Türk pop sanatçısı Hadise 23 Mayıs günü Diyarbakır’da konser verdi. Konser Diyarbakır Belediyesine ait Sezai Karakoç kültür ve kongre merkezinde gerçekleşti. Diyarbakır belediyesinin Kürt Dossi Dossi gurubuna izin vermeyerek Hadise’ye izin vermemesi tartışma konusu oldu.
Hadise’nin konseri akla Dossi Dossi’nin 19 Mayıs’ta yapacağı ama izni yeni seçilen DEM Partilili Belediye başkanları tarafından iptal edilen festivali getirdi. Ağrı, Cizre gibi Kürt şehirlerinde büyük müzik buluşmaları düzenleyen Dossa Dossi gurubu şehirlerin tanıtımına büyük katkı sunuyor.
Doğubeyazıtlı Hikmet Eraslan yönetimindeki Dossi Dossi şirketi hem ekonomik hem de kültürül anlamda Kürdistan’da pek çok işe imza atmış bir yapı. Konserlerinde hem Kürt hem de yabancı sanatçılar yer alıyor. Renkli sahne performansı ile konsere katılanlar unutulmaz anlar yaşıyor. Fakat Konserlerin başından itibaren PKK’ye yakın çevre tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Bunun nedeni Kültürel değil daha çok politik nedenlerdi. Dossi Dossi gurubu Kürtlere yakın ama PKK ile ilişkisi olmayan bir çevreydi ve PKK Kuzey Kürdistan’da kendisi dışında hiçbir yapının yer almasını kabul etmiyor. Bu çevreleri ajan, özel savaş aygıtı vb isimlerle yaftalayarak dışlıyor ayrıca halka da bu etkinliklere katılmaması için çağrı yapıyor. Elindeki imkanları bu çevrelere kapatıyor.
İşin dikkat çeken kısmı ise PKK’nin Kuzey Kürdistan’da bunu sadece Kürtlere yapması. Her çeşit Türk sanatçı veya başka kişiler gelip Kürdistan’da etkinlik düzenliyor. PKK Kürtlerin kendisi dışında bir yol ve bir seçenek ile sanat, kültür vb hiçbir başlıkta bir üretim yapmasını kabul etmiyor.
Dossa Dossi’nin festivalinin Belediye tarafından yasaklanması da bu çerçevede olmuştur. Sosyal medyada gelen tepki üzerine Diyarbakır belediyesi “maddi nedenlerle” izni iptal ettiğini söylese de bu sadece tepkileri yatıştırmak amaçlıdır. Çünkü Dossa Dossi şirketi şu ana değin yaptığı hiçbir festivalde belediyeden bütçe istememiştir.
Diyarbakır’da Hadise’ye kabul edip Dossa Dossi’yi kabul etmeyen DEM Partili belediye aslında bu tutumu ile kendi zihniyetini ve Kürtlere karşı negatif ayrımcılık yaptığını ortaya koymuştur.
Fakat bu zihniyetin aslı kaynağı elbette ki PKK’dir. PKK’nin tüm çevreler açık sadece Kürtlere kapalı tutumunun bir iz düşümüdür. Irak’ta Haşdi Şabi’ye evet Peşmerge’ye hayır; Rojava’da Türk soluna, Esad’a, Araplara evet PDK-S gibi Kürtlere hayır, İran’da herkese evet PDKI’ye hayır mantığı ile hareket eden PKK’nin bu Kürt karşıtı tutumu tüm ona bağlı yapılara sirayet etmiştir. Kültür sanat dünyası da bundan nasibini almıştır. Türkiye, Kuzey Kürdistan ve Avrupa’da “Biji Serok Apo” demeyi kabul etmeyen kişiye yer verilmez. Diğer parçalardan olanlara pragmatik nedenlerle bir yere kadar yer verilse de bu sadece PKK’ni ihtiyaçları doğrultusundadır.
Buna PKK tipi yumuşak faşizm demek yanlış değildir.