’lardan beri İngilizler başta olmak üzere Irak, İran, Türkiye gibi bölge güçleri YNK ve El-Kaide gibi partiler vb vb onlarca güç KDP’yi yıkamadı. Diğer toplumsal ve  PKK’de bunu yapamayacak.

KDP’nin programının ve paradigmasının birinci maddesi, Kürdistan toprakları ve Kürtlerin özgürlüğüdür. Barzaniler bir aile, bir aşiret konfederasyonu misyonunu çoktan aşmıştır. Barzanilik Kürdistanilik ile özdeşleşmiş bir tutumdur.  Bunun için de 100 yıldır Kürt deyince akla Barzaniler geliyor. Bu. Kürt tarihinin büyük ve önemli bir kazanımıdır. Bunun içinde Kürt meselesi için adım atmak isteyen herkes eninde sonunda Barzanilerin kapısını çalacaktır.

Bu sözler DEM Partiyi küçük görmek vs değildir tam tersine Kürtler arası birlik için yapılan çağrıdır, beraber büyüye bileceğimiz çağırısıdır.

 CHP gibi Kemalist bir parti bile Kürtlerle biraz yakın görünme ihtiyacı olunca 2021’de Hewler’e gelip Barzanilerle görüştü.

Sırrı Süreyya Önder bile gerçeğin farkında olduğu için Pir Mam’daki görüşmede Başkan Barzani’nin elini iki eli ile tutmuştur.

PKK’nin özellikle son on yıldır anti-Barzani siyaseti yürütmesi özünde bir anti-Kürdistan siyasetidir.  KDP’nin her koşulda Kürtlerle işbirliği ve müzakereye açık olması ise Kürdistani ve özünde mili siyasetinin sonucudur.

Diğer Haberler