Geçtiğimiz bir hafta içinde Rojava’nın Amude kentinde Teter ailesi olarak bilinen bir aile PYD asayişinin saldırılarının hedefi oldu. Ailenin evine önce saldırı yapıldı 60 yaşındaki bir kadın dövüldü birkaç gün sonra ise ailenin fertleri kaçırıldı.
Amude’de sivil bir aileye karşı uygulanan bu asayiş terörünün ardında örgütten ayrılmak isteyen bir savaşçının hikayesi çıktı.
Şexê Abdulbari Teter adlı 14 yaşındaki kız çocuğu 6 yıl önce PKK’nin Rojava’daki örgütü YPG’ye katıldı. Aile o dönem örgüte çocuklarını geri vermesini ve çocuklarının okula gitmesini istediğini bildirdi. Fakat ailenin isteği kabul edilmedi. Küçük Şexe YPG’nin kadın yapılanması YPJ içinde tam 6 yıl boyunca kaldı. Fakat Şexe Ağustos ayı başında sağlık sorunları ve artık ortamda kalmak istemediğini belirterek evine gitti.
11 Ağustos günü PKK’nin rojavadaki yapılanmasına ait bir gurup eve giderek kızın geri gelmesi gerektiğini belirtti. Anne kızının geri dönmek istemediğini ve zaten 6 yıl hizmet ettiğini ve sağlık durumunun da iyi olmadığını belirterek kızının zorla götürülmesine karşı çıktı. Aynı biçimde kız da gitmek istemediğini belirtti. Bunun üzerine PKK kadroları evden ayrılıp gece saat 11 sıralarında evin etrafında askeri araçlarla önce tur atıp daha sonra evi bastı.
Görgü tanıkları eve ayakkabılarla giren ve eşyaları deviren YPG’lilerin kızı zorla saçından tutarak götürdüğünü belirtiyor. Bu arada kızını kurtarmak isteyen annesi Fatma Eziz’de şiddet görüyor.
YPG kızı zorla götürdükten sonra ile kızı geri almak ve olayı kamuoyuna duyurmak için bir TV kanalına çıkıp olayı anlatıyor. Bunun üzerine YPG asayişi aileyi susturmazsak kötü örnek olacak diyerek aile hakkında yeni kararlar alıyorlar.
15 Ağustos günü Teter ailesinin Amude’deki birkaç evine baskın yapılıp geniş aileden de insanlar tutuklanıyor. Tutuklanan kişiler arasında Şexê’nin annesi Fatime, Babası Abdulbari Teter, iki kardeşi Dijwer ve Hejar Teter ile amca Şiyan Teter’de bulunuyor.
Yerel kaynaklar PYD’ye bağlı mahalle komünlerinin konuya ilişkin halka toplantı yapıp “PKK ayrılanları affetmez, eğer YPG’deki çocuklarınız ayrılmak isterse ve siz onları eve alırsanız sizde ihanetçi kabul edileceksiniz. Herkes Teter ailesinden ders çıkaracak” dediği öğrenildi.
2012 yılından bu yana YPG bir yandan kendi Rojava’daki ihtiyaçları öte yandan da PKK’nin gerilla ihtiyacını karşılamak için sayısı binlerle ifade edilen 16 yaşın altındaki çocuğu silah altına aldı. Bunların bazıları yaşadıkları hayat tarzından kaçarak kurtulmak için katılıyor bir çoğu ise zorunlu askerlik adı altında kaçırılıyor. Bu çocuklar içinde geri dönmek isteyenler coğrafik engel yaratmak için PKK’nin Kandil, Asos, Hinere ve Kandil’deki güçlerine gönderiliyor. Böylelikle örgütten ayrılmaların öne kesiliyor.
Geri kalanlar içinde de ayrılmak isteyenlerin ise Rojava’da yaşamasına izin verilmiyor. Çoğunluğu Şam, Türkiye ve Güney Kürdistan’a gitmek zorunda kalıyor. Yani hem çocuk yaşta kaçırılıp okumaları ve meslek sahibi olmaları engelleniyor hem de daha sonra sürekli tehdit aldıkları için göç etmek zorunda kalıyorlar. YPG saflarında 10 yılı aşkın biçimde hizmet edenlerde aynı uygulamaya tabi tutuluyor.
Halk bu durumdan rahatsız. Halk “çocuklarımızı kaçırıp, çocuğunuz kendi isteği ile geldi, diyorlar ama daha sonra çocuğun gönüllü ayrılma hakkı yok. Yani ölene değin zorunlu askerlik yasası” var diyerek YPG’nin tutumunu eleştiriyor. Fakat sistem eleştiriye kapalı olduğu ve PKK’nin ihtiyaçları öncelikle olduğu için halkın düşüncelerine önem verilmiyor. Sistem dayat, korkut, teslim al üçlüsü içinde yürüyor. Sistemi kabul etmeyen ve asgari eleştiri yapanlar da ya tutuklanıyor ya da beziyor.
PKK’nin Rojava örgütünün bu baskıcı sistemi nedeni ile Rojava nüfusunun yüzde 70 göç etti. Şu anda Rojava şehirlerinde Arap nüfus Kürt nüfustan daha fazla.