Kürdistan Bölgesi ile Rojava arasındaki sınır kapısı olan Semalka sınır kapısı bugünden itibaren ticarete açılacak. Kapı 15 Aralık tarihinde PKK’ye bağlı Ciwanên Şoreşger adlı çete gurubunun kapıya yaptığı provokatif saldırı nedeni ile kapanmıştı.
PKK yaklaşık dört ay boyunca Semalka sınır kapısına yığdığı bir gurup çalışanı ile kapıda provokasyonu başlatmıştı. Provakasyon’un nedeni ise PKK’nin Xalifan adlı kurmaca tiyatrosuydu.
Türk devletinin üslenmesine rağmen PKK Peşmerge’leri suçladı
PKK 3 Eylül tarihinde Türk ordusunun hava saldırısında hayatını kaybeden 7 gerillasının Peşmerge’ler tarafından vurulduğunu iddia etmişti. Kürdistan Bölgesi yetkilileri ise böyle bir olayın yaşanmadığını ve olayla ilgileri olmadığını açıklamıştı. Buna rağmen Rojava Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkileri gerginleştirmek isteyen PKK olayı Roj Peşmerge’lerine bağlamış ve medyası yalan haberler yapmıştı.
Türk devletinin 3 Eylül günü yaptıkları hava saldırısı ile bu gerillaların hayatını kaybettiğini açıklamış hatta hayatını kaybedenlerin kimliklerine dair bilgiler vermişti. Bu rağmen PKK olayı Kürtler arası düşmanlığa çevirmek için çalışmıştı. Semalka sınır kapısına yığılan bir gurup PKK’nin çalışanı ve çalışanlarının yakınları kapı önünde Kürdistan halkının temel değerleri olan Peşmerge ve Barzani hareketine dönük hakaretler ve sloganlar atmış, birçok kez kapıya sözlü ve taşlı tacizde bulunmuştu. Buna rağmen Kürdistan Bölgesi kapıdaki bu tacizleri görmezden gelmişti.
Peşmerge silah kullanmadı
15 Aralık günü PKK’nin Rojava Koordinasyonunun aldığı karar doğrultusunda Ciwanen Şoreşger isimli çete gurubu Arap gençlerle beraber kapıya molotoflarla saldırmış, araçlara zarar vermişti. Kapıdaki Peşmergeler olaya isterse silah ile müdahale etme hakkına sahipti. Uluslararası hukuk ve meşru haklar Peşmergenin gerekirse silah kullanarak bu lümpen gurubu geri çevirme hakkı vardı. Buna rağmen Peşmergeler ve Semalka sınır kapısı yönetimi soğuk kanlığını korudu ve olaya cevap vermedi.
Bazı siyasi yorumcular aslında PKK’nin olayı büyütüp kan akmasını sağlamak istediği için Ciwanen Şoreger isimli çete gurubunu yürüterek kapıya saldırttığını düşünüyor. Yani provokasyonu büyütmek istiyordu.
Halk mağdur oldu
PKK’nin provokasyonu sonrası kapının kapı kapatıldı. Rojava’da yaşayan yaklaşık 3 milyon insan ciddi bir ekonomik krizli karşı karşıya kaldı. Çarşı ve pazarlar boşaldı; gıda ve ilaçların fiyatları ise arttı. İki bine yakın insan kaçak yollardan Güney Kürdistan’a geldi. PKK’nin yaptığı provokasyonun tek zarar göreni halk oldu.
PKK’nin halkın arkasına gizlediği siyasi amaçları
Rojava halkının PKK nedeni ile yaşadığı mağduriyet ilk değil. PKK halkı her zaman için önü sürerek, halkın hiçbir çıkarı olmayan pek çok faaliyet yürüttü. Hatta PKK’nin halkı canlı kalkan olarak kullanma taktiğinin tek mağduru Rojava halkı da değil. PKK Kuzey Kürdistan’da, Mahmur kampında ve mülteci halkın içinde ve pek çok yerde halkın günlük hayatını ve geleceğini zora sokan adımlar atıyor. Kendi propagandasını ve siyasi çıkarını halkın yaşamı üstünde görüyor. Semalka’da da yaşanan PKK’nin çalışma tarzının bir tekerrürü oldu.
Semalka eylemi sona erdi
PKK halkın yaşadığı bir aylık büyük bir mağduriyet sonrası araya aracılar koyarak kapının açılmasını istedi. Çünkü kapının bir ay daha kapanması demek Rojava’nın boşalması demekti. Kürdistan Hükümeti dün itibari ile Semalka kapısının ticarete açılması için karar verdi. Bugün PKK’nin Semalka sınır kapısına yığdığı gurupta eylemini sona erdirdiğini açıkladı. Şimdi geri kalıyor bu soru: PKK’nin Xalifan tiyatrosu adı altında 3 milyon Rojavalıyı aç bırakmaya hakkı var mıydı? Bir yalan üzerine kurulu, anlamsız bir eylemle PKK’nin eline ne geçti? Elbette ki PKK kendine propaganda malzemesi buldu. Halk ise kaybetti.
Kürdistan Bölgesi kapsayıcı oldu
PKK’nin son yıllarda yaptığı tüm provokasyonlara rağmen Kürdistan Bölgesi büyük bir sabır ve tahammül ile meselenin Kürtler arası yaygınlaşmış bir savaşa dönmesini engelliyor. PKK geçtiğimiz 14 ay içinde 9 Peşmerge’yi şehit etti, 15 kez Peşmerge’nin yollarına mayın döşedi. Tüm bu provokasyonlara rağmen Kürdistan Bölgesi tüm Kürtlere kapsayan, olgun tutumunu korudu.
