4 Ekim günü sabah saatlerinde Süleymaniye’nin Bahtiyari semtinden öldürülen PKK kadrosu Nagehan Akarsel cinayeti gittikçe daha şaibeli bir hale geliyor. Akarsel Cinayeti 9 Ocak 2013 günü Paris’te vurulan Sakine Cansız cinayetini andırıyor. O cinayette PKK’nin içinde bir el katille iş birliği yapmıştı.
Nagehan Akarsel cinayeti nasıl gelişti?
1999 yılında PKK’ye katılan ve 2001 yılında PKK üyesi olmaktan tutuklanan Akarsel uzun yıllar PKK medyasında çalışmış bir isimde. Türkiye’de hakkında bir dava açılınca önce Rojava’ya daha sonra da Kandil’e geçtiği belirtiliyor. Süleymaniye çevresindeki PAJK eğitim devresinden geçtikten sonra Süleymaniye’ye basın ve eğitim çalışmaları yürütmek için gönderiliyor. Her ne kadar sivil bir akademisyen ve gazeteci olarak gösterilse de Akarsel Zilan kod adını taşıyan bir PKK kadrosu.
PKK içinde yetkisi olmayan daha çok eğitim çalışmalarında yer alan Akarsel bir sabah evden çıktıktan kısa bir süre sonra yol ortasında vuruldu. Olayın bazı gizli tanıkları katilin Nagehan Akarsel’ ile birkaç sokak öteden beri takip ettiğini belirtiyorlar. Hala uzaktan selamlaştıkları da gelen iddialar arasında.
Akarsel ‘in katili olayın üstünden 24 saat geçmeden tutuklandı. Katilin Koye’de yakalandığı belirtildi. Fakat kimliği açıklanmadı.
Amerika’nın Sesi katilin görüntüsünü verdi ve sonra haberi çekti
10 Ekim günü itibarlı medyadan Amerika’nın Sesi Kurmanci bölümünde katile ilişkin bilgilerin yer aldığı bir haber yapıldı. Bu haberde katilin görüntüleri yer alıyordu. Amerika’nın Sesi’nin yayınladığı haberde şu ifadeler yer alıyordu: “Amerika’nın sesi olarak olayı araştırdık ve pek çok ayrıntıya ulaştık. Ayrıca katili yakından çekimini yaptık ve Türkçe bir tercüman aracılığı ile görüştük ve olay hakkında bilgi aldık. Suçlu, çekim ekibimizin yanında ‘üç aydan fazla bir zaman önce resmi bir biçimde Süleymaniye’ye geldiğini burada yaşadığını belirtti. Ayrıca cinayeti işlediği için pişman olduğunu söyledi”.
Fakat VOA haberi yaptıktan birkaç saat sonra yayından kaldırdı. Haberi kaldırmasında kimin etkisi olduğu ise tartışma götüren bir konu. Herkes bu konuda YNK’nin etkili olduğunu söylüyor. YNK VOA’ya baskı yaparak haberi kaldırttığı iddia ediliyor.
Fakat DarkaMazi’nin ulaştığı kaynaklar haberin kaldırılmasına YNK ve PKK’nin beraber karar verdiğini beliriyorlar. Çünkü katilin PKK’nin içinde ki kişilerle de yakından bağı var.
Parantez içinde belirtmek gerekir ki Amerika’nın Sesi’nin Kürtçe yayın yapan servisinde PKK’ye yakın pek çok isim var. Washington’dan Mutlu Civirlioğlu gibi hatırı sayılı isimlerin yanı sıra ayrıca VOA içinde pek çok Rojavalı var. Hepsi de genelde PKK’ye yakın isimler ve yaptıkları haberlerde her zaman örtülü biçimde PKK siyaseti ile paralel yürüyor. Yani VOA üzerinde YNK’den çok PKK’nin payı ola bilir.
PKK daha çok haberin veriliş biçiminden rahatsız olmuştu. Katilin üç ay Süleymaniye’de kaldığının ortaya çıkması nerede kaldığını da sorgulatacaktı. Bu nedenle haberi kaldırttı. Haberin neden kaldırıldığı kuşku yaratacaktı. Bu nedenle hiç yorum yapılmamış benzer görüntüleri kendisine yakın gazeteci Fehim Işık’a da verdi. Işık görüntüleri kendi YouTube hesabında yayınladı. Her konuda haber yapan PKK Medyası resmi olarak ise bu konuda haber yapmadı.
Akarsel’in katilinin ayak izleri PKK’nin içine kadar gidiyor
İşin karmaşıklığı konu burada başlıyor. Katilin yakalanmasının üstünden 40 günü aşkın zaman geçmişken neden katile dönük bilgi yayınlanmadı.
Ayrıca dikkat çekici bir konuda şuydu. PKK Nagehan Akarsel’in vurulduğu ilk dakikadan itibaren her zamanki gibi olaydan Kürdistan Bölgesel Yönetimini ve KDP’yi suçlamıştı. PKK bu kez olayın görünür olmaması için “katiller bulunsun, açıklansın” vb. açıklamalar yapmıyor. PKK bu kez Akarsel’in kadın kimliğini ön plana çıkaran bazı haberler yapıyor. Neden çünkü katilin ayak izleri PKK’nin içine kadar gidiyor.
Çünkü hem katilin hem de yardım edenlerin PKK ile ilişkisi var.
Katil Kuzey Kürdistanlı ve Türkiye’den gelmiş. Çalışmak için gelmiş ve yurtseverim adı ile Süleymaniye’deki tüm PKK kurumları ile ilişkilenmiş. Özellikle PKK’nin Süleymaniye’deki Mezopotamya işçi Derneği ile ilişkilenmiş, PKK kadroları ile restoranlarda yemek yemiş.
Fakat katilin bir de yardımcısı var. O da PKK’nin çalışanlarından biri.
PKK Gençlik Örgütü üyesi katile yardım etmiş
Katilin kimlerle ilişkisi olduğu meselesi Süleymaniye asayişi tarafından gizli tutuluyor. PKK’de özellikle konunun gözlerden tutulması talebini YNK istihbaratı YNK’ye iletmiş. Dark Mazi olarak yaptığımız araştırma sonucu göz altına alınanlardan birinin kimlik bilgisine ulaştık. Buna göre katile yardım eden kişi PKK’nin gençlik yapılanmasında yer alıyor.
Komeleya Ciwanên Welatparêzên Kurdistanê adlı PKK gençlik yapılanmasının üyesi “Karmend Kemal Nuredin” adlı kişi Nagehan Akarsel cinayeti ile ilgili olarak tutuklanmış. Fakat bu kişiye ilişkin ilgin bilgiler var. Bu kişi hiçbir biçimde Türk istihbaratı ile ilişkili olduğunu kabul etmiyor, fakat Nagehan Akarsel cinayetine fiili katılmadığını söylüyor. Fakat bu kişi PKK’nin siyasi yapılanmasının istihbaratı NLP (Navenda Lekolinin Politik) isimli yapı için çalıştığını söylüyor. Karmend Kemal’in telefonunda PKK’ye ait kurumların yaptığı toplantıların ses kaydı da bulunuyor. Karmend Kemal’in gençleri PKK’ye katma vb. işlerde de yer aldığı da gelen bilgiler arasında.
Eldeki veriler Nagehan Akarsel’in katilinin de ayak izlerinin PKK’nin içine gittiğini doğruluyor.
Ömer Güney’de PKK ile ilişkiliydi
2013 yılında Paris’te Sakine Cansız ve iki arkadaşını öldüren kişi de PKK’nin içinden biriydi. Sakine Cansıza ulaşacak kadar önemli kurumlara dahil olmuştu. O cinayette de birçok gerçeğin üstü örtüldü. Ömer Güney’in PKK içinden Kurdistan adlı bir kadınla ilişkisi vardı. Cinayet işlendiği gün PKK kadroları cinayet mahaline gitmiş cenazeleri görmüş ama çanta ve kimliklerini alıp çıkmıştı. PKK tüm bu gerçekleri gizledi. Üstelik Öcalan İmralı’dan “Cinayeti Hakan Bey yaptırmadı, Avrupa kontrası çözüm sürecini baltalamak için yaptı” diyecekti.
Nagehan Akarsel cinayetinde de katil PKK ile ilişkilidir. PKK bu nedenle olay hakkında sessizliğini korumaktadır. Süleymaniye’de bugüne değin PKK’ye yakın bazı isimler vuruldu. PKK her defasında suçu Kürdistan Bölgesel Yönetime aslında PDK’ye attı. Halkı yanlış bilgilendirdi. Oysa ki işlenen her cinayette PKK’nin içinden ilişiler vardı. PKK cinayetleri sadece propaganda çalışması haline getirip rant elde etmeye çalıştı. Dezenformasyon yarattı. Özellikle 18 Mayıs 2022 yılında işlenen Zeki Çelebi cinayeti kesinlikle PKK bağlantılı bir cinayetti. Bu konudaki yazımıza şu linkten ulaşa bilirsiniz: https://darkamazi.com/archives/1019402
PKK bu cinayetlerde her gün katil yakalansın, KDP cinayeti işliyor diyerek her gün yayın yapıyordu. Fakat bu kez katil yakalandığı halde PKK olayı medyaya yansıtmıyor. Öyle görülüyor ki katilin yakalanmış olması PKK’nin propaganda yapmasını engelledi ve katilin ayak izi PKK’ye uzandığı için PKK sessiz.
Bundan sonra açıklanacak bilgi güvenilir ola bilir mi?
YNK ve PKK’nin bu tür stratejik konularda iş birliği yaptığı ve yapacağı kesindir. Bu cinayet hakkında da YNK istihbaratı Zanyari ile direk Cemil Bayık’ın Süleymaniye’deki temsilcisi arasında görüşmeler olduğu da gelen bilgiler arasında. Yani 40 gündür hakkında açıklama yapılmayan ve görüntüleri kaldırılan katil konusunda da iki taraf arasında bir anlaşma var. Bu nedenle bundan sonra yayınlanacak bilgiler de kuşkuludur.
Türkiye’nin Irak Büyükelçisi Ali Rıza Güney olayla ilişkisi olduklarını ret etmediği gibi olayı üslenen bir açıklama yaptı. YNK birçok nedenden dolayı Türkiye’yi karşısına almaya cesaret edememektedir. Olayda Türkiye’yi hedef gösteren bir tutum almayacaktır. PKK kadrolarının Süleymaniye’de vurulması konusunu YNK’ye karşı şantaj yapmak için kullanarak daha fazla taviz almaktaydı. Bu kez katil kendilerini de gösterdiği için sessiz kalacak ve olay PKK’nin ihtiyaç duyduğu zamana değin bekletilecektir.
2014 yılından beri PKK Süleymaniye’yi bir mafya sistemi haline getirmiştir. PKK’nin kimliksiz, izinsiz onlarca yüzlerce kadrosu ve kurumu Süleymaniye asayişini tehdit eden bir durumdur. Süleymaniye’deki istikrarsız durumda PKK’nin büyük bir etkisi vardır.