1. Bölüm: YNK’de başlar ayak ayaklar baş oldu
Kürtler son dönemde Lahor Cengi ismini çokça duyar oldu. Güney Kürdistan halkı ve özellikle Süleymaniye halkı Lahor Cengi’yi zaten yıllardır tanıyor. Güney Kürdistanlılar Lahor Cengi’yi Başmağ gibi sınır kapılarının bütçesine direk el koyması, Kerkük’ü Irak merkezi hükümeti ile anlaşarak bir komplo ile bırakması, Süleymaniye içindeki her ihaleden ve şirketten komisyon alması, kişisel olarak etrafına olan saldırgan davranışları, şiddet eğilimi, magazin hayatının renkliliği ile tanıyor. Fakat diğer parçalarda ki Kürtlere Lahor Cengi yurtsever, kahraman, özellikle Rojava’yı ve diğer parçalardaki Kürtlerin mücadelesini destekleyen bir profil ile servis ediliyor. Peki, hangi Lahor Cengi gerçek.
Lahor Cengi kimdir?
1976 yılında Hewler’de doğan Lahor Cengi Talabani ailesinin büyük çoğunluğunda olduğu gibi İran’da büyüdü ve İngiltere’de eğitim gördü. YNK içindeki ilk önemli görevini 1999-2000 yılları arasında YNK’nin Türkiye temsilcisi olarak yaptı. O yıllar PKK ve YNK’nin 2000 yılında gerginleşen ilişkileri bir çatışmaya dönüşmüş ve 2000 Eylül ayında yaklaşık 5 ay süren çatışma süreci başlamıştı.
Savaşta PKK yaklaşık olarak 150 YNK ise 500 civarında kayıp verdi. PKK o dönem YNK ve Türkiye ilişkilerini eleştirerek iki güç arasında istihbarat paylaşımı olduğuna dair açıklamalar yaptı. Lahor Cengi’nin aslında çok deşifre olmamış Türkiye ile ilişkileri o yıllara dayanır. Hatta Türk istihbaratına bağlı askeri güç olan TİT’in Süleymaniye’de üslenme tarihi de Lahor Cengi’nin Ankara’da ki temsilciliği döneminde başlamıştır.
2002 yılında YNK’ye ait özel kuvvetleri kurma görevi verilen Lahor Cengi’nin silahlı güçleri kendi kişisel çıkarları için kullanması, mafyavari örgütlenmeler, haraç toplama vb. faaliyetleri direk olarak Mam Celal’in eleştirinin hedefi olmuştur. Lahor Cengi YNK lideri Celal Talabani’nin 2012’de rahatsızlandığı döneme kadar parti içinde her hangi bir görev verilmemiştir. Hatta sadece kendisi değil şu beraber YNK Eş Başkanlık görevini üstlendiği Pavel Talabani’de aynı biçimde Mam Celal’in sağlığı boyunca partiye yaklaştırmadığı bir isimdir. Hatta Süleymani’ye halkı Mam Celal’in sağlığında “ benim bir oğlum var bir de eşeğim var” derken Pavel Talabani’yi kastettiği yönünde nükteli bir olay anlatır. Fakat Mam Celal’in bu siyasetten uzak tutuğu isimler şu an YNK’yi yönetiyor
Ayaklar baş, başlar ayak oldu
Celal Talabani Irak Cumhurbaşkanı olduğu 2005 tarihinden sonra partisi YNK’yi kerhen yönetti. Parti yıllardır yapmadığı kongresini yapmadı. Parti Mam Celal’in karizmatik kişiliği ve çevresindeki eski arkadaşları Kosret Resul, Mele Bahtiyar, Şex Cafer, Berhem Salih gibi isimlerle yürüyordu. Bu ekip YNK’yi belli bir çizgide götürmeye kararlı, daha ilkeli ve daha Kürdistani bir guruptur. Bu arada bu gurup Hero Talabani’nin doğal bir önder gibi Celal Talabani’nin yerini almasına YNK maliyesi ve asayiş güçlerini tekeline almasına karşıdır. Hero Talabani’nin YNK’yi birleştirememesi, aileci tutumu, tek elden yaklaşımı YNK içindeki çatlaklara yol açar. İki taraf arasındaki uyumsuzluklar üçüncü bir gücün önünü açar. Elbette ki bazı güçlerin de yardımı ile.
2013’te Lahor Cengi YNK’nin kilit kurumlarından biri olan istihbarat birimi Zanyari’nin başına geldi. Kardeşi Polat Cengi’de ondan boşalan özel kuvvetlerin yerine geçer. Lahor’un görevlendirilmesi her hangi bir görevlendirme değildir. Önemli bir siyasal ittifakın daha doğrusu eski bir siyasal ittifakın yenilenmesidir. Celal Talabani’nin eşi Hero İbrahim ve kız kardeşi Şehnaz İbrahim’in başını çektiği İbrahim ailesi Talabani ile ailesi ile 1975’de YNK’nin kurulduğu dönem yaptıkları anlaşmayı güncellemişlerdir. YNK içindeki şu anda var olan eş başkanlık paylaşımı da aslında İbrahim ailesi ile Talabani ailesinin bu anlaşma çerçevesinde birbirini denetlemek için kurduğu bir oluşumdur. Yoksa bir demokrasi arayışı nedeni ile eş başkanlık gelişmemiştir. Hatta diye biliriz ki Pawel Talabani’de sadece ve sadece işin görünen tarafında vardır. İbrahim ailesinin temsili Hero İbrahim’in kız kardeşi Şahnaz İbrahim Ahmet’tir. Pawel’de onların temsilcisidir.
“Eski Ekibi” tasfiye planları
Elbette ki Lahor Cengi’nin eş başkan olmasına kadar giden yolu açan güç İran’dır. İran YNK içindeki “eski ekip “denen gurubun belli ölçüde ilkeli davranacağını biliyordu. Oysaki İran günlük olarak ilişkilene bileceği, yönete bileceği bir yönetime ihtiyacı vardı. Yani Süleymaniye merkezli YNK İran’ın bir valiliği gibi davranmalıydı. Bunun için eski ekip ekarte edilmeliydi.
Yeni isimler öne sürüldü, İran direk kişileri görevlendirip öne çıkardı. Adil Murat siyasi alanı kapsayarak Mele Bahtiyarı ekarte edecekti. Hewler’de güçlü olan Kosret Resul yerine de Arez Abdullah öne sürüldü. Ala Talabani bir siyasi figür olarak gibi öne çıkarıldı. Usta Resul ve Dr. Xesrew Gul gibi isimler eski YNK’lileri Melle Bahtiyar’dan uzaklaştırma görevi aldı. Şehnaz İbrahim bir bilirkişi konumunda tutuldu. Elbette ki Lahor Cengi’de taşıdığı soy isim, genç olması, elindeki askeri ve ekonomik güç nedeni ile yer verilen ve vitrinde tutulan isim oldu.
PKK’nin Lahor Cengi üzerindeki etkisi
YNK aslında 2012 yılındaki seçimde büyük bir hezimet almıştı, dursa yıkılacaktı. Sadece yuvarlanıyordu. İran YNK’yi yukarda belirtiğimiz yeni isimler etrafında yeniden örgütlemek istedi. YNK’nin yeniden toparlanması için PKK’ye ve Cemil Bayık’a da görev verildi. Bayık İran’ın belirlediği ekibi güçlendirmek için büyük bir çaba harcadı. Özellikle de Lahor Cengi’yi YNK içinde güç yapan kişi Cemil Bayık’tır.
Lahor Cengi ve Cemil Bayık Kerkük’ün Irak’a teslim edilmesi sürecini de beraber yönettiler. PKK Dakuk- Duz Xurmatu bölgesindeki güçlerini çatışma başlamadan birkaç saat önce YNK ile koordineli biçimde çekti.
16 Ekim 2017’de Lahor Cengi, Pavel Talabani ve ekibinin Kerkük’ü Irak ordusuna bırakması Kürdistan tarihinin en acı ihanetlerinden biri oldu. Kerkük’ten çekilme tarihinden 4 gün önce Talabani’nin mezarını ziyaret etme bahanesi ile Süleymaniye’ye gelen Kasım Süleymani YNK ve PKK ile ortak toplantı yapar. Toplantıya Lahor Cengi, Usta Resul, Dr. Xesro YNK adına katılır. PKK adına ise Rıza Altun ve Demhat Agit isimli yetkililer katıldığı biliniyor. Orda Kürdistan Bölgesine dönük gelecek planı çizildi. Şengal, Maxmur, yol hatları, Rojava ile irtibatlar hepsi planlandı. Taraflar yeminli KDP ve Barzani düşmanlığı üzerinden anlaştı. Bir stratejik kader ortaklığı çizildi.
Ve tam Kürtlerin referandum yaptığı 25 Eylül 2017 günü Lahor Cengi ve avenesi içinde koltuklar olmayan bir kargo uçağı ile Bağdat’a görüşmeye gittiler. Ve gidişlerinin resmini paylaştılar. O resim ihanetin resmiydi, komplonun resmiydi.