Türkiye’nin en milliyetçi ve Türkçü siyasetçisi Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 “Tecrit kaldırılsın, gelip mecliste konuşup örgütü feshetsin” sözleri ile başlayan süreç 7 ay içinde büyük bir hızla ilerledi. Öcalan 27 Şubat’ta PKK’ye çağrı yapıp “Kendini feshedin!” dedi ve PKK’de 8 Mayıs’ta fesih kongresini gerçekleştirdiğini duyurdu. Öyle görülüyor ki yakında PKK silah bırakacak.
Kafalardaki en büyük soru 52 yıllık PKK neden şimdi kendini feshediyor? Türk devleti neden yıllardır böyle bir süreç başlatmadı? Neden şimdi?
7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yaptığı “Aksa Tufanı” adlı saldırı sonrası Ortadoğu’da yeni bir durum ortaya çıktı. İsrail ve müttefikleri Ortadoğu’da sınırları değiştirmek için hamle yaptı. Bunun içinde Ortadoğu’da bir yol temizliği başlattı. Hamas’a ölümcül darbeler vuruldu ve Esad rejimi düştü. İran’a büyük oranda el çektirildi. Bazı çevreler İsrail’in tarihi Davut Kooridoru projesini hayata geçirmek istediğini söylüyor.
Davut Koridoru, Golan Tepeleri’nden güney Suriye’ye ve Fırat Nehri’ne uzanan kara koridoru kurmayı amaçlayan bir projedir. Davut Koridoru Kürdistan’dan geçiyor. Ve bu sınırların değişmesi demektir. Bu nedenle hem sınırların değişmesini isteyen güçler hem de Kürtlerin yok sayılmasını isteyen güçler Kürtleri kontrol etmeye çalışıyor. Şu anda Kürtler askeri, coğrafik ve siyasi olarak artık herkesin müttefik olmak istediği bir yapıdır.
PKK, 50 yıl boyunca silah, savaş, mücadele ve gerilla direnişi, meşru müdafaa gibi kavramlarla silaha sarıldıktan sonra tam da Ortadoğu’da çatışmaların başladığı dönemde silahları bırakmayı kabul etti.
PKK’nin silah bırakma ve tasfiyesi İsrail’in değil Ortadoğu’daki statükonun korunmasını isteyen, sınırların değişmesine karşı olan güçlerin planıdır. Bu planın içinde İngiltere’nin olduğunu dair büyük kanıtlar vardır. İngiltere İsrail’in Ortadoğu’da sınırları kendi lehine değiştirmesini engellemek istemektedir. Fakat bunu açıktan kendi yapamadığı bir Irak ve Türkiye üzerinden bunu yapmaya ve bu ülkeleri himaye etmeye çalışıyor. Bunun için Irak’a geri döndü. Bir yandan Kerkük petrolleri için kendi şirketi BP üzerinden anlaşma yaptı. İngiltere Başbakanı Starmer ile Irak Başbakanı Sudani arasında Londra’da 14 Ocak’ta imzalanan kapsamlı iş birliği anlaşmaları önemli ticari anlaşmalardı. Öte yandan Geyyare’ askeri güç yerleştirdi.
Türkiye’yi PKK ile anlaşmaya itmek ve PKK silahlarını etkisiz hale getirmede de İngiltere’nin payı var. İngiltere İstahbarat’ı MI6’nın başkanı Richarda Moore Türkiye’ye bir dizi gizli ziyarette bulundu. Ve “PKK’yi silahsızlandırıp, meseleyi çözmezseniz, sınırlarınızı koruyamazsınız” biçimde bir strateji önerdiği biliniyor. Türk devlet aklı Ahlat Mutabakatı ile bu görev aklını en milliyetçi isim olan Bahçeli’ye verdi. Yani Erdoğan- Bahçeli – Öcalan üçlüsünün başlattığı süreç Kürtleri statüsüz bırakma stratejisinin bir parçasıdır.
Yoksa, Türk devleti hiçbir zaman PKK’nin bitmesini istememiştir. Öcalan 90’larda Şam’daki 10. kat denen evde Türk ateşesi ile aynı binada oturdu. Devlet tek bir gün onun hayatını hedeflemedi. Çünkü Türk devletinin PKK’ye ve Öcalan’a ihtiyacı vardı. Türk devleti 50 yıldır PKK’nin varlığını gerekçe göstererek hem kendi toplumunu dinamik tuttu hem de Ortadoğu içinde kendine meşru bir müdahale zemini oluşturdu. Eğer PKK olmasa Güney Kürdistan’a giremez, Efrin’i işgal edemezdi. Kuzey Kürdistan’ın zihinsel olarak Türkleştirilmesinde de Öcalan’dan istifade etti. Yani PKK Türk devleti için altın yumurtlayan bir tavuk gibiydi. Özellikle 2000’den sonra Abdullah Öcalan örgütü Türk devletinin ihtiyaçlarına göre yönlendirdi. Devlet savaşın dedi, savaştı. Ateşkes yapın dedi, ateşkes yaptılar. Şimdide kendini feshet diyor PKK kendini feshediyor.
Yani PKK’nin silah bırakması meselesi Türkiye’de Kürt meselesinin çözülmesi değil, Kürt meselesinin çözümünde Kürtleri Türkiye’ye mecbur bırakma ve Türkiye’nin sınırlarını koruma ve statüsüz bırakma meselesidir.
Fakat Türk devletinin Öcalan ve PKK’ye hala ihtiyacı vardır. PKK’den bağımsız hatta PKK ve ideolojisine rağmen yükselen Kürt milliyetçiliği hala bir Truva atı ile idare edilmelidir. Bu nedenle Türk devleti PKK’yi tümden bitirmeyecektir. Türk devleti PKK’ye bu kez de silahsız olarak Kürtleri manipüle etme görevi verecektir.