PYD Asayişinin dört yıl önce kaçırdığı Fuad İbrahim nerede?

PYD Asayişinin dört yıl önce kaçırdığı Fuad İbrahim nerede? ENKS; PKK; Kandil, Cıwanên Şoreşger, Şekirxaç, Derik, Kürt Yüksek Konseyi, Suriye Rejimi

Rojava’nın Derik şehrinde yaşayan ENKS üyesi Fuad İbrahim dört yıl önce 24 Mart 2017 tarihinde PYD asayiş güçleri tarafından arabası seyir halindeyken durdurularak el kondu. O günden beri ailesi kendisinden haber alamıyor. Kaçırılışının dördüncü yılında İbrahim’in eşi, çocukları ve annesi çağrı yaparak Fuad İbrahim’in bırakılmasını istedi.

Kaçırıldığı zaman 46 yaşında olan Fuat Hüseyin Derik’in Şekirhaç köyünde yaşayan 8 çocuk babası küçük, çiftçilik ile hayatını kazanan bir Kürt vatanseveri. 4 yıl önce 24 Mart tarihinde Mameşur ve Şekirxaç köyleri arasında arabasından çıkarılarak götürülüyor. O günden bu güne değin kendisinden hiçbir haber alınamadı. Fakat olay bir faili meçhul değil çünkü PYD’ye bağlı asayiş güçleri tarafından biliniyor. Çünkü kaçırıldığı zaman ki arabanın anahtarını daha sonra PYD güçleri aileye teslim ediyor. Fuad İbrahim neden kaçırıldı?

Fuad İbrahim’in ailesi, köyü hatta yakın çevrelerinin köyü Barzani mücadelesine gönül vermiş bir aile. Daha 1960’larda ailesi KDP sempatizanı. Fuat İbrahim’de daha genç yaşta Kürt Ulusal Kurtuluş mücadelesine aktif katılıyor. Birçok kez rejim tarafından gözaltına alınıyor.  2010 yılında Suriye’de olaylar başlayınca Fuat daha aktif biçimde çalışır. ENKS içinde yer alır ve Genel Kuruluna kadar yükselir. Kürt Yüksek Konseyi kurulduğu zaman konsey üyesi olarak seçilir. İbrahim yoksul ama taviz vermeyen bir kişidir. Yaptığı çalışmalar nedeni ile PYD tarafından birkaç kez gözaltına alınmıştır. Kaçırılmadan 5 ay önce yine gözaltına alınır. 2016 Ekim ayındaki bu gözaltında çok ağır işkenceler görür bırakıldığı zaman 10 gün boyunca hastanede yatar. Ona “bu son uyarı bir daha ki sefere sana yaşam hakkı vermeyeceğiz” denir.

Asayişin tehditleri gerçekleşir ve İbrahim son götürülüşünden bu yana kendisinden haber alınamamaktadır.

İbrahim’in eşi olayı anlatırken şunları söyler: “Fuad bir gurup köylümüzle beraber bir taziyeye gitmişti.  Geç saate kadar gelmeyince köylüleri aradım, biz saat 4’de döndük kendisini daha sonra görmedik dediler. Şehirden gelen köylüler Fuad’ın arabasının köyün ilerisinde park edilmiş olduğunu söylediler. Gittik anahtar yoktu, sonra APO’culer (PYD asayişi) geldi. Bize arabanın anahtarını verdiler, Fuad nerede dedik, ‘bize fazla soru sormayın’ dediler ve gittiler. O günden bu yana her yere başvurduk ama haber alamıyoruz”.

İbrahim’in annesi de oğluna dönük şunları söyledi: “ Çocuk ciğerdir, ciğerim yanıyor, ciğerim kayıp, Fuat’ın 8 cocuğu var, hepsi sahipsiz kaldı. En büyük çocuğu lise son sınıfa giden kızıdır. Bu çocuklara kim bakacak. Söylemeye dilim varmıyor ama ya ölüsünü ya canlısını artık bize versinler”.

Fuad Hüseyin’in kaçırılması PYD asayişinin sicili için bir ilk değil. Kaçırılan birçok siyasi kişilik ve aktivist var. Bunların hepsi de PKK çizgisi dışındaki partiler. PKK çizgisi dışındaki siyasi yapıları tasfiye etmek için halka gözdağı verildi. Evler bilinmeyen kişiler tarafından yakıldı, camlar kırıldı, insanlar dövüldü. Halka gizli bir ekonomik yaptırım uygulandı. PYD’liler dışındaki insanların dükkânlarından alış veriş yapma, ticari ilişkiler geliştirmek tasvip edilmedi.  Diye biliriz ki PKK’nin Rojava’da ki taktiği “kendisi dışındakileri göçe zorlamak ve alanı tek tip bir partiye mahkum etmek oldu” yani şiddetin yumuşak yüzü ile insanlar kaçırtıldı.

Daha özerk bir olarak örgütlenmeden önce alana gelen PKK kadrolarının oluştuğu “Civanên Şoreşger” adlı örgüt asayiş gibi hareket ederek insanları tutukluyor ve tehdit ediyordu.  Hatta zaman zaman Rejim askerlerinin giysilerini giyerek insanları dövüyordular. Birçok kişi bu nedenle Suriye’yi terk etmek zorunda kaldı.  Terk etmeyenlerde nerdeyse küçük bir topluluk gibi kendi içinde yaşamak zorunda kaldı ve onlara karşı bir izolasyon uygulandı.  Biz olayın failine PYD asayişi diyoruz oysaki gerçekte ne kendilerine Kuzey Suriye Asayiş güçleri diyor. Biz ise onların aslında PKK tarafından yönetilen bir güç olduklarını biliyoruz.

Maalesef ki PKK’nin tüm hakların beraber yaşayabilir dediği demokratik Konfederal modelde sadece kendi parti şemsiyesi altında kalanlara yaşama imkanı verildi.  DAİŞ’le işbirliği yapmış Araplar, Rejimin koruması altındaki Asuri ve diğer halklar Rojava’da yaşaya bildi ama Kürtlerin yaşamasına farklı düşünüyor diye izin verilmedi.

 Fuad’ın 7 yaşındaki kızı kameralara “babam evdeyken şehre gider bize yiyecek ve giyecek getirirdi, çok mutlu olurdum, artık kimse bize bir şey getirmiyor, babamın bırakılmasını istiyorum, yine mutlu olmak istiyorum” diyor. Küçük kızın babasını Türkiye değil, İran değil yine Kürtler kaçırdı. Oysaki Fuad eline silah almamış, kimseye zararı dokunmayan biriydi, sadece PYD politikalarını eleştiriyordu.

Devlet bir Kürdü Faili meçhul ettiği zaman tüm Kürtler ayağı kalkıyor ama 50 yaşındaki bir Kürt göz göre PYD asayişi tarafından kaçırılıyor ve sanki bu önlenemez ve doğal bir durum gibi kabul ediliyor. Türkiye rejiminin kaçırdığı ve kaybedilen çocukların anneleri Cumartesi anneleri diye bir girişim başlattılar ve yıllardır sürüyor. Öyle görünüyor ki yakında Kürtlerde PYD rejimi tarafından faili meçhule götürülen Kürtler için böyle bir eylem organize etmek zorunda kalacak. PYD asayişi kaçırdığı kişilerden sorumlu ama bu kaçırmalara ortak olan Kürtler de sorumludur. Suskun kalan Kürtler Fuad’ın yedi yaşındaki kızına babasının neden artık şehre gidip kendisine eşyalar alamadığını anlatmalı.

Diğer Haberler