Medyada her yıl yanıltıcı haberlere konu olan olaylardan biri de 31 Ağustos 1996 olayıdır. Bu olay YNK ve PKK medyası tarafından “vatana ihanet” olarak gösterilmekte ve bu yalanla kendi ihanetlerini ve kirli tarihlerini gizlemeye çalışmaktadırlar. Kürd milleti her ne kadar tüm partilerin geçmişini iyi bilse de 31 Ağustos olayının ardındaki gerçekleri açıklamamız gerekiyor. Hainlerin, teröristlerin yalan ve çarpıtmalarından etkilenmemesi için yeni nesillerimiz ve gelecek nesillerimiz gerçeği olduğu gibi bilmeli.
-31 Ağustos 1996 neler oldu?
İç savaşın üçüncü aşamasının kızıştığı 1996 yılında Soran’da YNK, Behdinan’da PKK, Hacı Omeran’da İran Devrim Muhafızları KDP Pêşmergelerine her cepheden saldırdı. Tüm cephelerde güç dengesizliği vardı. YNK ve PKK, İran’ın da yardımıyla iki geniş savaş cephesi ilan ederek KDP’yi bitirme kararı aldı.
28 Haziran 1996’da İran Devrim Muhafızları, YNK’nin yardımıyla Süleymaniye sınırına girdi ve Haybat Sultan Dağı’ndan top ve roketlerle İran Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP-İ) Koye’daki karargâhını bombaladı. Bunun sonucunda çok sayıda kadro, üye, kadın ve çocuk şehit oldu. Ünlü Fransız yazar Chris Kutschera, (Kürd Ulusal Hareketi ve Bağımsızlık İradesi) adlı kitabında şöyle diyor: “İran, 300 YNK Pêşmergesinin yardımıyla yüzlerce 130 mm ve 150 mm topçu kamyonu, onlarca Katyuşa füzesi ve askeri teçhizatla saldırıyı gerçekleştirdi.”
Ertesi gün, 29 Haziran 1996’da İran topçuları, YNK’nin yardımıyla, İran Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-İ) üyelerinin kaldığı Simaquli’deki Cêjnîkan kampını da bombaladı.
Saldırıdan önce İran, KDP’den resmi olarak operasyonda Devrim Muhafızlarına yardım etmesini istemişti. Ancak KDP bunu reddetti.
KDP, saldırıyı kınayan güçlü bir bildiri yayınladı. İran kuvvetleri geri döndüğünde İran Devrim Muhafızları komutanları Hacı Omeran sınırından İran’a dönmeyi planladı. Riwanduz’da İran Kürdistan Demokrat Partisi’nin bir karargahı ve Doğu Kürdistan’dan birkaç aile bulunuyordu, amaçları onlara da saldırmaktı. Ancak Başkan Mesud Barzani ve KDP liderliği Pêşmerge komutanlarına İran Devrim Muhafızlarının Hacı Omeran sınırından İran’a dönmesine izin verilmemesi talimatını verdi. KDP’nin bu tavırları İran’ı kızdırdı. İran, KDP’den intikam almaya ve mücadelede YNK ile PKK’ye desteklemeye karar verdi.
Çatışmalar her cephede devam etti ve KDP zor durumdaydı. İran, toplarıyla her cephede YNK ve PKK’ye yardım ediyordu. Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi Sekreteri Muhammed Heci Mehmud, (Bir Pêşmerge Takvimi) başlıklı kitabının dördüncü cildinde şöyle yazıyor: “KDP’nin durumu çok kötüydü. Güçleri mağlup oldu ve savaşamadı. Çünkü İran Devrim Muhafızları topçuları, YNK’nin de yardımıyla Sîdekan ve Hacı Omeran’daki KDP güçlerini yoğun bir şekilde bombaladı. Bu durum yüzlerce Kurdistan Pêşmergesinin şehit olmasıyla sonuçlandı.”
16 Ağustos 1996 KDP kuruluşunun yıl dönümünü kutluyordu. Celal Talabani o dönemde Derbendîxan’de şöyle demişti: “KDP’ye Fatiha okusunlar”. Bunun üzerine YNK ve PKK, İran topçularının da yardımıyla KDP güçlerine yönelik büyük bir saldırı başlattı. Saldırıda çok sayıda KDP Peşmergesi ve taraftarı şehit oldu.
20 Ağustos 1996’da İran topçuları, YNK’nin de yardımıyla Qesirê ve Mamerût cephelerindeki KDP mevzilerini bombaladılar. Bu bombalamalar sonucunda 140 Pêşmerge şehit edildi, 400 Pêşmerge de yaralandı. Bu saldırı KDP’ye büyük bir zarar verdi. Daha sonra İran’ın yardımıyla bir YNK kuvveti Qeladizê’den Serdeşt’e, oradan Kêleşîn’e, oradan da Sîdekan’a giderek KDP Pêşmergelerine saldırdı. 21 Ağustos 1996’da şiddetli çatışmalar çıktı ve YNK güçleri yenilgiye uğratıldı. Bu yenilgi İran, YNK ve PKK’nin KDP’ye yönelik saldırılarının şiddetini artırdı.
KDP büyük baskı altındaydı ve her cephede zor durumdaydı. KDP, uluslararası topluma İran’ın sınırı geçmesine ilişkin tavrını net bir şekilde ifade etmesi çağrısında bulundu ancak herhangi bir yanıt alamadı. (Barzani ve Kürd Kurtuluş Hareketi) kitabının beşinci cildinde Başkan Mesud Barzani şöyle yazıyor: “ABD ve İngiltere’nin hiçbir tutumu yoktu, sadece durumu izlediler ve seyirci kaldılar. Ama biz Türkiye’nin YNK’ye, PKK savaşa girerse Türkiye’nin de KDP’ye yardım edeceği tehdidinde bulunduğunun farkındaydık.”
İran’ın resmen savaşa girmesi ve YNK ile PKK’yı desteklemesi nedeniyle Irak hükümeti KDP’ye bir heyet göndererek KDP’nin İran’ı kovmasına yardım etmeye hazır olduğunu ifade etti. KDP, Irak hükümetine, Irak güçlerinin operasyondan hemen sonra geri çekilmesi ve belirlenen sınırları hiçbir şekilde geçmemesi şartıyla bu talebi kabul edeceğini bildirdi.
23 Ağustos 1996’da ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Pelletreau, Başkan Mesud Barzani’yi arayarak savaşın sona ermesi çağrısında bulundu. Başkan Mesud Barzani Robert Pelletreau’ye şunları söylüyor: “Ateşkesi kimin ihlal ettiğini hepiniz gördünüz. Ayrıca İran’ın doğrudan savaşa girdiği ve sizin bu konuda herhangi bir pozisyonunuzun olmadığı ortaya çıktı. Zulmü kimin yaptığını ortaya koymak ve savaşı başlatanlardan ateşkes talep etmek için tavır almanızı bekliyorduk.”
ABD durumu yakından takip ediyordu. 30-31 Ağustos gecesi Robert Pelletreau, Başkan Mesud Barzani’yi tekrar arayarak şunları söyledi: “Uydulardan aldığımız bilgilere göre Hewlêr’in güneyinde doğal olmayan bir hareketlilik var. Konu nedir? Irak’ın müdahalesi ihtimali var mı?”
Başkan Barzani şu cevabı verdi: “İran’ın meseleye müdahale etme hakkı varken, Irak’ın neden olmasın? Uydularınız Hewlêr’in güneyindeki Irak güçlerinin hareketliliği görüyor da, Kêleşîn sınırından ve diğer cephelerden KDP güçlerine toplarla saldıran İran güçlerinin hareketini neden görmüyorsunuz?”
Robert Pelletreau Başkan Barzani’ye soruyor: “Operasyondan sonra Irak ordusunun tekrar geri çekileceğinin garantisi nedir?”
Başkan Barzani şu cevabı verdi: “Belirli bir süre için geliyorlar ve saldırı bittikten sonra geri çekileceklerine dair garanti aldık.”
31 Ağustos 1996 sabahı KDP güçleri YNK ve İran’a karşı çeşitli cephelerde ülke çapında bir saldırı başlattı. Hewlêr’de YNK güçleri büyük bir yenilgiye uğradı ve KDP Pêşmergelerine karşı koyamadı. Bunun üzerine hızla kaçtılar ve Hewlêr özgürleşerek Pêşmerge güçlerinin eline geçti. Çok sayıda Pêşmerge ve YNK yetkileri de KDP güçlerine teslim oldu. Operasyon devam ederken, YNK güçleri Süleymaniye ve diğer bölgelerden İran topraklarına geçtiler. Operasyonun ardından Irak güçleri anlaşma gereği çekilerek yerlerine döndüler.
KDP, Kürdistan’ı İran’dan ve çetelerden temizledi, güç dengelerini değiştirdi ve yeni bir aşamaya geçti. Bu denklemde KDP, bir Kürdistan işgalcisini kullanarak diğer bir işgalciyi Kürdistan’dan kovmayı başardı. Siyasette buna düşmanı düşmanla kovma politikası denir.
-31 Ağustos 1996’nın sonuçları ve kazanımları nelerdir?
31 Ağustos’tan sonra başta Hewlêr halkı olmak üzere Kürd milletinin hayatında yeni bir dönem başladı. Yeniden yapılanma, ilerleme ve inşaat aşaması. Diplomasi ve uluslararası ilişkiler açısından Kürdistan büyük bir adım atarak başka bir aşamaya girdi. Her alanda büyük bir canlanma başladı ve yeni bir döneme geçildi.
Uluslararası politika açısından da birçok yeni dönüm noktası yaşandı.
Örnekler: Başkan Mesud Barzani, ABD ve İngiltere’nin talebi üzerine Türkiye’yi ziyaret etti. Burada ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Pelletreau, İngiltere’nin Ankara Büyükelçi Yardımcısı Frank Baker ve Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı ile görüştü.
Dönemin BM Genel Sekreter Yardımcısı Folker, Kürdistan’ı ziyaret etti.
Dönemin İngiltere Başbakanı John Major, Başkan Barzani’nin bölgede barışın tesis edilmesini ve İngiltere ile Kürdistan Bölgesi arasında müzakerelerin yeniden başlamasını vurgulayan mektubuna yanıt verdi.
Dönemin Fransa’nın Bağdat Büyükelçisi Yardımcısı Missio Nodinot, Kürdistan’i ziyaret ederek Fransa’nın Kürd milletinin haklarına ve KDP’nin politikalarına verdiği desteği bir kez daha teyit etti.
Siyasette sonuçlar önemlidir ve 31 Ağustos’un sonuçları Kürdistan’da bugün var olan barış ve istikrardır.
Kürdistan’da bugün elde edilen başarılar KDP’nin ağustos ayında izlediği politikaların sonucudur. İran, Şii Hilali ülkelerine daha kolay ulaşabilmek için Hewlêr’i faaliyetlerinin merkezi haline getirmeyi hedeflemişti. Ama KDP İran’ın bu amacına izin vermedi.
31 Ağustos öncesinde Hewlêr halkı YNK’nin baskısı altında çok zor durumdaydı. Zulüm, hırsızlık ve kötülükler had safhadaydı. YNK güçleri insanların evlerini yağmaladı, insanların arabalarını çaldı. Şimdi bile Hewlêr’de insanlar, YNK savaşçılarından çalınması korkusuyla arabalarını evlerinin çatılarına çıkardıkları anlatılıyorlar. YNK’nin 31 Ağustos öncesinde Hewlêr halkına karşı yaptığı zulüm, Baas rejiminin kent halkına karşı davranışının aynısı, hatta daha kötüsüydü.
Bugün YNK çeteleri ve PKK’lı teröristlerin 31 Ağustos’u ihanet olarak tanımlamasının nedeni İran’ın Hewlêr’i işgal planının başarısızlıkla sonuçlanmasıdır. Hayalleri İran’ın yardımıyla Hewlêr’i işgal edip KDP’yı bitirmekti. Ama Başkan Mesud Barzani’nin dediği gibi: “KDP Kürdistan’ın meşe ağacıdır, kesmekle ve yakmakla bitmeyecektir.”
Kürdistan genelinde barışı sağlamak، Kürdistan’ı teröristlerden ve hainlerden temizlemek için KDP, 31 Ağustos 1996’da olduğu gibi Kandil ve Süleymaniye’ye iki ayrı 31 Ağustos etkinliği daha düzenlemelidir.
Tüm Kürd milletinin 31 Ağustos’u kutlu olsun.
Dilovan Ali