Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan Sedat Peker, Youtube kanalında 8’inci videosunu yayınladı. Peker bu kez Abdullah Kürtler, Rojava, Öcalan ve PKK’ye de dönük açıklamalar yaptı.
“Kürtlere kendimizden daha çok değer vermemiz lazım”
“Suriye konusuna girmeden önce Kürt konusuyla ilgili kısaca bir iki not anlatmak istiyorum” diyen Peker, şöyle devem etti:
“Aslında Kürt sorunu, Alevi sorunu, aslında bu ülkede liderlerin kullanmak için ellerindeki en iyi argüman. Din konusu keza aynı. Bir iki tane daha çok hassas konular var. Ama en önemlisi mezhepsel konular. Bu buraya özellikle getirilmiş bir şey. Bütün milletler bizden ayrıldı, bize savaş açtılar. Birleşmiş Milletler, Kürtlerin yaşadığı bölgelere gittiğinde onlar şu beyanı bildiriyor, diyorlar ki ‘Biz Türklerle aynı devlet içinde yaşayacağız. O zamanki Birleşmiş Milletler raporlarında var. Herkes bizi terk ediyor, vuruyor, onlar bizle beraber kalıyorlar. Şimdi ne yapmak lazım, siz namuslu davrandınız, bizi satmadınız, bizim onlara kendimizden daha çok değer vermemiz lazım.
“Bugünkü PKK de bireysel isyandır”
İkincisi Cumhuriyetçilerin İnönü’yü hep böyle demokrat diye anlatırlar ya. Müfettiş yolluyor, bir rapor yazdırıyor. Rapor şu; Güneydoğu’nun fakir bırakılması, yoksa bunlar ayaklanır. Bunu yazan ya aptal ya da birileri yazdırmış. Varlıktan, bolluktan kim ayaklanmış ya, tüm isyanlar açlıktan, sefaletten çıkmış. O rapor uygulanıyor, bireysel isyanlar olmuş mudur, olmuştur. Bugünkü PKK de bireysel isyandır. Kürt halkı asla yapmamış.
Öcalan gibi tipler var, çok acayip. Çok okudum, çok inceledim. İlk gücü ele geçirmeye başlayınca kendi köylülerinden, hemşehrilerinden, akrabalarından bir ekip kuruyor. Bunlar ne kadar zeki adam gelirse bir dönem 10 kişiden 2 kişiyi polis ajanı diye öldürüyorlar zaten. Hem diğerlerine korku veriyorlar sakın isyan etmeyin diye, diğer taraftan da zekileri öldürüyorlar. Ondan sonra yetenekli olup, sivrilenleri çatışmalara yollattırıyor, sağ çıkma şansı olmadığı çatışmalara. Hep kendi öldürtüyor aslında. PKK bu şekilde kurulmuş, hâlâ da devam ediyor, düşman. En kötüsü neydi biliyor musunuz, Abdullah Öcalan’ı yakaladılar getiriyorlar. Aklım çıktı ya dünyanın her yerinde insanlar üzerine benzin döküp yakıyorlar. Ben kendimi yakamam kardeşim, silahla vururum öldürürüm ama kendimi yakamam. Cayır cayır insanlar yanıyor, bu nasıl bir şey diyorsun. Adamlar onun için yanıyor, desene ‘Öldürün ulan beni.’ O da gitmiş sorguculara yalakalık yapıyor.
Bir de o cezaevlerinde insanlara bok yediren, kendini vatansever zanneden, ya birilerinin özellikle yaptırdığı, sadist. Bütün kadınları çırılçıplak çocuğunun yanında arama var diye soyuyor, bunlar oldu, vallahi biliyorum. O çocuk onu gördükten sonra başka şansı yok. Bu adamlar bizi bırakmamış, bu adamlar niye bize düşman, düşman…”
“Suriye’deki Kürtlere birer tane Türk pasaportu verseydin…”
Sedat Peker, “İki tane büyük sorun var Türkiye’de, bela yaklaşıyor” diyerek Kürt ve Alevi meselesi hakkında yorumda bulundu.
Peker, şu ifadeleri kullandı:
“Suriye konusunda şimdi bağırıp çağırıyoruz ya. Suriye olayı ilk olduğunda bütün Suriye’deki Kürtlere birer tane Türk pasaportu verseydin, buradakiler akrabası. Dış politikada danışarak hareket edeceğiz deseydiniz, kesin kabul ederlerdi. Bakacaklar Güneydoğu’nun dağlarına, İzmir’e, İstanbul’a, bolluk, zaten akrabaları da burada. Bunun ne zararı olurdu, neden küçülmeyi düşünüyoruz? İşgal etmek anlamında söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Ticari, ekonomi, para, hareket. Akılcı olmak lazım. Terörün olduğu yerde hep uyuşturucu, yasadışı para, silah kaçakçılığı olur. Derinciler, Mehmet Ağar, PKK’nın derincileri var. Mehmet Ağar’ın onlarla da arası iyi. Süleyman hepsinden asil. Gazetecilere tak tak yapıp yürüdü ya büyük efsane bu. Türkiye’nin çekeceği var bu adamdan.”