Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye’nin (KDP-T) Genel Başkanı Faik Bucak’ın şehit edilmesinin üzerinden 55 yıl geçti. Bucak’ın öldürülmesi Türk devletinin Kürt miliyetçilerine duyduğu korku ve nefretin bir nişanesidir ayrıca.
KDP-T Genel Başkanı Faik Bucak 4 Temmuz 1966’da Urfa’nın Karaköprü mevkiinde Türk devletine bağlı güçlerin silahlı saldırısına uğradı. aik Bucak kaldırıldığı hastanede 5 Temmuz 1966’da hayatını kaybetmesinin üzerinden 55 yıl geçti.
1919 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinin Hadro (Xedrayo) köyünde dünyaya geldi. İlköğretimini Siverek, ortaöğretimini Diyarbakır’da tamamladı. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladı.
Bu yıllar onun Kürt hareketi içindeki aktifleşmesi yılları olacaktı. Musa Anter, Yusuf Azizoğulları gibi isimlerle beraber Kürtlerin kendini yönetme hakkını savundu. Hakimlik, avukatlık yaptı. Siyasi partilerin yerel örgütlenmelerinde de yer aldı. Fakat Kürt sorununun öncelikli sorun olması gerektiğini hep dile getirdi. T-KDP’nin ilegal kuruluşunda aktif rol oynadı.
11 Temmuz 1965’te kurulan Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye’nin Genel Başkanı oldu. Türk solu ile ilişki halinde olmasına rağmen Kürtlere olan yaklaşımlarını doğru bulmadı. TİP’ten milletvekilliği teklifi almasına rağmen halka açık bir kongrede”TİP’in Kürtlere olan yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini” söyleyerek red etti.
Türk devleti Kürtleri sol söylem ile “emperyalizme karış ortak mücadele” amacına sevk edemiyordu. Kürtler İslam’ın “ hepimiz Müslümanız” söylemine de sığmıyor, kırsal kesimde ki Kürt yapısı KDP mücadelesinin doğal bir sempatizanı haline geliyordu. Kürtler artık önlenemez biçimde “Kürtçü” olmuştu. Türk devleti öncülük yapa bilecek kişileri açık veya örtülü biçimde yok ediyordu. işte Faik Bucak bu isimlerden biriydi. 11 Temmuz 1965’te kurulan Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye’nin (KDP-T) Genel Başkanı oldu.
4 Temmuz 1966’da Urfa’da karanlık güçlerin suikastine uğradı. Arabada çocukları Serhat, Sertaç ve yeğeni olmasına rağmen arka koltukta oturan kendisi hedef alındı. Ölümcül bir yara almamasına rağmen hastanede şüpheli bir tedavi süreci uygulandı. Ölümcül bir yarası olmamasına rağmen hayatını kaybetti. Hastanede ifadesini almaya gelen hakime, “Beni kimin vurduğunu biliyorsunuz” diyerek ifade vermedi.Faik Bucak, 5 Temmuz 1966’da hayatını kaybetti. Siverek Asri Mezarlığı’na defnedildi.
Faik Bucak’ın kaybı Kuzey Kürdistan’da Kürt siyaseti üzerinde derin bir etkiye yol açtı. Gerçek Kürt yurtseverleri tasfiye edilip yerine sahte kürt şahsiyetler ve hareketlerin konduğu bir dönem başladı.