Ferhad Şibli olayında kafaları karıştıran sorular ve cevapları

Ferhad Şibli olayında kafaları karıştıran sorular ve cevapları

17 Haziran tarihinde Kürdistan Bölgesinin Germiyan bölgesine bağlı Kelar ilçesinde içinde bir araca dönük SİHA saldırısı yapıldı. Saldırıda dört kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden aracın içindekilerin PKK’lilere ait olduğu bildirildi. Bugün ise Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi yani Rojava yönetimi bir açıklama yayınlayarak hayatını kaybedenlerden birinin kendi yöneticileri olduğunu açıkladı. Ayrıca PKK’ye yakın kaynaklar diğer üç kişinin kadın olduğunu ve onlarında Rojavalı çalışanlar olduğunu iddia etti. Tabi ki olayda kafa karıştıran yönler var.

İlk olarak eğer araçta hayatını kaybeden her dört kişi Rojava Kürdistanından dendi. Fakat bu kişilerin hiçbirinin ismi açıklanmadı. Ayrıca tüm tören sadece Ferhad Şibli için yapıldı ve Rojava’ya tek bir cenaze gönderildi. Neden isimler açıklanmadı, diğer cenazelere ne olduğu konusu kafa karıştıran bir konu?

Kafa karıştıran diğer husus ise Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim üyesinin Kelar’da ne işi olduğu konusu. Kelar merkezi bir bölge değil. Hatta Irak denetiminde bulunan tartışmalı Kürdistan ilçelerinden. Yani aslında Kelar, Araplar ve Farslarla Kürtler arasındaki sınır bölgesindeki küçük bir ilçe. Ayrıca Ferhad Şibli’nin aracı Balut ve Kasım Ağa köyleri arasındaki toprak yolda vurulmuş. Kendi deyimleri ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Yürütme Konseyi üyesinin burada yapabileceği şey nedir? Elbette ki Ferhad Şibli Germiyan denen Kürdistan’ın en sıcak bölgesinde iki köyün arasındaki toprak yolda Rojava Kürdistanı çalışmaları adına değil PKK adına bulunuyordu. Ferhad Şibli PKK’nin Irak ve Güney Kürdistan adlı beşli komitesinin bir üyesi olarak Germiyan alanına gitmişti.

Ferhad Şibli veya Ferhad Derik veya Ferhad Koçer her üç ismi kullana bilirsiniz. Çünkü 1993 yılında PKK’ye katıldıktan sonra bu isimlerin hepsini kullandı Ferhad Şibli. O Derik’in Koçerat bölgesinden ve PKK’ye de yoğun katılımların olduğu bir ailenin üyesi. Bir ayağını da savaşta kaybetmiş bir gerilla. 2000’li yıllar sonrası uzun bir dönem Rojava Kürdistan’ında ki PYD çalışmalarını yürütüyor, Derik çevresinde de epey tanınıyor.
PKK 2016 yılında Rojavalı kadroların kendini kaybettiğini, kendilerini sadece Rojava yöneticisi olarak gördüklerini ve PKK kadro kimliklerinin aşındığını söyleyerek Rojava ve Rojavalı kadrolara karşı iki taktik geliştirdi. Bir yandan Rojava yönetimine çok sayıda Kuzey Kürdistanlı yönetici göndererek, aktif görevlere vermek. Öte yandan Rojavalı kadroları eğitime çekip, daha sonra Rojava’ya değil başka alanlara düzenlemek. Ferhad Şibli de bunlardan biri. Uzun zaman Rojava’da kaldığı ve kadro kimliğinin çok aşındığını iddia ederek PKK tarafından Güney Kürdistan’a getirilip, PKK’ye ait Şehit Sarya akademisinde eğitim veriliyor. Daha sonra ise Irak ve Güney Kürdistan PKK komitesine düzenlemesi yapılıyor. Yani Güney Kürdistan’da faaliyet yürütüyor.

PKK medyasının iki gündür hem kendi kitlesi hem de medyası aracılığı ile herkesi kandırmak için onlarca haber yaptığı Kelar saldırısının gerçeği bu.  Ferhad Şibli’nin cenaze töreninde “bimre hıyanet” diye slogan atılıyor. Yani ihanete ölüm. Oysa ki ortada bir ihanet varsa o da PKK’nin ihanetidir. Hem hayatını kaybeden Ferhad Şibli’nin gerçek öyküsünü gizleyerek, yalan bir hikaye ile Ferhad Derik’in şahsına ihanet edilmiştir. Tabi zaten adları bile verilmeyen diğer üç kadının hayatına yapılan ihanet hiç affedilmez. Adları bile açıklanamıyor.

Tıpkı Türk devletinin sözleşmeli uzman çavuşları vardır. Bunlar devletle sözleşme imzalayınca “öldükleri zaman açıklanmamayı” kabul ederler. Gizli, sessiz sedasız gömülürler. Ölüler açıklanmaz. PKK de tıpkı kendi kadrolarına Türk devletinin sözleşmeli personeli gibi muamele ediyor. Hiçbirini açıklamıyor. Her biri için ayrı ayrı senaryolar diziyor.

Hepsi bir yana PKK, Rojava yönetimi, tüm bunların medyası bir olmuş Ferhad Şibli olayında yalan söylüyor. Ayrıca hiç utanmadan Güney Kürdistan halkına da iftira atıyor. İhbar edildiler diyor. Yarın öbür gün KDP ihbar etti diyecektir.  Oysa ki mesele ihbar değildir. Mesele PKK’nin siyasetidir. Tüm bu ölümlerin, tüm bu SiHA saldırılarının nedeni PKK’dir.

Bunların hiçbirini Türk devletini aklamak için söylemiyoruz. Türk devleti varlığını Kürtlerin yokluğu üzerine kurmuştur. Kendisinden bir şey beklenmez. Fakat PKK sırf kendi örgütsel ömrünü uzatmak için hem Güney Kürdistan’ı hem Rojava’yı bir ateşe atmaktadır. PKK kadrolarının Kelar’da ne işi var? Orada Türkiye ile sınır mı var? Hayır.
PKK Kelar’da ne yapıyor? Öz savunma adı altında askeri eğitimler açmış. Bir gurup genci eğitime alıyor. Alana yerleşmeye çalışıyor. Öz savunma güçleri adı altında eğittiği gençlerin Haşdi Şabi’nin bir parçası olarak kabul edilmesi için Bağdat’ta Şiiler’le görüşme yapıyor. Bunun Kürtlere bir faydası var mı? Hayır yok.

İşin özeti PKK Kürdistan Bölgesini sıkıştırıp, İran’a hizmet etmek için, Güney Kürdistan’lı gençleri Şii paralı milis gücü yapmak istiyor, Rojavalı bir kadrosu olan Ferhad Şibli’de burada hayatını kaybediyor. Yani PKK hem Güney’e hem Rojava’ya aynı anda ihanet ediyor.
Güney Kürdistan’a karşı silahlı güç örgütlüyor, Rojava’yı da kendisi ile beraber terörize ediyor. Rojava kadroları da PKK’nin hışmından korktukları için PKK’nin yalanını tekrarlıyor.
Nasıl ki İran Şii Hilal projesi için oradan oraya Şii gençleri taşıyorsa, PKK’de tıpkı İran gibi oradan oraya kadrolarını taşıyor. İran kadrolarının götürdüğü, Şii hilalin bir parçası gördüğü her yere ölüm taşıyor. Ortadoğu’nun Paris’i veya Ortadoğu’nun kalbi denen Lübnan İran el attıktan sonra sokakları çöp ve hastanelerinde elektrik olmadığı için hastaların öldüğü, iflas etmiş bir yere döndü. Yemen İran savaşının kurbanı olan yerlerden, çocuklar açlıktan ölüyor. İran’ın ölüm götürmediği yer yok. PKK’de İran’ın izinden gidiyor. PKK’nin olupta kaosun, ölümün, didişmenin olmadığı tek bir yer yok. Avrupa’da PKK kitlesi sokağa çıkar, Fransız polisi ile çatışır. Süleymaniye’de yürür asayişe saldırır, Türkiye’de PKK’nin uğradığı köyler yok oldu. Güney Kürdistan’da Behdinan, Bervari Bala, Rekan u Nirvah, Şengal, Kandil, Xaxurk, Xantur, her yere ölüm geldi. Şengal halkı travma üstüne travma yaşıyor. PKK’nin alandan çıkmasını istiyor.

PKK kendi çıkarlarına yaşamın, canlılığın, insanların önüne koyuyor. PKK tıpkı İran gibi gittiği yer yere beraberinde ölüm ve karanlık götürüyor. Kelar’da da yaşanan budur.

Diğer Haberler