Kürtlerin  Otonomi talep ettiği ve Lozan’ı yendiği ilk yasal belge: 11 Mart Deklarasyonu’nun 55’inci yıl dönümü

Kürtlerin  Otonomi talep ettiği ve Lozan’ı yendiği ilk yasal belge: 11 Mart Deklarasyonu’nun 55’inci yıl dönümü

Bugün Mele Mustafa Barzani ve Saddam Hüseyin arasında imzalanan 11 Mart Deklarasyonu 55’inci yıl dönümü. Bu belge Kürtlerin 1. Dünya savaşı sonrası topraklarının parçalanması ve yok sayılmasından sonra ki ilk yasal belge ve meşru haklarının tanınması bildirgesi olmuştur. Kürtler ilk kez tarihte resmi olarak otonomi talep etmiş ve devleti bunu kabul etmeye zorlamıştır. Bunun için 11 Mart anlaşması Lozan’ı yenme belgesidir.

Mele Mustafa Barzani’nin 1958 yılında dönüşü ve Eylül devrimi Kürdistan’ın kaderini değiştirdi

Kürdistan tarihinde ilk defa Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Irak devlet başkanı arasında imzalanan resmi belgedir, Kürt ulusunun tarihi haklarının tanınması konusunda büyük önem taşıyor.

Ölümsüz Lider Mele Mustafa Barzani’nin 1958 yılında Rusya’dan Irak’a dönerek Kürdistan mücadelesini yükseltmesi dört parça Kürdistan’ın kaderini değiştirdi. Çünkü Mahabad ve Ağrı isyanından sonra sömürgeci sistemler Kürtleri artık tümden gasp ettiklerini ve yeni bir mücadelenin başlayamayacağını düşünüyordu.

Mele Mustafa Barzani’ni 1 Mart 1961’de Irak rejimine karşı Kürdistan halkının haklarını elde etmek için Eylül Devrimi’ni başlattı. İki kutuplu dünya koşullarında Eylül Devrimi çalışmaları çok zorlu koşullarda yapıldı ancak Kürtlerin ölümsüz lideri Mele Mustafa Barzani önderliğindeki devrim günden güne güç kazanmaya başladı.

11 Mart Deklarasyonu, Eylül Devrimi’nin bir sonucu olarak 2 yıl süren görüşmelerden sonra Irak hükümeti ile Eylül Devrimi liderliği arasında imzalandı.

Bu deklarasyon daha sonra 1991 ve 2003 yılında ki Irak devleti ile Kürtlerin yaptığı pazarlığın önünü açan bir sürecin ilk adımıdır. Güney Kürdistan’ın Kürdistan Bölgesi’nin Federe bir yapı kazanması da yine bunun sonucudur.

Eylül Devrimi ve 11 Mart deklarasyonu KDP’nin ve Barzani siyaset geleneğinin tarihte yüklendiği misyonu ortaya koyan çok önemli adımlardır. Çünkü bu adımlar diğer Kürdistan parçalarının da Kürdistan Ulusal Mücadelesine hem esin kaynağı oldu hem de somut olarak destek verdi.

Kürtçe eğitim ana taleplerden biriydi

1970 Anlaşması, 11 Mart 1970’te, KDP adına Mele Mustafa Barzani, BAAS adına devrik diktatör Saddam Hüseyin El-Tikrıti imzası ile aynı anda hem Kürdistan’ın Sesi Radyosundan hem de Bağdat Radyosundan yayımlandı.

Bu anlaşma, Kürdistan’a bir özerk yönetim getirecek, bunun için öngörülen düzenlemeler, 4 yıl içinde gerçekleştirilerek, 11 Mart 1974’e kadar tüm antlaşma hükümleri yerine getirilmiş olacaktı.

Anlaşmada, okullarda Kürtçe öğretilmesi de yer alacaktı.

Ancak Irak hükümeti 11 Mart 1974’te anlaşmaya uymayarak bu antlaşmanın bazı bölümlerini değiştirmiş ve bazı bölümlerini tümden kabul etmeyerek, kısıtlı bir özerklik yasası çıkarılmış, buna itiraz eden Kürtler yeniden silahlı mücadele başlamıştı.

11 Mart 1970 Anlaşması, Kürdistan açısından bir kazanım olarak tarihe geçti.

11 Mart Deklarasyonunda yer alan hükümler

– Irak’ın geçici Anayasası’nda Kürt sorunu da yer alacak.

– Anayasa’da Kürt ulusu tıpkı Arap ulusu gibi tanınacak.

– Irak halkı Arap ve Kürt milletleri olmak üzere iki ana milletten oluşacak, Anayasa’da Kürtlerin milli hakları, Irak’ın birliği çerçevesinde yer alacak.

– Kürt dili, Arapça ile, çoğunluğu Kürt olan bölgelerde eğitim-öğrenim dili haline gelecek.

– Başkan yardımcısı Kürt olacak.

– Kürtler için otonomi sağlanacak.

– Kürtler hükümete katılacak ve Kürtler ile Araplar arasında ayrım yapılmayacak.

– Kürtler geçmişte dışlandığından ötürü eğitim-öğretim konusunda sıkıntılar yaşadı. Bu nedenle sorunun çözülmesi için plan yapılacak.

– Özerk bölgeler için nüfus sayımı yapılacak.

– Yaşadıkları bölgede şiddet nedeniyle okullardan atılan veya eğitimlerini bırakmak zorunda kalan öğrenciler geri dönebilecek.

– Devlet televizyonlarında Kürtçe programların yayınlanmasına önem verilecek.

– Kürt öğrencilerin üniversitelere ve kolejlere kabul edilmesi; yurt içinde ve yurt dışında adil bir oranda eğitim görmelerine olanak sağlanacak.

– Çoğunluğu Kürt olan idari birimlerdeki yönetici ve komutanlar Kürt veya iyi derecede Kürtçe bilen kişiler olacak.

– Kürtler topraklarına, tarlalarına ve eskiden bulundukları yerlere geri dönebilecek.

– Tarım reformu yasasının Kürdistan’da uygulanması hızlandırılacak ve aşiret ilişkileri çözüme kavuşturulacak ve tüm çiftçilere uygun arazilerin verilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacak.

– Kürt milleti, Irak nüfusuna oranla kendi nüfus sayısına göre yasal yönetime katılacak.

Diğer Haberler