Rojava ve Güney Kürdistan arasındaki veya diğer ifade ile Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Kürdistan Bölgesi arasındaki tek sınır kapısı hala kapalı. Kapanma nedeni ise PKK’nin üç ayı aşkındır Semalka sınır kapısı önünde yaptığı provokatif davranışlar. Bu provokatif davranışlar en son olarak 15 Aralık günü PKK’nin Komele Ciwan örgütünün Rojava-Suriye ayağı olan Ciwanen Şoreşger adlı bir gurubun kapıya saldırması ile zirveye çıktı. Tabi ki bunu akabinde Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin yapa bileceği tek şey vardı o da kapıyı kapatmak. Öyle de oldu.
Bu durum Rojava halkının günlük hayatını olumsuz etkiledi. Şimdiden Rojava’daki piyasa boşaldı, fiyatlar arttı, fırınlar kapısını kapatmak zorunda kaldı. Bir Kürt olarak buna üzülmemiz gerekiyor mu? Elbette ki üzülmemiz gerek. Dünyanın neresinde bir Kürdün burnu kanarsa üzülürüz. Rojava içinde üzülüyoruz. Ama biz bir halkın kaderinin üzülmekle düzelmeyeceğini biliyoruz. Rojava için en büyük tehlike ve üzüntü nedenimiz “PKK’ni kendi çıkarlarına göre, Rojava’nın kaderi ile oynaması, kendine kurban etmesidir”.
Gerçekten Rojava için üzülen insanlar Rojava’nın PKK’nin kafesteki kekliği durumuna düşmesine öncelikle üzülmelidir. Çünkü Rojava’nın başına ne geliyorsa PKK’nin yaptıklarından geliyor.
Semalka provakasyonu PKK’nin gündem manipülasyonudur
Rojava Kürdistani ciddi bir siyasi, idari açmaz ile karşı karşıyadır. Devrimin lay lay lom günleri geçmiş, gerçekler ile yüz yüze gelinmiştir. Arap nüfusu idare etmek için Arap Şeyhlere verilen imtiyazlar, artan silahlı Arap güç sayısı, bir cenaze gibi ortada duran işgal altındaki Efrin, Sere Kanîyê, ve Girê Spî için yapacak bir şey olmaması. Rusya-Türkiye, Tahran-Şam, Kandil-Şam diyalogları arasında bir top gibi o ayaktan bu ayağa atılan Rojava yönetiminin yılgınlığı ve teslim olmuşluğu Rojava’nın esas sorunlarıdır. Rojava’yı seviyorsak Semalka’yı değil bunları tartışacağız.
PKK, Rojava’yı kendine kurban ediyor
PKK Semalka kapısında üç aydır bu gerçekleri örtmek için bir provakasyon yapıyor. Çünkü Rojava kendi içinde de bir tükenme ile karşı karşıya kalmıştır. Kendi maaşlı kitlesini o şehirden bu şehire otobüslerle taşıyarak, sokağa döküp, KDP ve Peşmerge karşıtı bir iki pankart taşıtarak, sürekli dış düşmanlardan, şehitlerden söz etse de medya üzerinden çok etkili bir propaganda yürütse de gerçek şudur; PKK Rojava’yı bir tükenişe sürüklemiştir. Biz bunun için her Semalka meselesi gündeme geldiğinde bu gerçeği söylemek zorundayız.
PKK Rojava’yı kendine kurban ediyor. Bu halkın çocukları kendini Rojava için kurban etti. PKK de hepsini kendine kurban ediyor. PKK başından itibaren kendi siyasi ajandasına göre Rojava’nın direksiyonunu Kandil’den kontrol etti. 2015 yılında ise Rojava’nın bugün ki açmazına yol açan adımlar atıldı.
PKK’nin Hendek Savaşları Rojava’yı baş aşağı gidişinin başlangıcı
PKK’nin 2015 yılında Kuzey Kürdistan’ın 10’dan fazla şehirde hendek kazması iki Kürdistan parçasının direk olarak ezilmesi anlamına geldi. Bunlardan biri Kuzey Kürdistan öteki ise Rojava oldu. PKK hendek kazdığı dönem kendi iç yapısına ve kitlesine bu hendeklerin devleti oyalayarak Rojava’ya saldırmasını engellemek olduğu propagandasını yapıyordu. Hendeklere karşı olan siyasetçiler ve yurtseverler PKK’nin bu söylemi nedeni ile sessiz kaldı. Fakat hiç te öyle olmadı. Hendekler devletin Rojava’ya saldırması için Türkiye’ye zemin verdi. Eğer hendekler olmasa Efrin bu kadar kolay işgal edilemezdi. Hendekler ile hem Kuzey Kürdistan halkı ezildi hem de Türkiye uluslararası siyasi çevreleri susturdu. Rojava’nın baş aşağı gidişi de hendekler başladı.
Koruyacağız dediği yeri korumadı, hiç kimsenin anlamadığı biçimde Efrin’den çekildi. Serekaniye’de kamuoyuna kapalı anlaşmalar yaptı. Tüm bunları PKK yaptı. PKK üçüncü yıl, esnek diplomasi adı altında Rojava’nın taraf belirlenmesini engelledi, PKK’nin ağır topları Cemil Bayık ve Mustafa Karasu’nun üslenme ve güvenlik sorununa göre ha bire Tahran’a tavizler verildi. Sonuç olarak Rojava bu duruma geldi.
PKK üç ay boyunca Semalka sınır kapasını kapattırmaya çalıştı
Çünkü PKK zaten üç aydır Semalka sınır kapısının kapanması için elindeki avucundaki kadınları, kızları, gençleri kapıya yığmıştı. Amaç sadece bu kışı da bahara kadar böyle geçirmektir. PKK, mart ayına kadar halkı “KDP bize ekmek vermiyor, devrimimizi ezmek istiyor, biz mazlumuz, biz haklıyız” diye mağduriyet politikası yapacak. Bahar’da yeni bir gündem bulup bu kez de bununla halkı oyalayacak. Semalka’nın kapanması PKK’nin planı ve amacıydı.
Herkes Semalka-Peşhabur sınır kapısının kapanmasına üzülüyor ve olumsuz etkileniyor. Sınırın kapanmasından Kürdistan Bölgesi’de etkileniyor. Ticaret’in durması sadece tüccarları değil, taksi şoförlerini, yol üzerindeki benzinlikleri, kapıda sandviç satan insanları bile etkiliyor. Ayrıca çok sayıda göçmen kaçak olarak mülteci kamplarına geliyor. Bu da ayrı bir ek masraf oluyor.
Semalka’nın kapanmasına sevinen tek güç PKK’dir
Fakat Semalka’nın kapanmasına tek sevinen güç PKK. Çünkü herkes Semalka’yı konuşuyor. Kimse yaz boyunca savaş tünellerinde verilen kayıpların hesabı sorulmuyor, yaz boyunca Türk ordusuna verilen Zinarê Keste, Avaşin Zozanları gibi stratejik bölgelerin hesabı da sorulmuyor. Rojava halkı da “hani Suriye rejimi ile ne anlaşma oldu, görüşme sonuçları nedir?” diye sormuyor. Kuzeyde tasfiye olan gerilla güçleri tartışılmıyor. PKK’nin CHP ile dirsek teması görüşmeleri de unutturuluyor. Yani aslında şimdi Kürdistan Bölge hükümeti şimdi kapıyı açsa PKK keşke bir ay daha açmasaydılar da gündemi doldursaydık diye üzülecek.
Zaten dikkat edilirse hala Kürdistan Bölgesini kışkırtmak için halkı sokağa döküp, Kürdistan Bölgesi ve Peşmerge karşıtı kışkırtma yapmaktadır. Mazlum Abdi sözde General, Ciwanen Şoreger denen çete gurubunun sözde yıllık toplantısına katılmakta ve bunun görüntülerini yayınlamaktadır. Tüm bunlar Kürdistan Bölgesine karşına provokasyonunun devam ettiği anlamına geliyor.
“Semalka açılsın” diye çağrı yapanlar önce PKK’ye ve ajandasına göre hareket edenlere “Elini Rojava’dan çek, Kürdistan’a saldırmaktan vazgeç” diye çağrı yapmak zorundadır. Sorun Semalka değildir. Sorun PKK’nin Tahran ile yaptığı stratejik anlaşma doğrultusunda Kürdistan Bölgesine saldırmak için bahane araması ve kendini yenilgisini örtmek istemesidir. PKK bu anti-Kürdistani tutumundan vazgeçmeyene değin de Rojava kaybetmeye devam edecektir. Rojava yönetimi önce PKK kafesindeki keklik olmaktan kendini kurtarmalıdır.