Kürdistan İslami Hareketi (Tewgera İslami ya Kurdistanê) Politbüro Üyesi Hasen Berzenci, Kerkük’te valilik için yapılan anlaşmaya dönük açıklamalarda bulundu. Berzenci, YNK’den anlaşmanin maddelerinin kamuoyuna açıklanmasını talep etti.
YNK ile Araplar Milliyetçiler ve Reyan Kildani’ye bağlı Haşdi Şabi gücü Babilyon milisleri arasında Kerkük yerel yönetimine dönük yapılan anlaşmanın maddeleri hala halka açıklanmadı. YNK’nin anlaşmaya dönük hiçbir açıklama yapmadığı ittifaka dönük ise Araplar açıklamalar yaptılar ve maddelerin tümünün Arapların çıkarına olduğunu belirttiler. Bunun üzerine Kürt taraflardan konuya ilişkin eleştiri ve kaygılar belirtildi. Kürtler yapılan anlaşmanın maddelerinin ikinci 16 Ekim ihaneti olduğunu düşünüyor. Konuya ilişkin bir açıklama da Kürdistani kimliği ile bilenen Kürdistan İslami Hareketinden geldi.
Kürdistan İslami Hareketi’nin Kerkük’teki Politbüro Üyesi Hasen Berzinci, konuya ilişkin yaptığı açıklamada YNK’nin geçmişte de Araplar ile Kürtlerin çıkarına olmayan anlaşmalar yaptığını belirterek şunları söyledi: “Maalesef geçmişte de 250 IŞİD tutsağı eski Kerkük valisi Rakan Cibouri’ye teslim edildi, bu gizli bir anlaşmayla ve Kürdistan İçişleri Bakanlığı olmadan yapıldı. Irak ve Silahlı Kuvvetler bilgilendirildi. Çoğu zaman gizli anlaşmalar yapılmakta ve bunlar milli güvenlik ve güvenlik ilkeleri ile devlet sistemi dışında, resmi Kürt kurumlarının bilgisi olmadan yapılmaktadır.” Dedi.
Berzenci ayrıca Kürt toplumu arasındaki parçalanmanın başka anlaşmalara da yola açtığını belirterek birçok gizli anlaşmanın yapıldığını belirtti: “Ne yazık ki, Bağdat’taki Rashid Hotel’de yapılan anlaşma bir valinin atanması içindi ve gizlice yapıldı ve hiçbir Kürdistan partisi bu konuda bilgilendirilmedi. Kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde anlaşmanın şartlarının açıklanması çağrısı yapıyoruz”
Berzenci yapılan anlaşmada bölgedeki sömürgeci devletlerin etkisine de dikkat çekerek; “Görünen o ki bölgedeki bazı büyük güçlerin ittifakı Kerkük’ün yönetimini direk etkiliyor. Bilinmeli ki Kerkük’te yaşananların bir nedeni komşu devletlerin ajandasına bağlı, bir kısmı da Irak’ın ajandası ile ilgili. Eğer biz Kürt tarafı 7 sandalye sahibi olarak görüşme masasına otursaydık, Kürtler şehirdeki önemli mevzi ve mevkileri kaybetmezdi.” dedi.
Ayrıca yapılan anlaşma ile Kerkük’teki Kürtlerin büyük zarar gördüğünü söyleyen Berzenci Kerkük’teki şehrin idaresinde etkili olan mevkilerin dağılımına ilişkin olarak ise şunları söyledi: “Yapılan anlaşma ile Kerkük’teki kurumlarda Kürtlerin oranı yüzde 17, Türkmenlerin oranı yüzde 30, Arapların oranı ise yüzde 50’nin üzerinde. Oysa Kürt nüfusu daha hepsinden daha fazlaydı. Kürtler bu anlaşmadan büyük kayıplar yaşadılar, önemli görevleri, bütün önemli yerleri kaybettiler.”
İslami Hareket üyesi Berzenci sona olarak ise: “Kerkük’teki Kürtlerin başka güçlerle yapılan anlaşmalarla ilgili olarak acı deneyimler var. 16 Ekim 2017’de YNK bir anlaşma yapmıştı ve Kürtlerin kazanımları olacağı söylenmişti. Fakat bu açıklamalar sadece sosyal medyada propaganda konusu oldu resmi sonuçlar açıklanmadı, Kürtler ise hiçbir şey elde etmedi. Şu anda yapılan anlaşmanın da maddeleri bazı ülkelerin hegemonyası nedeni ile ifşa edilmiyor. Gerçekte yapılan anlaşmanın maddelerini kimse bilmiyor. Kim bilir başka hangi tavizler vardır” dedi.