Zap’a açılan son kapı Bahar Tepesi tünellerinde Hendek savaşlarına benzer bir akıbet mi yaşanıyor?

Zap’a açılan son kapı Bahar Tepesi tünellerinde Hendek savaşlarına benzer bir akıbet mi yaşanıyor? Werexal, Bahar Tepesi, Bese Hozat, Cizre Hendekleri, Kato Jirka, Amed Dicle Adem Karaçoban

Güney Kürdistan sınırları içinde yaşanan TSK ve PKK çatışması Kürtlerin ana gündemi durumunda. Bu çatışmalar genelde Berwari-Metina-Amediye- Gare hattında görülse de aslında Haftanin-Xaxurke arası uzanan Güney ve Kuzey Kürdistan arasındaki sınırı geçen TSK en az 60-80 km arası içerde ve buralarda da kalıcı üs kurma çalışmaları yapıyor.

Maalesef ki konuya ilişkin olarak ne günlük bilgiler ne de uzun vadeli sonuçları meselesinde sağlıklı bir ortam yok. Büyük bir manipülasyon ve bilgi kirliliği var. Diyebiliriz ki PKK-TSK çatışması sahadan çok medyada yürütülüyor.

Türk devleti konuya ilişkin olarak PKK’ye göre daha suskun. Sadece yaptığı operasyonun meşruluğunu anlatan bir pozisyon sahibi. PKK’de ise durum çok farklı. PKK savaşı Belçika’da ki televizyon stüdyolarında, Süleymaniye’deki basın komitesi binalarında ve X platformundaki silahşörleri ile kazanmaya çalışıyor.

PKK medyasının iki amacı var birincisi; halkı Metina-Amediye-Gare hattındaki savaşın bir zafer savaşı olduğuna inandırmak. İkincisi ise halkı KDP’ye düşman etmek. Bakın hiçbir amaçta Türk devletini yenmek yok. Ve PKK bu amaçlarına uluşmak için de hiçbir ulusal, kültürel, ahlaki değeri gözetmeden yalan ve nefret dolu haberler yapıyor.

PKK bir yandan Gerilla eylem görüntüleri, dronlarla hedef vurmalar vb. ile kitlelerini iyi motive ediyorlar.  Sanki ortada büyük bir çatışma varmış gibi yansıtılıyor. Ayrıca öyle bir hava çiziyor ki Peşmerge güçleri TSK ile ortak hareket ediyormuş gibi bir algı yaratıyor ki bu da doğru değil. Yani ortada büyük bir yalan kampanyası var.

Fakat ne kadar kitleyi manipüle ederseniz edin, ne kadar propaganda yaparsınız yapın ortada savaşın rasyonel bir sonucu vardır. Sonuçta ne olacağı görülecektir.

Fakat biz şimdiden söylüyoruz: PKK’nin tünel taktiği bir zafer kazanma taktiği değildir. Savaş tünelleri sadece saklanma, zaman kazanma işine yarar. Sonu da Kuzey halkının 2014-2016 yıllarındaki Hendek faciasından farklı olmayacaktır. Çünkü bu çatışmada PKK’nin elindeki tek kozu tünellerdir.

PKK Bahar tepesi tünellerinde Türk devletini yenebilir mi?

Kimsenin ismini bilmediği Sergele-Guherze-Berçi-Kani köyleri ilginç ve kuşkulu bir çatışma ve böyle önemli sorularla tanınır yapan şey alandaki Bahar tepesi ve PKK’nin 2005 yılından bu yana alanda ki yer altı sistemidir. Bahar tepesinin tarihçesi ve tünellerini başka bir yazıya bırakalım ve esas konuya gelelim tünellerde zafer kazanıla bilir mi?

PKK, kendisinin Bahar tepesi halkın Gire Tate dediği yerde uzun bir geçmişi var. 2005 yılından bu yana burada yer altı sistemi hazırlamış ve 2013 yılından bu yana da  özel kuvvetler yerleştirilmiş. PKK tünelin çevresinde iyi bir teknik takip sistemi kurmuş. Yani PKK’nin şu ana değin operasyon alanındaki en güçlü tünellerinden biri.  Öyle görülüyor ki PKK bu tüneller de uzun bir süre kalmayı ve savaşta burada sürdürmeyi düşünüyor.

Peki bu tünel genel olarak çatışmaların ve Kürtlerin kaderini değiştire bilir mi? Hayır. Çünkü medya üzerinde ne kadar propaganda yapılırsa yapılsın PKK’nin tünel taktiği yenilmiştir. Çünkü ilk kez denenmiyor.  PKK Kuzey Kürdistan’da Kato Jirka’da Bahar tepesinden on kat daha derin ve girft bir tünelde bulunuyordu fakat Türk devleti tünelin ağzını betonladı ve kimse içinde ne olduğunu bile bilmiyor.

PKK Werexalê’de de stratejik bir tünel yapmıştı ve tünel Türk devletinin bir yaz boyunca da uğraştı sonuç olarak Türk devleti Werexalê tüneli imha etti. Yani PKK zaten darbe almış bu tünel tekniğini bu kez Bahar tepesinde denemek istiyor. Bu da savaşın kaderini değiştirmeyecek. Hamas’ın tünelleri İsrail ordusunu zorlaya bilir. Çünkü şehrin altındadır ve sivil binalara giriyor. Ama PKK’nin tünelleri tek bir sivilin yaşamadığı dağın altındadır. Bunun Türk devletine bir zararı yoktur. Kaldı ki Hamas bile tünellerde yenildi.

Amediye-Deraluk hattındaki çatışma Türk devletini yenme değil tüneli koruma savaşıdır

Şu an itibari ile Amediye-Deraluk hattında var olan çatışmalar  tünelin ağzında ve yakınında değil tüneli korumaya çalışan küçük birimlerle TSK arasında veriliyor.  Yani savaş Türk ordusunu alandan çıkarma, Zap’ı geri alma, Haftanin’i geri alma, Keste vb yerleri geri almak için verilmiyor. Sadece Bahar tepesi ve çevresindeki tünelleri koruma savaşı veriliyor. PKK bu tüneli korumak i için Guherze köyü, Sergele köyü vb yerlerdeki sivilleri canlı kalkan gibi kullanıyor, onlarca gerillayı da kurban oluyor, binlerce ağaç, yüzlerce dönüm bağ ve bahçe yanıyor. Yani dağı, taşı, toplumu ve insanı ile Amediye çevresi Bahar tepesi tünellerine kurban ediliyor.

Herkes şunu bilmelidir; Tüneller zafer kazanma yeri değildir. Kimse tünellerde Türk devletini yenmez, yenemez.  Ayrıca tünellerde 20-30 tane gerillanın var olması ve devletin gelip tünelin kapısında bunlarla çatışmasının Kürtlere bir faydası yok. PKK isterse Bahar Tepesinde 5 yıl boyunca tünelde Türk devletine karşı savaşsın, ne olacak? Hiçbir şey. Türkiye hiçbir şey kaybetmiyor. İstanbul’da bomba sesi yok, Ankara’da hayat normal, Amed’de tek mermi sesi yok.

Türkiye’nin kendi toprağının dışında her gün 5 Türk askeri ölse ne kaybedecek? Türkiye’de 2023 yılında iş kazası ile 1992 kişi ölmüş 5 yıldır yaptığı pençe kilit operasyonunda daha 1000 asker kişi ölmedi. Türkiye bu savaştan sadece maddi olarak etkileniyor başka da zararı yok. Ajandasına göre gidiyor. Ama Kürtler için durum böyle değildir.

Kürtler tarihi koşulları kaybediyor. Toprak kaybediyor. Kuşaklarını gençlerini kaybediyor.

Bahar tepesi tünelleri Cizre hendekleri ile aynı akıbeti mi yaşayacak?

Süreç 2015 tıpkı hendek çatışmaları gibidir. Herkes hendek savaşının sonunun askeri ve toplumsal bir facia olacağını biliyordu. Şehirlere hendek kazılmaz, çünkü eninde sonunda teknikle gelip boğazına basarlar. Ama PKK ne yaptı hendeklerde güzel gençlerin dikkat çeken karizmatik fotoğraflarını, videolarını her gün hendeklerde paylaştı. YPS askeri şöyle vurdu, böyle bitirdi diye sosyal medyada zafer naraları attılar. Gençleri o mevzilere dikti. Kitle öyle gaza getirildi. Sonuç o gençler diri diri yakıldı. Kürtlerin şehirleri, umutları ve inançları yıkıldı.
Şimdi Bahar tepesi ve Metina-Amediye-Gare hattında da aynı şey yapılıyor.  Bir gurup gerilla bu bölgede PKK’nin basın komitesine, Belçika’daki televizyon çalışanlarına, Avrupa’da, Mahmur’da, vb yerlerde rahat rahat oturmuş olan Amed Dicle, Adem Karaçoban Youtube’de program yapıp para kazanıyor.  Ama orada siviller zarar görüyor, Amediyeliler zarar görüyor. Niheli, Nirwehi, Berwari ve Rekani halkı zarar görüyor.

PKK’de hendek çatışmalarında Bese Hozat sorumluydu  ve Cizre’de gençlerin bodrumdan çıkmaması kararını veren Bese Hozat’tı.  O gençler canlı canlı yakıldı daha cenazelerinden duman yükselirken Bese Hozat “Cizre boyun eğmedi, zafer kazandı” diyecek kadar utanmaz ve yüzsüzdü. Şimdi aynı şey var. PKK’nin Süleymaniye’deki komiteleri, Avrupa medyası vb hepsi bu yanan ve ölen gençlerin kanı üzerinden propaganda yapıyor.  Bunlar kanla, cesetle, sloganla besleniyor.

PKK’nin bazı güçlerin ajandası için hendeklere gömdüğü gençler gibi bu tüneldekiler de benzer akıbet yaşanacak. İnsan yazmak istemiyor ama halk şu ana değin en az 6 gerillanın Metina’da Türk ordusuna teslim olduğunu söylüyor. Ben bunlara teslim oldu demek istemiyoruz çünkü bu o gençlerin değil onları o mevzilere mahkum eden PKK yönetiminin suçudur. Onlar teslim olmadı PKK onları düşmanın kucağına itti. Geçmişi es geçsek bile 2000’den günümüze üç kuşak genç Türkiye’yi demokratikleşme savaşında öldürüldü.

Gençleri Kuzey Kürdistan’da hendeklere ve Güney Kürdistan’da savaş tünellerine gömen akıl aynı akıldır. Her savaşta ta Türk devleti yenmek için bu gençler ölüme yollanmadı. Bu gençlerin ölüme yatırılmasının sebebi PKK’nin ortak olduğu gizli ajandalar ve kendi kitlesini motive edecek cesetlere ihtiyacı olmasıydı. Tüneller bir anlamda Kuzey Kürdistan’daki hendek yıkımının Güney Kürdistan’a tünellerle transfer edilmesidir.

En iyi Kürt bu tünel direnişi adlı oyuna duygusal biçimde destek veren değil tam tersine bu direnişin Kürtlerin tünele gömülmesi olduğunu görüp bu gidişata dur diyen Kürt’tür.

Diğer Haberler