Mart ayının başından itibaren Rojava’da ENKS ve PDK- S bürolarına dönük yakma ve saldırı eylemlerinde artış görüldü. Konu kamuoyunda gündem oldu ve halktan tepki gelişti. Daha sonra ABD’nin Suriye Büyükelçiliği de 8 Mart günü bir açıklama yayınlayarak “saldırıların acilen son bulması açıklaması” yaptı. Fakat saldırılar son bulmadı.
Kimliği belirsiz değil, kimliği belli “PKK’nin gençlik yapılanması”
10 Mart gecesi Derik’te 11 Mart günü de Girke Lege’de PDK-S’nin bürosu yakıldı. Ciddi hasar alan büroyu yakanlar “kimliği belirsiz kişiler” olarak açıklansa da özünde bu saldırıları yapanların kimliği biliniyor. PKK’nin Rojava’da değişik isimlerle hareket eden yapıları bu eylemlerin temel sorumlusu. En belirgin isim ise Ciwanen Şoreşger adlı gençlik yapılanması.
Tüm bu olaylar on gün boyunca devam edince olay sosyal medyada gündem olunca ve en önemlisi de ABD’nin Suriye elçiliği uyarı açıklaması yapınca Rojava yönetimi kendini aradan sıyırmak için bir açıklama yaptı. Bu açıklama da Rojava asayişi adına yapıldı.
Rojava asayişinin iki yüzlü açıklaması
Dün Rojava asayişi resmi sitesinde yayınlanan açıklamada olay yerine hemen gittikleri, duruma müdahale ettikleri belirtildi ve “Olayı gerçekleştirenlerin yakalanması için çalışma başlatılmıştır” dendi.
Rojava asayişinin bu açıklamasını Kürt medyası hiç yoruma tabi tutmadan verdi ve sanki Rojava asayişi bu yakmalara karşıymış gibi bir durum ortaya çıktı. Oysa ki gerçek bu değildi. Haberin bu biçimde yapılışı aslında büroları yakanları akladı. Bu da habercilik ahlakına uygun bir tutum değil. Çünkü Rojava’da muhaliflere uygulanan siyaset merkezi bir otorite tarafından ve PKK’nin genel siyasetine uygun bir biçimde yapılıyor. Zaten Rojava asayişinin açıklamasından hemen sonra Gire Lege dene şehirde de PKD-S’nin bir bürosu yakıldı. Girike Lege Rojava petrol rafinerisinin olduğu ve her mahallesinde asayiş güçlerinin geçtiği oldukça kontrol altındaki bir alan. Yani böyle bir büronun yakacak kişi zaten yakalanmayacağını bildiği için yakmaya cesaret etmiştir.
ENKS ve PDK-S bürolarına yapılan saldırılar kişilerin veya küçük gurupların kararı değildir. Bu kararlar merkezi olarak alınmış kararlardır. Uygulama Ciwanen Şoreşer adlı gençler gurubu tarafından yapılmaktadır. PKK’nin merkezi Kandil ve Karox dağında olan Komela Ciwan adlı örgütlenmesinin bir kolu olan Ciwanen Şoreşger sadece merkez kararlarını uygulayan bir taşeron örgüttür. Bu nedenle sadece uygulama gücüdür.
Vitrin başka uygulama başka
Yakanların adı hiç önemli değildir, PKK onlarca değişik isim, kurum ve kişi adı ile Rojava’da resmi ve gayri resmi örgütlenmiştir. Adı geçen kurumların hepsi birer paravandır. PYD’nin Eşbaşkanlık Konseyi üyesi Fowza Yusuf TV’ye çıkıp sivil siyasetçi gibi açıkla yapıyor daha sonra Kandil’e gidip Zaxo Zagros adı ile PKK Yürütme konseyi toplantısına katılıyor. İlham Ahmed adlı MSD yönetim kurulu başkanı olan kişi aynı zamanda Ronahi Efrin ismi ile KCK yönetim Konseyinde yer alıyor.
Rojava’da vitrinde farklı gerçekte farklı olan bir yönetim sistemi var.
Asayiş her ne kadar prosedüre uygun ve masum bir açıklama yapmış gibi görünse de işler tam olarak böyle değildir. ENKS ve PDK-S bürolarına yapılan saldırılar daha yapılmadan önce bilgi sahibidir. Çünkü Rojava’nın her şehrinde şehir koordineleri vardır ve asayiş, askeri güçler, parti güçleri, kadın ve gençlik hareketleri bu koordinasyonda ortak hareket etmektedir.
Yani asayiş hiç kimseyi yakalayamaz, çünkü aynı suçlularla mesai arkadaşı ve aynı suçun ortağıdır. Yoksa el kadar Derik’te yakılan binanın failerini bulmamak mümkün değildir. Eğer yakılan yer PYD binası olsayda asayiş sadece 2 saat içinde yakanları bulacaktı. Asayiş adına yapılan açıklama sadece ve sadece ABD’nin açıklaması sonrası oluşan havayı dağıtmak ve olaydan kendi resmi kurumlarını kurtarmaktır.
Bu konuda sitemiz Rojava’da olayların nasıl yürütüldüğünü anlatan bir değerlendirme yazısı hazırlamıştı.
