Suriye – Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) Politbüro Üyesi Nafih Pîro Basnews’e yaptığı açıklamada, PKK’nin hem Kürdistan Bölgesi’ne hemde PDK’ye karşıtlık içerisinde olduğunu ama özünde bütün Kürtlere karşı olduklarını, PKK’nin bu tavrının şu an ortaya çıkmış bir tavır olmadığını, geçmişte de bu şekilde olduğunu ve bu temellerde kurulduğunu, Kürt düşmanlarının hizmet ettiğini dile getirdi.
Naîf Pîro açıklamasının devamında, Kürdistan Bölgesi’nin Irak’a bağlı olmasına rağmen devlet olma nüvelerinin olduğunu, siyasi, idarî ve ekonomik olarak kısmen bağımsız ve uluslararası düzeyde kabul gördüğünü, bunun da sömürgeci ülkeleri korkuttuğunu ifade etti.
Sömürgeci devletlerin uluslararası hukuk nedeniyle Kürdistan Bölgesi’ne karşı direk olarak savaş açamadıklarına dikkat çeken Pîro açıklamasının devamında, sömürgeci devletlerin bu görevi PKK’ye verdiklerini belirtti.
PKK yöneticilerinin açıklamalarının dikkatle dinlendiğinde ne kadar Kürt ve Kürdistan Bölgesi karşıtı olduğunun görüleceğine vurgu yapan Nafîh Pîro, PKK’nin en çokta Başkan Barzani karşıtlığı yaptığını söyledi.
Naîf Pîro açıklamasında, PKK’nin Peşmerge güçlerine saldırısının Peşmerge güçlerini savaş içine çekmeye yönelik olduğunu, bu şekilde Ankara, Tahran ve Bağdat’ın Kürdistan Bölgesi’nin sınırlarını koruyamadığı izlenimi yaratarak Kürdistan Bölgesi’ne müdahale etmeleri için bahane yaratılmaya çalışıldığını dile getirdi.
Bağdat ile Erbil arasında gerçekleşen Şengal anlaşmasını da değerlendiren Pîro açıklamasının sonunda, PKK’nin Türkiye’yi Şengal’e çekmek, Efrin, Gîre Spî ve Serê Kanî gibi işgale yol açmak istediğini fakat Başkan Barzani’nin Şengal anlaşması ile bu planı boşa çıkardığını, Pesmerge güçlerine karşı savaşa hazırlanmış olan PKK’nin Irak fedaral polislerine karşı sessiz kaldığını ve boyun eğdiklerini söyledi.