Erbil’de yayın yapan K24 haber bültenine katılan Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ndeki faaliyetleri ve Kürtçe’nin resmi dil olması için başlatılan kampanyayı değerlendirdi.
Mustafa Özçelik Kürdistan Bölgesi’nin meşruiyetine saygı duyulması gerektiğini belirterek “PKK ile bütün silahlı ve siyasi güçler, komşu ülkeler Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin yanı sıra, dünyadaki bütün ülkeler, Kürdistan Bölgesi’nin meşruiyetine, egemenliğine, karar almasına, başkanlığına, parlamentosuna, hükümetine ve gücüne saygı göstermelidir” dedi.
Mustafa Özçelik, PKK’nin yola döşediği bombanın patlaması sonucu bir Peşmerge’nin şehit olduğu, bir Peşmerge’nin de yaralandığı olayıyla ilgili olarak “PKK’nin yaptığına karşı bütün Kürtlerin tavrını göstermesi gerekiyor. PKK’nin gerçekleştirdiği saldırılar sonucu Peşmerge’nin şehit olması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
“Bize göre bu işin anahtarı PKK’nin kuzey Kürdistan’da çatışmaları durdurmasındadır. Bu savaş Kürtlere zarar veriyor” diyen Özçelik, şöyle devam etti:
“Çünkü kuzeydeki savaş Kürdistan Bölgesi ve Rojava’ya da zarar veriyor. Bunun için hiç tereddütsüz PKK bu savaşı durdurmalıdır. Çatışma durursa Kürtlerin eli güçlenecektir. Bu, Türkiye’nin saldırılarını durduracağı anlamına gelmez. Ama Türkiye, İran ve Suriye’nin eli çok daha zayıflatacaktır. Bunun anahtarı da savaşı durdurmaktadır. Bu bağlamda kuzey Kürdistan’daki tüm siyasi güçler, sivil toplum örgütleri ve bireyler PKK’nin savaşı durdurması için çok net bir pozisyon almalıdır.”
Kürtçe’nin resmi ve eğitim dili olması için başlatılan kampanyayı da değerlendiren PAK Genel Başkanı, şunları kaydetti:
“Kürtçe’nin resmi dil olması için başlatılan kampanyaya Kürt Dili Platformu ve Kürt Dili ve Kültür Platformu öncülük ediyor. İçerisinde PAK da olmak üzere çok sayıda parti, hareket ve sivil toplum kuruluşları kampanyaya destek verdi. Bu tarihi bir kampanyadır. Kürtçe’nin resmi dil ve eğitim dili olması için biz Kürtler AK Parti, Gelecek Parti, CHP, Deva Partisi, Saadet Partisi ve parti farkı gözetmeksizin imza almak için bütün partilerin kapısını çalmalıyız.”