General Mazlum olarak tanınan HSD Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin görevden alındığı ve yerine yeni bir ismin atandığı öğrenildi. Mazlum Abd’nin yerine atanan ise geçmişte “Kürdistan Bölgesine saldırırız” açıklaması ile Kürt kamuoyunun tepkisini çeken Mahmude Reş olarak tanınan Mahmut Berxwedan. PKK’nin bu değişikliği yapmasının ardında yatan nedenin ise PKK ve bazı bölge ülkeleri arasında ki görüşmeler olduğu düşünülüyor.
Bir dönemdir, Rojava ve Avrupa’da PKK’ye yakın bazı kaynaklar Mazlum Abdi ile PKK arasında Rojava’nın geleceği ve ittifaklar konusunda uyumsuzluk olduğu yönünde bilgi paylaşıyordu. Mazlum Abdi’nin PKK tarafından istenmediği, kendisen de “yavaş yavaş görevini teslim et, tekli çalışma doğru değil, bir kişinin tek başına öne çıkmasını kabul etmiyoruz” biçiminde uyarılar aldığı belirtiliyordu. Son bilgiler ise Mazlum Abdi’nin tüm karar ve yürütme görevlerinin alındığı sadece biçimsel bir misyon ile görüşme ve açıklamalar yapmasına izin verildiği belirtiliyor. Bilginin alındığı kaynakların misyonu ve bu kaynakların bizzat PKK içinden olması bilginin doğruluğuna kuşku bırakmıyor.
Son olarak Darka Mazi’nin Rojava’daki kaynakları da aynı bilgiyi teyit etti. Buna göre PKK yaz ayı sonunda yaptığı bir Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısında uzun süredir sürüncemede olan “Mazlum Abdi’nin konumu ve misyonu” meselesini karara bağladı. Mazlum Abdi’nin görevleri “ABD ile devam eden ilişkiler ve medyada sembolik olarak varlık gösterme” biçiminde sınırlandırıldı. Mazlum Abdi son bir aydır HSD’nin karar ve yürütme kurulu kararlarına dahil edilmiyor.
Sadece HDS değil PKK komitesinde de sınırlandırıldı
Bilindiği kadarı ile PKK’nin Rojava’yı yöneten ve asıl kararları alan PKK-Rojava Koordinasyonu adlı 3’lü bir yönetim var. Bu koordinasyonun zaman zaman Sabri Ok gibi kişilerin katılımı ile beşli olarak yürütüldüğü de oluyor. Tüm ekonomi, diplomasi vb startejik konuların hepsini bu komite Kandil ile eşgüdümlü yürütüyor. Bu komitenin genişletilmiş kişilik bir biçimi daha var. İçinde kadın, gençlik, Bilim Aydınlanma gibi diğer çalışma alanları yer alıyor. Bunların da hepsi PKK kadrosu. Abdi’nin da üçlü dar PKK Rojava Koordinasyonundan da alınıp 7’li genişletilmiş yürütme kurulunda görevlendirildiği belirtiliyor. Yani görev düzeyi PKK sistemi içinde de küçültülmüş.
Mazlum Abdi geçtiğimiz yıl HSD Genel Komutanlığından ayrılıp ilerde MSD ( Suriye Demokratik Meclisi) içinde diplomasi çalışmalarına katılmak istediğini belirtti. Aslında görevden ayrılması durumunda yaşanacak spekülasyonların önünü almak istedi. Fakat bu tartışmaların önünü almaya yetmedi. Tüm belirttiğimiz hususlar PKK kulislerinin tartışmalarında yer alıyor. Abdi’nin neden sınırlandığırıldığı ise başka bir konu.
Mazlum Abdi neden görevden alındı?
Birinci neden PKK’nin dar ve tekçi zihniyet yapısından kaynaklı nedenler: İkincisi ise; PKK’nin Suriye devleti ile ilişkileri ve Suriye devletine güven verme istemi.
PKK’nun kurucu ekibinin Mazlum Abdi’nin kişi olarak medyatikleşmesi ve bireysel bir siyasetçi olarak kabul edilmesinden duyduğu rahatsızlık uzun zamandır biliniyordu. PKK yönetimi esas olarak görünen kamuoyunda bireysel olarak öne çıkacak kişilerin PKK kimliğini zayıflattığını düşünüyor. Bu nedenle genç isimlerin muhattap alınması ve medyatikleşmesine “partinin çıkarları!” kadar izin veriliyor. Mazlum Abdi’de ABD ile ilişkiler nedeni ile öne çıktı.
Mazlum Abdi’de aynı kültürü taşıdığı için PKK’yi aşan bir adım atmadı. Çünkü Mazlum Abdi’nin kendisi de zamanında PKK’yi aşmak isteyen kişilerin başına ne geldiğini bilen ve hatta bu tür kişileri tasfiye edecek birimlerin sorumluluğunu almış biridir. Kendisi de sistemin sadece bir dişlisi olduğunun bilincinde bu nedenle örgütle arasında pürüz çıkmasını istemedi ve PKK’nin direktiflerini aşmadı. Özellikle son aylarda daha açıktan PKK’li davranmaya başladı. Fakat bu görevden alınma sürecini durdurmaya yetmedi.
Tahran’daki görüşme trafiği
Abdi’nin görevden alınmasını hızlandıran esas neden; PKK ve Suriye devleti arasındaki görüşmeler. PKK- İran ve Suriye arasında Tahran’da yapılan bazı görüşmeler olduğu yönünde sağlam kaynaklardan gelen bilgiler var. Buna göre Cemil Bayık’la İran İtlaatının İran’la Süleymaniye yakınlarında görüşmesinde genel bir anlayış birliğine varıldı ve ardından Tahran’da görüşmeler yapıldı. Daha sonra Tahran’da ki görüşmelere resmiyet ve meşruiyet kazandırmak için Şam hükümeti ve Rojava’daki Kürt oluşumu arasında formalite görüşmeler yapıldı.
Yani aslında Rojava’daki yönetimin Şam görüşmelerinde ki rolü sadece vitrin olmak. Esas karar ise PKK-İran İtlaatı görüşmelerinde alınıyor.
Alınan karaların ilkinde Rojava’nın ABD’ye yakın görünen imajı değiştirilecek. Rojava yönetimi Suriyeli bir profil çizecek. İşte tam bu noktada Mazlum Abdi’nin neden görevden alındığını daha iyi anlamış oluyoruz. Mazlum Abdi İran’a ABD’yi hatırlattığı için görevden alınıyor. Yani Mazlum Abdi’nin biraz kenara itilmesi İran’ın da istemi. Bundan sonra Rojava yönetimi daha fazla Suriyeli gibi davranacak. Ağustos ayından bu yana Rojavalı yöneticilerin ABD’yi anlamsız konularda eleştiren tutumları da bu çerçeveden bakınca anlam kazanıyor.
PKK, Rojava’da neden Güney Kürdistan karşıtlığı yapıyor?
Bu önemli gizli dipolaması trafiğini öğrenince zaten Rojava ile ilgili son dönemde dönen pek çok şeye de daha fazla anlam veriliyor. Mesela PKK’nin Roj Peşmergelerini ortadan hiç birşey yokken birden bire çete ve Kürt düşmanı ilan etmesi bu İran-PKK görüşmelerinin bir parçası. ABD ve Fransa gibi Rojava’da Kürtler arasında birlik isteyen yapıların planına taş koymanın ayaklarından biri. Ayrıca Xalifan’da gerillarının peşmergeler tarafından öldürüldüğünü iddia edip kendine bağlı militan yapıyı Semalka kapısında Güney Kürdistan karşıtı yürütmesinin altında yatan neden de bu.
Hatta HSD’nin başına Mazlum Abdi’yerine gelen Mahmude Reş olarak bilinen Mahmut Berxwedan’ın gelmesi de aynı minvalde okuna bilir. Marjinal, dar, örgüt talimatının dışına taşmayacak bir kişi olan Mahmude Reş’in PKK’ye hayır deme gücü yok. Çünkü kendisi hem Efrin hemde Kobani’de büyük yenilgiler almış bir isim. Yani parlak bir sicili yok. Bu nedenle de örgüte kafa sallamaktan ötesini de yapamaz.
Kısacası PKK Rojava’nın kaderini Ortadoğu’nun kemikleşmiş gerici yapıları ve Kürdistan’ı sömüren güçlerin belirlenmesine yol açan bir süreci başlattı. Bundan sonra PKK’nin Esad rejimini şirin gösteren açıklamalarını okuyacağız, Hatta her iki taraftanda sözde sivil görünümlü kişilerin iki Suriye ve Rojava’yı bir araya getirmeye çalışmasına tanık olacağız. Açıkçası Türkiye’nin Rojava’ya yaptığı tehditler de bu Rojava’nın tekrardan Suriye olması sürecini daha normal kılacak.
Yani kısacası Mazlum Abdi’nin görevden alınması meselesinin altında yatan şey “Rojava Kürdistanı meselesinde Batı devletlerini ötelemekle” ilgilidir. Mazlum Abdi kalsa da gitsede PKK’nin bu duruşunu engellemeyemezdi.
Fakat cevaplanması gereken sorular bitmedi. Mesela Rojava’da hayatını kaybeden 14 bine yakın insan niye öldü? Dört parçada insanların koştuğu Rojava’nın Suriye’ni birlik, bütünlük ve demokrasisinin kurbanı olmasına diğer Kürtler ne diyecek? Rojava halkının kaderi Tahran-Kandil hattında ki gizli görüşmelerde de mi belirlenecek?