Kürtlerin büyük göçünün üstünden 30 yıl geçti

Kürtlerin büyük göçünün üstünden 30 yıl geçti Saddam, 31 Mart, Kürdistan, Peşmerge, Türkiye, BM Doğu Kürdistan

Açlık, soğuk ve korku…

Bu üç kavram 91’deki büyük Kürt göçünün fotoğrafını oluşturan unsurlar.

31 Mart 1991’de Kürt ulusu, büyük bir insani trajediyle karşı karşıya kaldı.

Bu büyük trajedi göçtü.

Kürt ulusu yine ölümden kaçıyordu ve bu göç, planlı, örgütlü bir göç değildi. Ama dünyada yaptığı etki çok büyüktü. Kürtlerin karşılaştığı diğer facialarda olduğu gibi bu faciada da dünya Kürtleri yaşadıkları zulümle tanımıştı.

Bir ulusun yok olmamak için toplu bir şekilde kaçışının resmiydi 91 göçü. BM verilerine göre 1940 ve 1990 yılları arasındaki en büyük göç 91 yılında yaşanan göçtü.

Bu göçün resmi, Kürtlerin dünyanın en sahipsiz ulusu olduğunun resmiydi aynı zamanda.

Sadece Mart ve Nisan aylarında iki milyona yakın Kürt, bir anda hayatlarının bir parçası olan savaşın yıkıntıları arasında Irak’ın kuzey sınır komşuları olan Türkiye ve İran’a doğru kaçmaya başladı.

Birleşmiş Milletler verileri üzerinden yapılan tahminlere göre 1991 yılının bir bölümünde günde ortalama 2,000 Kürt hayatını kaybediyordu. BM raporuna göre 31 Mart ve 6 Nisan tarihleri arasında 750 bir Kürt Doğu Kürdistan’a ulaşmış ve sınırı geçmişti, 280 bin Kuzey Kürdistan sınırını geçmiş ve yaklaşık 300 Kürt ise sınır üstünde kalmıştı.  İran resmi olarak geçişlere izin verirken Türkiye uluslararası baskı nedeni ile geç bir şekilde geçişlere izin verdi.

Göç esnasında büyük çoğunluğunu çocukların oluşturduğu binlerce kişi gerek hava koşulları, açlık, susuzluk ve göçün sebep olduğu sağlık problemleri, gerekse ordu helikopterlerinin zaman zaman sivil kalabalığa ateş açması sonucunda öldü. BM Raporunda 91 yılının bir bölümünde günde ortalama 2000 Kürt hayatını kaybediyordu.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 5 Nisan 1991 tarih ve 688 no’lu kararında ilk defe Kürt ulusunun ismi, baskı ve zulme uğrayan bir ulus olarak BM belgelerinde yer edinecekti.

91 göçünden sonraki süreçte Kürt ulusunun dünya nezdinde tanınırlığı arttı. Bu tanınırlık, sonraki 12 yıl boyunca uçuşa yasak bölge ilanıyla Kürtlerin özerk bir şekilde kendi kendilerini yönetmelerini getirdi.

Burada  Danielle Mitterrand’ın Kürtlerle yaptığı insani dayanışmadan söz etmek olmaz.

Danielle Mitterrand, o zor koşullarda Kürdistan’a gelip göç eden Kürtleri yerinden izledi ve ömrünün sonuna kadar Kürtlerin en büyük dostu olarak Kürtlerin yanında yer aldı.

Ve şimdi…

30 yıl önce yerinden, yurdundan göç etmek zorunda kalan bu ulus, şimdi topraklarında devam eden savaştan dolayı yaklaşık 2 milyona yakın göç mağduruna ev sahipliği yapıyor. Kürdistan topralarında Kürt bayrağı dalgalanıyor, tüm Kürtler için kendi yönetmenin ilhamı olarak ayakta duruyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi bunun için tüm Kürtlerin kurtarılmış kalesi, yurdu ve zaferidir.

Diğer Haberler