Dün yani 18 Eylül günü akşam saatlerinde Süleymaniye’nin Erbet Tarım Hava alanı bombalandı. Şu ana değin patlamanın yerden mi kaynaklandığı yoksa saldırı mı olduğu soruları bile tam cevaplanmadı. Ne İran ne de Türkiye olaya ilişkin bir açıklama yaparak üslenmedi. Fakat Irak Savunma Bakanlığı açıktan olmasa da “Türkiye’yi işaret etti”.
Fakat hala cevaplanması gereken sorular var. Bu sorular; kim vurdu, neden vurdu soruları ve elbette en önemli soru da vurulanlar kimdi?
Olay YNK ve Anti Törer güçlerinin gerçekleştiği bir alanda gerçekleşti fakat YNK hem olay yerine kimseyi yakınlaştırmıyor hem de olayın ayrıntılarına ilişkin bilgi vermiyor.
Darka Mazi ekibi olarak yerel kaynaklardan aldığımız bilgilerle bu önemli soruların cevaplarını verdik.
Erbet Havalimanı zirai amaçla mı dron yapma amaçlı mı kullanılıyor?
Erbet Havaalanı bir 2005 yılında zirai çalışmalar için inşa edilmiş bir havalimanı. 2007 yılında da tüm şartları tamamlayarak kullanıma açılmış. Süleymaniye’den 50 km uzakta. Geçmişte ilaçlama, yangın söndürme vb amaçlar için kullanılmış.
Bu hava alanının kaderi ise geçtiğimiz mayıs ayından itibaren değişti. Burası artık YNK’nin Anti Terör güçleri tarafından kullanılmaya başlandı. Önce burada bir askeri tatbikat yapıldı. Daha sonra ise Erbet Havalimanı bir dron üretim ve kullanımına dönük eğitim verilen bir merkez oldu. Zaten olayda hayatını kaybedenlerden biri de şu ana kadar yaptığı dornlarla tanınan Raber Enwer.
Raber Enwer, bir dron ustası. Sosyal medyada yaptığı dronları paylaşan bir kişi. Raber Enwer daha önce sosyal medyada “en büyük hayalim SiHA yapmaktır” diye açıklama yapmıştı. Raber Enwer’in babası da eski bir YNK’li ve şu anda büyük bölümünü PKK’nin kontrol ettiği Mawet bölgeinin tarım müdürü olarak çalışıyor.
Vurulanlar arasında PKK’liler olduğu doğru mu?
Havalimanın vurulmasını hala üslenen olmadı. Fakat YNK yetkilileri, PKK ve YNK medyası daha olay yerinden duman kalkmadan Türk devletinin saldırısı olarak verdiler. Bu bir nevi orada olanların kimliklerini anlamak açısından önemliydi? Türkiye, Süleymaniye ve çevresinde PKK’lileri hedef alıyor. YNK ve PKK’nin ilk andan Türk devletini işaret etmesi bir nevi itiraf etmek gibi oldu.
Ayrıca vurulanların kimlikleri YNK tarafından itina ile saklandı. Patlama sonrası olay yerine çok sayıda ambulans geldi. Fakat YNK Anti Terör güçleri olay yerine sağlık ekiplerinin girmesini engelledi, yaralıları kendileri çıkardı. Ayrıca ambulansların şoförlerinden anahtarları alarak kendileri ambulansları sürdü.
Ayrıca böylesi bir patlamada ilk olarak gidilmesi gereken Şehir hastanesi acil servisi değil Şoreş Hastanesi denen sadece Peşmergelerin gittiği hastane kullanıldı. Ayrıca hastaneye giriş çıkışlar yasaklandı. Hatta bazı sağlık personeli bile hastaneye giremiyor.
Yani vurulanların kimlikleri özenle saklanıyor.
Hayatını kaybedenlerin sayısı neden değiştirildi?
Olay gerçekleştikten sonra dakikalar içinde Erbet Havalimanı’ndan 6 cenaze çıkarıldı. Medya bunu belgeledi. YNK medyası da aynı açıklamayı yaptı. Bir saat sonra ise Süleymaniye merkezli Şaar Medya hayatını kaybedenlerin sayısının 9’a çıktığını yazdı. İki saat sonra ise hayatını kaybenlerin saysının 11 olduğu ve 20 yaralı olduğu, yaralılar içinde hala hayati tehlikesi olanlar olduğu yine YNK medyası tarafından servis edildi.
Fakat dün gece geç saatlerde olaydaki insan kaybına dönük bilgiler revize edildi. YNK hayatını kaybedenlerin sayısı 3 ve 6 yaralı var dedi. Peki net olarak bilenen ve götürülünce görüntülenen diğer 8 cenazeye ne oldu? Onlar kimdi?
Lahor Cengi medyası vurulanların kimliğini açıkladı
Olayın gerçekleştiği ilk saate Süleymaniye’de yayın yapan ve Lahor Cengi’ye yakınlığı ile bilinen medya vurulanların PKK’li olduğu ve Wahap Halepçeyi’ye bağlı YNK Anti Terör güçleri ile beraber aylardır o alanı kullandıklarını ve burada dron eğiti alındığını yazdı.
Darka Mazi ekibi alanda isminin açıklanmasını istemeyen bazı PKK’li ve YNK’li kaymaklara bu bilgileri teyit ettirdi. Aslında Süleymaniye de üst ve orta seviyedeki üst ve orta askeri siyasi yetkililerin tümü bu alanın bir PKK kampı gibi kullanıldığını biliyormuş. Alan PKK’nin kullandığı bir yer.
Bir diğer ilginç ayrıntı ise bu kampın birkaç km ötesinde Erbet Mülteci kampının yer alması. İçinde Rojavalı mültecilerin olduğu Erbet Rojava kampı da PKK’nin temel üslerinden biri. PKK kadroları bu kampı Mahmur kampı gibi yönetiyor. Kampın içinde kendi yönetimini kurmuş, silahlı eğitim veriyor. Kendi yeni savaşçıları, yaralı ve hasta kadroları bu kampta mülteci kimliği ile kalıyor. Ayrıca PKK’nin Kuzey Kürdistanlı ve Doğu Kürdistanlı kadrolarına bu kampa ait mülteci kimliği yapılarak Duhok- Zaxo vb yerlere kadar gönderiliyor. Yani Erbet çevresi genel olarak PKK’nin temel üslenme alanlarından biri.
PKK’nin varlığı ve YNK’nin karanlık tutumu Süleymaniye’yi karanlığa sürüklüyor
YNK’nin tartışmalı lideri Bafil Talabani dün sert bir açıklama yaparak “Arbet tarım havaalanına yapılan saldırı kınıyoruz” dese de havaalanının bir sivil alan olmadığı ve bilinmeyen Kürdistan Bölgesi’nin inisiyatifi dışında sivil almayan askeri ve karanlık amaçlar için kullanıldığı nettir. Bu hukuka aykırı durum nedeni ile Süleymaniye sadece Erbet’te değil genel olarak hedef olmakta ve Süleymaniye halkının durumu gün be gün kötüleşmektedir.
Bafil Talabani YNK’yi bir mafya örgütü gibi idare etmekte, Süleymaniye’de mafyavari ilişkiler ağına mahkum oluyor. PKK uluslararası kanunlar tarafından bir terör örgütü olarak belgelenmiştir. Hiçbir yapı ve hiçbir devlet ve özellikle de PKK’yi kullananlar bile bu nedenle PKK’ye sahip çıkmaz.
PKK ve Türkiye arasındaki danışıklı dövüşü Süleymaniye’ye taşındığı günden bu yana Süleymaniye halkı ilgisi olmayan bir çatışmanın kurbanı olmuştur. Konuya ilişin görüşlerine başvurduğumuz eski bir YNK üst düzey yöneticisi ise konuya ilişin olarak şunları söyledi: “YNK kaybetmiştir, PKK’de kaybetmiştir. İki yenilgili hareketin ittifakından yenilgi dışında bir şey çıkmaz. Süleymaniye halkı bunu hak etmiyor, bu yenilgiyi Süleymaniye halkının sırtını atmasınlar.
