Eski MİT Müsteşarı ve Türkiye Dış ilişkileri Bakanı Hakan Fidan’ın Bağdat ziyareti ve etkileri gündemin ana konusu oldu. Elbette ki Irak-Kürdistan ve Türkiye konulu başlıklar kadar PKK ile başlıklarda gündeme geldi. Fidan bugün de Kürdistan Bölgesi yetkilileri ile görüşecek. Görüşmenin siyasal sonuçlarını o zaman ele almak belki daha gerçekçi olur.
Fakat her zaman olduğu gibi PKK bu konuda da medyasında parazit yapmaya devam etti. Senaryolar yazdı, kadrolarını ekranlara getirip ihanet senaryoları yazdı. KCK Dış ilişkiler Komitesi ’de bir açıklama yaptı dedi ki; “Hakan Fidan’ı, Irak’a gelmeye ikna eden güç KDP’dir. KDP Irak ile Türkiye’yi yakınlaştırmak istiyor ki PKK’yi beraber imha etsinler.” Yani PKK yine evirdi çevirdi KDP’yi hedef gösterdi. Hakan Fidan ve Barzanilerin dost olduğunu iddia etti. Peki gerçek bu mu? Elbette ki değil.
Kürdistan Bölgesi hükümeti ve Ortadoğu’nun en önemli Kürt aktörü Barzanilerin Hakan Fidan’ın ziyaretle ilgisiz olması mümkün değildir. Her iki tarafla da ilişkisi de çelişkisi de vardır. Fakat Hakan Fidan’ın Barzanilerin değil Öcalan’ın göz bebeğidir.
Dün KCK dış ilişkiler komitesi bir açıklama yaparak “Hakan Fidan’ın MİT müsteşarıyken ki icraatlarından” söz etmiştir. Fidan müsteşarlığı döneminde Türk devleti için epey önemli çalışmalar yaptı. Bunun içinde 9 Ağustos günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra MİT’te 13 yılı aşkın müsteşar yardımcısı, müsteşar ve başkanlık ile Cumhurbaşkanı özel temsilcisi olarak görev yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” verdi. Açık söylemek gerekirse bu başarı madalyasında PKK’nin de büyük payı vardır. Gerekince ateşkes ilan etmiş, Gezi eylemlerinde suskun kalmış, Anayasa değişikliğini onaylamış, AKP ve Fidan’ı sonuna kadar desteklemiştir.
KCK hepimizi hafızasız sanıyor. Oysa Öcalan ve PKK’lilerin Hakan Fidan’a nasıl bir hayranlıkla bağlı olduklarını ve onu idol olarak gördükleri unutulamaz. Bir ara öyle bir duruma gelmiş ki HDP ve PKK kadroları konuşurken “dil sürçmesi ile! “Heval Hakan” diyordular.
Öcalan: Kobani’yi Hakan Fidan kurtardı
Öcalan’ın 2018 yılından itibaren sadece kamuoyuna yayınlanan konuşmalarında bile onlarca Hakan Fidan övgüsü vardır. 2018 yılında Sakine Cansız ve arkadaşlarının olayında da Öcalan çıkıp Hakan Bey’in bilgisi yoktur demişti. Daha sonra da Kobani’yi kurtaran kişinin Hakan Fidan olduğunu söyledi.
Öcalan 4 Şubat 2015 tarihinde şunları söylemişti: “29 Kasım’ı hatırlayalım, Türkiye cephesinden Kobani’ye en yoğun saldırının geliştirildiği gün, MİT’in özel müdahalesi oldu. Zaten Kobani’yi o kurtardı. Ben ilk defa burada söylüyorum. Roboski, Paris, 6-7 Ekim ve benzeri, bunların hepsi MİT’e yıkılmak isteniyor. Bunların hepsini Cemaat yapıyor. Paris’le ilgili dört MİT ajanının ismi verilmiş. Hakan Fidan ne kadar sorumludur, bunu tartışıyorlar. O grup MİT’e ait olsa bile Hakan Fidan ekibi onu yapmamıştır”.
Demek oluyor ki Öcalan demiş ki “Kobani’yi Hakan Fidan kurtardı.
Tabi Fidan’ı sadece Öcalan övmüyordu. Örneğin, HDP Eş GeneL Başkanı Pervin Buldan, Radikal’den Ezgi Başaran’a “Şahsen ben Hakan Bey’in görevinde kalmasını isterdim çünkü belirli bir güven oluşmuştu. Sayın Öcalan, Hakan Bey’e çok güvendiğini birkaç kez belirtmişti” dedi.
Yine 2014 yılında CNN Türk’te Şirin Payzın ile “Ne Oluyor?” programına katılan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder “Kişisel olarak en çok Sayın Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasını isterim. Çünkü belli bir mesai yürüttük, süreç boyunca” dedi.
Mesai arkadaşları düşman olmaz
KCK dış ilişkiler komitesi her ne kadar Hakan Fidan’ın “IŞİD’le petrol sattığını, Musul konsolosluğunu IŞİD’e teslim ettiğini” vb. bir konuyu hatırlatmış ama hatırlatmadığı bir şey var, o da “PKK yöneticilerinin bir dönem Hakan Fidan’la mesai arkadaşı olduğu.
PKK yöneticileri Mustafa Karasu, Sabri Ok, Nuriye Kesbir, Zübeyir Aydar, Adem Uzun vb. isimler uzun zaman Oslo’da yapılan görüşmelerde Hakan Fidan ve diğer MİT görevlileri ile görüşüyordular. Sürekli iltifatlar, baklava ziyafetleri, kahve molaları ile yapılan görüşmeler de KCK yöneticileri “Heval Hakan” ile epey mesai yaptılar. Oslo da ki gerçek tartışmalar hiçbir zaman açıklanmadı. Zaten Oslo görüşmeleri işin sadece bir parçasıydı. Sürekli olarak birbirlerine mektup gönderiyorlar, aracılar gelip gidiyordu.
PKK AKP ve Hakan Fidan’ın elini güçlendirmek defalarca ateşkes yaptı. Örneğin 7 Şubat 2012 yılında Cemaatin Hakan Fidan’ı görevden alma çabasına karşı yine ateşkes ilan ettiler. Öcalan “Ben tavır değiştirmezsem Hakan da Başbakan da gitmişti, Hakan beye yardımcı olmak gerekir” demişti.
Şöyle kısaca bir biçimde Hakan Fidan ve PKK arasındaki ilişkileri özetledik ve hemen söyleyelim “Eski dostlar düşman olmaz”. Öyle medya üzerinden birbirlerine söyledikleri sözlerin pek anlamı yoktur. Yıllarca PKK yıllarca Türk devleti ve istihbaratı ile bir sürü karanlık iş çevirdi. Şimdi kalkıp Hakan Fidan’ın Irak ziyareti için de yine “bizi tasfiye edecekler” diye yaygara koparıyor.
Kimse PKK’yi tasfiye etmez
Açık söyleyelim ne Irak ne de Türk devleti PKK’yi tasfiye etmez. PKK, İran yönetiminin kucağında Şii Irak yönetimi ile koyun koyunadır. Onların ajandasına ortak Şengal’i Kürdistan’dan koparmaya çalışıyor, onlarla saldırınca PKK’de Peşmerge’ye karşı saldırıyor. Irak ve İran PKK gibi kullanışlı bir koç başını nerden bulacaklar. Bulamazlar bunun için biri PKK’yi imha etmek istese siper olurlar.
Türkiye hakeza öyledir. Yıllardır PKK’yi bitirmeye çalışıyoruz diye diye, sınırlarını genişlettiler, toplumlarını uyutuyorlar, Kürtleri PKK etrafında toplayıp erittiler. Şimdi isteseler Öcalan iki günde ateşkes ilan eder. Biri PKK’yi tasfiye etmeye çalışsa Türk devleti canlı kalkan olur.
PKK’nin bu Hakan Fidan adı etrafından kopardığı kıyamet sadece çocuklar içindir. Yoksa PKK’nin Türk istihbaratı ile dostluğu Hakan Fidan’dan önce de vardı, sonra da olacaktır.
