KDP’den Raperin’in 33. yıl dönümünde önemli açıklamalar: “Öncelikli görevimiz Kürdistan halkını, bu statüyü ve kazanımlarımızı korumaktır”

KDP'den Raperin'in 33. yıl dönümünde önemli açıklama: "Öncelikli görevimiz Kürdistan halkını, bu statüyü ve kazanımlarımızı korumaktır"

KDP’den Kürt halkının Irak rejimine karşı başlattığı büyük ayaklanmanın (Raperin) 33’üncü yıl dönümü vesilesiyle yapılan açıklamada Kürdistan’daki birliğe vurgu yapıldı. Mesajda Irak’ın içinden geçtiği hassas ve tehlikeli süreç hakkında da uyarıda bulunuldu.

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Siyasi Bürosu, 5 Mart 1991’de Saddam Hüseyin rejimine karşı başlatılan Kürt halkının ayaklanmasının 33’üncü yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı.

Birlik çağrısı yapılan açıklamada, “Bölgenin siyasi varlığı hem iç hem de dış düzeyde bir takım sorun ve krizlerle karşı karşıya” denildi.

Açıklamada, “Kürdistan’ın ayaklanması bize, dostlarımıza ve düşmanlarımıza iki tarihi gerçeği ispatladı: Halkımızın ve vatanımızın zaferi birlik ve kardeşliğimizdedir. Bölünmemiz ve ayrılığımız ise milletimize zarardan ve kayıptan başka bir şey getirmeyişidir.

İkinci hakikat de şudur ki, Kürt milletine ve onun haklarına yönelik baskı ve inkar, eninde sonunda zalimlerin düşüşüne ve yüz kızartmasıyla sonuçlanacaktır. Kürdistan’ın stratejik meselelerinde, toprağımızı, meşru ve anayasal haklarımızı savunmada, kazanımlarımız ve ulusal yapımızı korumada hepimiz birlik olmalıyız” ifadelerine yer verildi.

“Öncelikli görevimiz Kürdistan halkını, bu statüyü ve kazanımlarımızı korumaktır” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Irak hassas ve tehlikeli bir süreçten geçiyor. Siyasi güçlerinin üzerinde mutabakata vardığı demokrasi ve federalizm yeni Irak anayasasında zemin bulmuştur. Gerçek bir tehdit ile karşı karşıyalar, tüm siyasi anlaşmalardan, tüm demokratik ve federal ilkelerden çekilmeye ve Irak halkının oyladığı anayasayı lağvetmeye etmeye yönelik iç ve dış girişimlerin olduğu açıkça ortadadır. Kürdistan’a bazı gerçeklerin empoze edilmesi yönünde baskılar devam ediyor ki neredeyse bir asırdır askeri saldırılarla Kürt halkına soykırım uygulamalarına kadar denedikleri yollarda başarılı olamadılar.”

Özellikle Kürdistan halkına, anayasal statüsüne ve kazanımlarına karşı haksızca atılan bu adım ve alınan bu kararlar ne yazık ki anayasa ve federal kanunlar tarafından tanınmıştır. Bu nedenle KDP olarak Kürt güçlerinin Kürdistan Bölgesi düzeyinde daha fazla koordinasyona, birliğe ve Bağdat’la diyaloğun sürdürülmesine ihtiyacı olduğuna vurgu yapmak istiyoruz. Bu bağlamda, Kürdistan Bölgesi’nin yetkilerinin, haklarının ve mali yetkilerinin yasa ve federal anayasa uyarınca korunması konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz.”

Diğer Haberler