Kürdistan Özgürlük Partisi(PAK) Dersim ve Şırnak’taki orman yangınlarına ilişkin bir açıklama yayımladı.
PAK’tan yapılan açıklamada devletin operasyonları sonucu çıkan orman yangınlarına müdahale edilmesine izin verilmediği belirtilerek Türk kamuoyunun, Kürdistan’daki orman yangınlarına karşı sesiz ve duyarsız kalışı da eleştiri konusu oldu.
Açıklamada, “Kürdistan ve Türkiye kamuoyunu, çevre dostu tüm kişi ve kurumları Dersim ve Şırnak’taki orman yangınlarının tez elden söndürülmeleri için seslerini yükseltmeye ve harekete geçmeye çağırıyoruz” denildi.
PAK’ın açıklaması şöyle:
“Türkiye devletinin askeri operasyonları sonrası Dersim’e bağlı Hozat ilçesinde orman yangınları çıktı.
Türkiye devleti çıkan bu orman yangınlarına herhangi bir müdahalede bulunmadığı gibi, bölge halkına da müdahale izni vermiyor. 11 gündür yangın hala söndürülmemiş.
Basında çıkan haberlere göre, Türkiye Devleti’nin askeri operasyonundan sonra, 16 Temmuz 2021 günü Hozat’a bağlı Danzi, Kurukaymak ve Koçeri köylerinin ormanları ateş almış ve ateşi söndürmeye müdahale edilmediği için, ateş civar köylere de sıçramış. 11 gündür devam eden yangın Uzunçeşme köyüne de sıçramış. Civar köylülerin beyanlarına göre, devletin yetkili mercileri, çevre halkının ateşi söndürmesine ve yangın bölgesine kimsenin yaklaşmasına izin vermiyor . Türkiye devletinin askeri güçleri ateşi söndürmeye yeltenen halka da zorluklar çıkarıyor.
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Setkar köyünde de askerlerin açtığı ateş sonucu ormanlık alanda yangın çıkmış, yangına müdahale etmek isteyen köylüler, askerler tarafından engellenmiştir.
Elbette ki bu orman yangını Türkiye devletinin “askeri operasyon” sonucu Kürdistan’da yol açtığı ilk orman yangını değildir. Fakat çok ilginçtir ki, Türkiye’deki orman yangınlarına karşı duyarlı olup tepki gösteren Türk kamuoyu, Kürdistan’daki orman yangınlarına karşı sesiz ve duyarsızdırlar.
Kürdistan ve Türkiye kamuoyunu, çevre dostu tüm kişi ve kurumları Dersim ve Şırnak’taki orman yangınlarının tez elden söndürülmeleri için seslerini yükseltmeye ve harekete geçmeye çağırıyoruz.”