Dün Irak ve Kürdistan bölgesi Asayiş güçleri ortak bir açıklama ile Hewler- Duhok ve Kerkük yangınının ardında yatan gücün PKK olduğunu açıkladılar. Açıklamaya göre bu birimler petrol hatları, alışveriş merkezleri ve daha birçok yeri yakmak için görevlendirilmiştiler. Ayrıca oldukça profesyonel kimyasal maddelerle iz bırakmadan yangın çıkarıyordular. Örneğin maddeyi bir yere atıyorlar ve birkaç 6 saat sonra kendiliğinden yangın başlıyor. Elbette ki bu etkili maddeyi bu kişiler kendi başına temin edemezdi. Maddeleri PKK vermiş ve bu kişileri eğitmişti.
PKK’ye göre amacına ulaşmak için her şey mubahtır
Olayın sağa sola çekilecek hiçbir yanı yoktur. Acaba PKK’mi yaptı, yok yaptı yok yapmadı tartışması anlamsızdır. Suçlular her türlü bilgiyi itiraf etmiştiler. PKK’nin KCK Dış ilişkiler komitesi adlı biriminin çıkıp “yangınları biz yapmadı” demesinin de anlamı yoktur. Zaten PKK’nin çıkıp biz yaptık demesini kimse beklemiyor. PKK’yi tanıyanlar PKK’nin tıpkı Kürt atasözünde olduğu gibi “Kurtla yiyip, çobanla ağladığını” çok iyi bilir. PKK bu yangınları kendisi çıkarıp, sanki sonra esnafa üzüyormuş gibi haberler yapıyordu. Oysa ki PKK’nin gözü yaşlı emeğine üzülen esnafla, eve ekmek götüremeyen pazarcı ile zerre ilgisi yoktu. PKK’nin tarihine bakın kendi kurucularını, halkın çocuklarını, köyleri şehirleri, her şeyi ama her şeyi kurban edecek bir yapıdır. Ve hiç kimsenin gözünün yaşına bakmaz, bir ilkeye, bir değerler bütüne bağlı kalarak hareket etmez. Onun için tek kutsal çıkarladır çıkarları için her şeyi kurban eder. Bu defada, PKK bölgesel bir planı bir parçasıydı ve onu düşen komplodaki rolünü yerine getirmek için her şey mübahtı ve pazarları bunun için yaktı.
- Hükümet ve Başbakan Mesrur Barzani’ye karşı komplo geliştirildi.
Bölgesel ve uluslararası güçlerin katılımı ile de şöyle bir plan yapılmış buna göre “9. Hükümet şahsında Erbil yönetimini teslim almak için içte ve dışta tazyik politikası geliştirmek” isteniyor. 9. Hükümetin şöyle bir rolü var, 2017 yılındaki Kerkük ihaneti sonrası aslında Kürdistan Bölgesine karşı kuşatma ve teslim alma programı uygulandı. 9. Hükümet tam da böyle bir dönemde elini taşın altına koydu hükümeti kurdu ve Kürdistan Bölgesi üstündeki kuşatmayı büyük oranda geriletti. Ebetteki 9. Hükümet ve Başbakan Barzani elbette ki bunu Barzani siyaset geleneği ve KDP’nin siyasi tecrübesi ile başardı. Fakat yine de hem hükümet hem de kişi olarak Mesrur Barzani ismi Kürt nefreti yayan siyasetin hedefi oldu ve şahıslarında bir komplo süreci başlatıldı.
Kürdistan seçimleri, Irak Federal Mahkemesi kararları, Amerika’da Barzanilere karşı açılan davalar bu yangınlar eş zamanlı projedir
Kürdistan Bölgesi seçimleri birçok çevrenin bu komploda kullanmak istediği önemli bir karttı. Ve Irak Federal mahkemesi seçimler için Kürdistan Bölgesini kuklaya çevirecek bir dizi karar çıkardı. Aynı dönemde Bağdat hükümeti Kürdistan’ın hem petrol satmasına engel oluyor, iç gelirleri engelliyor hem de Kürdistan Bölgesinin bütçe payını göndermiyordu. Maaşlar birkaç boyunca ödenemedi. Kürt aydınları bu sürecin bir komplo süreci olduğunu anlatmakta oldukça eksik kaldı. Aynı dönemde benzer lobiler Şinyar Enver ve Meki Amedi gibi paralı tetikçilere ABD’de Barzani hareketine karşı dava açıyordu. Yangınlar tamda böyle bir dönemde yaşandı ve aslında bu yangınlarla bu komplonun kitle ayağını oluşturmak istiyordular.
Bir yerde bir hükümete karşı veya bir siyasi geleneğe karşı komplo varsa illa ki kitleler manipüle edilir. İran’da halkın çıkarlarını petrol şirketlerine teslim etmeyen Musaddık hükümetinin halk durumu anlamadığı için nasıl halk eylemleri ile istifa etmek zorunda kaldığı biliniyor. Teşbihte hata olmaz derler aslında tıpkı Musaddık hükümetini deviren bir halk hoşnutsuzluğu yaratmak istediler Kürdistan’da. Yangınlar bunun için çıkarıldı.
Tam da böylesi bir ekonomik dar boğaz varken çarşılar yanmaya başladı. Halka karşı hem psikolojik savaş yürütülüyor halk sanki her an her şeyi kaybedecekmiş gibi psikolojiye konuyordu. Aslında Kürtleri yok sayan bir seçim yasası ile Kürtlerin oynanmış psikolojisi ile Bağdat hile ile kendi belirleyeceği bir hükümete gitmek istiyordu. Mesele bu kadar nettir.
PKK, bir bütün Kürdistan’ı yangın yerine çevirmek istiyor
Bazıları PKK bu kadar kötü olabilir mi diyor soruyor? Demek ki bu soruyu soranlar PKK’nin tarihini, yaptıklarını ve hakikatini bilmiyorlar. Çünkü PKK’nin amacı keşke sadece Hewler ve Duhok çarşısını yakmak olsaydı. Oysa PKK bir bütün Kürdistan Bölgesini yangın yerine çevirmek istiyor. Şengal Kürdistan değildir diyen PKK elbette ki Kürdistan’ın çarşısını yakar. Amediye’de Peşmergeleri katleden PKK elbette ki Duhok’ta çarşı yakar. Koruyamayacağını bile bile Haftanin’in, Zap’ı savaş alanı yapan PKK elbette ki çarşı yakar. Kendimizi kandırmayalım. PKK sadece çarşıyı değil tüm Kürdistan’ı yangın yerine çevirmek istiyor. Bunun için Karasu ve Bayık TV’ye çakıp bas bas bağırıyor “KDP ile savaşmak iç savaş değildir” diyorlar.
KDP kimdir? Kürdistan Bölgesinin ana kurucu ve koruyucu öğesi olan bir siyasi harekettir bunun için KDP’ye saldırı Kürdistan’a saldırıdır.
PKK’nin amacı tüm Kürdistan’ı savaş alanı, yangın alanı yapmaktır.