PKK’den Türkiye’ye ateşkes, Peşmergeye saldırı

PKK’den Türkiye’ye ateşkes, Peşmergeye saldırı

28 ve 29 Nisan günleri Amediye çevresinde bulanan Belawe köyü yakınlarındaki Peşmerge üs noktasına dronlarla iki ayrı saldırı yapıldı. Toplam 5 peşmerge yaralandı.

Darka Mazi yerel halk ve yetkililerle görüşerek yapılan saldırının PKK’ye bağlı silahlı güçler olduğunu duyurdu.  Yerel kaynaklar ve isminin açıklanmasını istemeyen yetkililerin verdiği bilgiler saldırının PKK tarafından yapıldığı konusunda hiçbir kuşku bırakmıyor.

Edinilen bilgilere göre dronlar hem sadece PKK’nin askeri kanadı HPG’nin üslendiği yerlerden geliyor.  Ayrıca kullanılan dron cinsi de PKK’nin elindeki kamikaze dronlar.

İlk gün saldırı yapıldığında “planlı bir saldırı mı yoksa HPG güçleri başka bir yere gönderirken yanlışlıkla Peşmerge noktasına mı düşmüş?” biçimde bir kuşku vardı. Fakat ikinci saldırıdan sonra bunun bir yanlışlık olmadığı ve planlı bir saldırı olduğu görülüyor.

Zaten bugün öğleden sonra Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi üstü kapalı biçimde saldırıyı PKK’nin yaptığını söyledi.

Yani şu anda Türk devleti, İran Cumhuriyeti gibi tüm yapılarla ateşkes durumunda olan PKK’nin tek saldırdığı güç Peşmerge güçleri. Yani PKK tüm Ortadoğu’da şimdi sadece Peşmergeye mermi sıkıyor.

PKK -TSK çatışması yüzde 70 azalmış durumda

Konuya ilişkin PKK kaynakları hala bir açıklama yapmadı, ilk gün ki saldırı için ise medyasında Türk devletini işaret etti. Bundan sonra nasıl bir açıklama yapacağı bilinmiyor. Fakat PKK’nin bu saldırısının altında birkaç neden var.

Her ne kadar PKK ve HPG yaptığı açıklamalar ile sanki alanda PKK’ye saldırılar yoğun sürüyor gibi bir imaj çizmek istese de bu tam doğru değil. Çünkü TSK’nın gerilla mevzilerine dönük saldırıları neredeyse yüzde 70 azalmış durumda. Özellikle de PKK’ye ağır darbeler vuran dron ve savaş uçaklarının hareketliliği neredeyse tümden durmuş görünüyor.  Zaman zaman tarafların hareketli birlikleri karşılaşıyor. Veya bazen PKK güçleri tepelere suikast vb girişmelerde bulunuyor ve karşılık geliyor. Veya PKK TSK’nın tuttuğu alanların yanında bilinçli biçimde hareket ediyor ve çatışma yaşanıyor. Yani aslında PKK ve TSK güçleri fiili olarak ateşkes durumunda.

PKK saldırıda çok yönlü amaçları var

PKK’nin Peşmerge’ye saldırısında askeri, siyasi ve propaganda amaçlı olmak üzere birçok amacı var.

Örneğin, Rojava’da  Kürt birliği sürecine Barzani hareketinin öncülük yapması ve bunun Kürtler üzerinde büyük etkisi oldu. Yine DEM Parti heyetinin Hewler ziyaretleri de Kürtler tarafından memnuniyetle karşılandı.   Son on yıldır tüm siyasi, diplomatik ve medya gücünü Barzani düşmanlığı için harekete geçiren PKK, Barzani’lerin öncülük yapması ve Kürtler tarafından bunun görülmesinden rahatsız. PKK, medyasında ve sosyal medyada örtülü biçimde KDP düşmanlığı yapmaya devam ediyor. Yani PKK Kürtler arasındaki mesafelerin kapanmasından, kendi Kürt düşmanlığı yayan siyasetinin boşa düşmesinden rahatsız. Var olan barışma-kardeşleşme süreçleri PKK’nin kendi kadro, çalışan ve kemik kitlesini motive etmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle bir biçimde Kürtler arasında kırılgan hatlar yaratmak istiyor.

KDP ise hem Kuzey’de hem de Rojava’da Kürt meselesine desteklemek için geçmişte PKK’nin yaptığı pek çok şeyi görmezden geldi. PKK, TSK’nın fiili ateşkes durumunu gözeterek bu süreçte yeni alanlar açmak istiyor ve Peşmerge noktalarını vuruyor.  PKK, Peşmerge güçlerinin böyle bir durumda saldırmayacağını biliyor. Bu durumu istismar ederek alana konumlanmak istiyor.

PKK şu ana değin konuya açıklama yapmadı. Muhtemelen önümüzdeki günlerde “onların bayrağı yoktu, onları Peşmerge olduğunu bilmiyorduk, onlar bizim yerlerimiz” gibi açıklamalar yaparak mağduru oynamaya çalışacaklar.

Güvenlik Konseyi neden PKK’nin adını anmadı?

Güvenlik Konseyi bugün bir açıklama yaparak olayı bir terör saldırısı ve provokasyon olarak değerlendirdi ama PKK’nin adını anmadı. Darka Mazi’nin yerel kaynakları bizzat Başkan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani’nin açıklamada PKK isminin anılmamasını istediğini söylüyor. Ne kadar doğru olduğu bilinmiyor. Ama kaynaklara göre “PKK yıllardır bizi provokasyona çekmek istiyor, biz buna gelmeyeceğiz, halkı suni gündeme mahkûm etmeyeceğiz” diyerek açıklama da PKK ismini vermedikleri ve polemikten kaçındıkları belirtiliyor.

2014 yılından sonra da PKK’nin Kürdistan Bölgesi boru hatlarını patlattığı, 12 Peşmergeyi şehit ettiği biliniyor. Geçen 10 yıllık süreçte de Kürdistan Bölgesi hükümeti PKK’nin provakatif çizgisini engellemek için büyük sağ duyu göstermişti.

PKK saldırıları devam edecek mi?
Kürdistan Bölgesi halkı PKK ve TSK çatışmasının bir an önce bitmesini ve kendi köy ve topraklarına dönmeyi bekliyor. Fakat mesele o kadar kolay olmayacaktır. PKK, Haftanin’den Xawurkeye uzanan140 km’lik bölgeyi 2019 yılı sonrası Peşmerge güçlerine teslim etse TSK bu denli içeri girmeyecekti. İki güç arasında bir danışıklı dövüş vardı. PKK, alanlara Peşmerge’nin girmesini engelledi ve daha sonra da TSK’ya bıraktı.

Yaşanan çözüm süreçleri ve tartışmalar PKK ve TSK arasındaki bu danışıklı dövüşü unutmamıza veya görmezden gelmemize yol açmaz-açamaz. PKK, Kürtlerin kendi aralarında güçlenmesinden rahatsızdır. Kürdistan Bölgesi’nin Irak ile ilişkileri düzeltmesinden rahatsızdır, YNK ve PKK’nin ortak hükümet kurmasından rahatsızdır. Tüm bunlar bize şunu gösteriyor PKK Kürdistan Bölgesi üzerindeki provokasyonlarına devam edecektir.

Başta da söylediğimiz gibi PKK bir ateşkes ilan etmiştir. Ama bu ateşkes sömürgecilere karşıdır, Kürtlere karşı değildir. PKK’nin gerek Rojava’da, gerek Güney’de provokasyonları devam edebilir. Kürt vatansever kamuoyu öncelikle PKK’yi Kürtlere karşı ateşkes yapmaya çağırmalıdır.

Diğer Haberler