Şengal halkının PKK’nin keyfi tasarufları nedeni ile hayatı zindan oluyor. Bir çok Ezidi medyada yansımayan biçimde hayatını kaybediyor, bazıları aylarca tutuklu kalıyor.
PKK Şengal’deki halka yönelik kanun dışı pek çok uygulama yapıyor. Özellikle de Ezdiler arasında korku yaymak için insanları tutukluyor, işkence ediyor. Özellikle Türk ordusunun Şengal’e yaptığı her hava saldırılarından sonra halkın kendisini suçlamasını engellemek için kendisi halkı suçluyor. Halka “içinizde ajanlar var, ölümlerin sorumlusu onlar” diyerek psikolojik baskı uyguluyor.
En son olarak 25 Mayıs günü Xalef Qasim’a yapılan hava saldırısında PKK’nin “misafirhanedeki bir sivil hayatını kaybettiği” dediği olayın arkasında da bir trajedi olduğu ortaya çıktı.
Seid Aşur neden PKK’nin binasındaydı?
25 Mayıs günü PKK’nin Şengal’e bağlı Xelef Qasim köyü yakınlarındaki PKK’ye ait bir bina vuruldu. PKK’nin Şengal’deki YBŞ adlı güçleri vurulan yerin bir halk misafirhanesi olduğunu ve içinde kendilerini ziyarete gelen Seid Aşur’un vurulduğunu söyledi. Oysa ki vurulan yer PKK’nin zındanıydı ve Seid’de tutuklu biriydi. Seid neden tutuklanmıştı?
16 Mayıs günü PKK’nin Şengal’de Xanesor yakınlarında yine PKK’ye ait bir bina vurulmuştu. PKK her zaman olduğu gibi hava saldırısından sonra kendi başına bir gurup insanı tutukladı. Bu insanlar üç gün tutuklu kaldı, kaba dayak, psikolojik baskı ve işkenceye maruz kaldılar. Sonuç olarak daha sonra sessiz sedasız biri dışında hepsi bırakıldı. Tutuklu kalan kişi Seid’di. PKK Seid’i Xanasor’dan Xelef Qasım köyü yakınlarındaki cezaevine götürdü. Şengal’deki kaynaklarımız Seid’in ağır bir işkence gördüğünü buna rağmen PKK’nin kendisin suçladığı hiçbir şeyi kabul etmediğini belirtiyor. İşte 25 Mayıs günü vurulan PKK’nin “misafirhane” dediği yer PKK’nin Seid’i götürdüğü cezaeviydi.
Ailesi Seid’in bırakılması için birçok defa girişimde bulundu fakat sonuç alamamıştı. Seid vurulduktan sonra da bu kez gerçeği açıklamamaları için tehdit edildiler. Şimdi aile ne Seid’in hakkını araya biliyor ne de gerçek ölüm sebebini açıklaya biliyor.
Seid Aşur Ebdullah Şengalli bir Kürttü. Hoza El-Dexi aşiretindendi ve ailesi beraber Xanesor’da yaşıyordu. Seid siyasetle ilgisi olmayan, kendi halinde yaşayan biriydi. Uluslararası mayın arama kurumu MAG’da çalışıyordu. Bu sıradan ve mutlu yaşamı PKK’nin Şengal’deki birkaç kadrosunun kararı ile cehenneme döndü. Çocukları yetim kaldı, çalışan kimse olmadığı için şimdi ağır bir yoksullukla da karşı karşıyalar.
PKK’nin Şengal halkına çektirdiği bu zülüm ancak Şengal anlaşması ile aşıla bilirdi ama PKK buna da izin vermiyor. Tüm bu durumlardan elbette ki PKK’nin bu kanun ve insanlık dışı uygulamalarına sessiz kalan ve aslında ortak olan Irak hükümetinin de sorumluluğu var. Irak hükümeti Şengal’de durumun düzelmesini istemiyor. Durumun askıda kalmasından ırak hükümeti de faydalanıyor.
