HAK-PAR Erbil’e yönelik füzeli saldırıyı kınayarak, “Meşru Güney Kürdistan bölgesi üzerindeki tehditlerin bertaraf edilmesi içi Birleşmiş Milletler ve BM Güvenlik Konseyi’ni göreve davet ediyoruz” denildi.
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR, Erbil’e yönelik önceki gün düzenlenen füzeli saldırıya ilişkin bir açıklama yayımladı.
Yapılan açıklamada, Irak devletinin kara ve hava sahalarının sınır güvenliğini korumak ve savunmak konusunda yeterli askeri ve diplomatik kabiliyete sahip olmadığı belirtildi.
İki yıl önce İran destekli füze saldırıları ile Koysancak’ta onlarca kişinin katledildiği saldırıya, Irak devletinin sesiz kaldığı hatırlatılan açıklamada, “Yıllardır ülkeye karadan ve havadan saldırılar düzenlenip günlerce operasyonlar yapılarak dağ taş bombalanmakta. Irak devletinden ses çıkmıyor. Son olarak da füze saldırıları Uluslararası Erbil Havaalanı’na yapıldı, Irak devleti yine kayıtsız” denildi.
Irak devletinin içte ve dışta açık bir güvenlik zaafı yaşadığı kaydedilen HAK-PAR açıklamasının devamında “Ya da Irak devleti, Kürd karşıtı nizamın kirli emellerine yataklık yapmaktadır. Kürd karşıtı nizamın piyonları ise Güney Kürdistan’daki meşru statüyü yok etmek için hareket halindedirler” ifadelerine yer verildi.
“Güney Kürdistan’daki federal statü Irak anayasasının cevaz verdiği ve uluslararası toplumun meşru kabul ettiği anayasal bir statüdür” denilen açıklamada, “Irak devleti kendi anayasasının edimlerini yerine getirmiyor. Anayasada belirtilen bütçe payını Kürdistan bölgesine göndermemekte ısrar eden Irak devletinin amacı Kürd karşıtı nizamın talebi doğrultusunda Kürdistan bölgesinde ekonomik buhran yaratarak halkı yönetime karşı isyana ve yerel yönetime karşı güvensizliğe itmek istiyor. Belli ki Irak devleti de Kürdlere karşı düşmanca politikalar sürdürüyor” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Keza, Irak devleti Anayasanın 140. Maddesini yürürlüğe koymaya yanaşmıyor. Böylece statüsü belli olmayan bölgelerde güvenlik sorunları baş gösteriyor. Son füze saldırısının Kerkük’ten ateşlendiği tespit edildi. Kerkük’teki statü belirsizliği ciddi güvenlik zafiyetine yol açmaktadır.
Bu nedenle Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR olarak, meşru Güney Kürdistan bölgesi üzerindeki tehditlerin bertaraf edilmesi içi Birleşmiş Milletler ve BM Güvenlik Konseyi’ni göreve davet ediyoruz. Söz konusu olan meşru bir statünün güvenliğidir. BM derhal bu güvenlik zafiyetine müdahale etmeli ve Kürdistan üzerindeki tehditler konusunda güvence sağlamalıdır.
Bölgedeki koalisyon güçleri derhal ortak güvenlik çalışmasına katılmalıdır.
ABD bölgedeki güvenlik çalışmasına müdahil olmalı ve dış saldırılar konusunda Kürdistan bölgesine gereken desteği vermelidir.
Uluslararası toplum Kürdistan’daki referandum sonuçlarını kabul etmeli ve bu sonuçlara saygı göstermelidir.
Irak devleti 140. Maddeye uymalı, Kerkük ve Sincar’da dahil olmak üzere Kürdistan yerleşim alanlarının tümü bölge hükümetine bağlanmalı ve bu bölgenin güvenliği Peşmerge’ye devredilmelidir.
Irak, Kürdistan’ı, ABD ve Koalisyon güçleri ortak bir savunma gücü oluşturmalı ve bu güç bölgedeki tüm iç ve dış odaklı terörist grupları, şer odaklarını bölgeden çıkarmalı, Irak’ın kara ve hava sahaları üzerindeki denetimi sağlanmalıdır. Kürdistan yönetimindeki bölgeler ile statüsü belli olmayan diğer Kürdistan yerleşim yerlerindeki tüm yasadışı faaliyetler yasaklanmalı, tüm silahlı gruplar silahsızlandırılmalı, Kürdistan hükümeti yasadışı tüm grupların etkinliklerine karşı gereken cezai işlemleri hemen başlatmalıdır.
Erbil saldırısını kınıyoruz.
Kürd karşıtı nizamın piyonları ile tüm şer odakları bilmelidir ki tüm yurtsever Kürdlerin kalbi Erbil’de atmaktadır. Şer odaklarının tüm oyunları boşa çıkarılacaktır.”