Moskova Devlet Dilbilim Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve uluslararası ilişkiler uzmanı İkbal Dürre, ABD Başkanı Trump’ın görev süreci dolmadan Türkiye’nin Suriye’ye (Rojava) bir askeri harekat yapabileceğini söyledi.
Rûdaw TV haber bültenine katılan İkbal Dürre, Türkiye’nin Suriye, Akdeniz ve Kafkaslardaki politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin son günlerde Suriye’deki gücünü arttırdığına ve bir harekâta hazırlandığına dair izlenimleri olduğunu ifade eden Dürre, “Türkiye büyük bir ihtimalle Trump gitmeden evvel, işi oldu-bittiye getirerek şu anda Kürt güçlerinin kontrolündeki Ayn İsa bölgesini ele geçirmek istiyor olabilir. Hazırlıklar bu yönde” dedi.
Ancak böyle bir operasyon olasılığının eskisi kadar “kolay olamayacağını” ifade eden Dürre, “Durum ABD’nin tavrına bağlı. Daha evvel ABD’den yapılan açıklamalar böyle bir şeye müsaade edilmeyeceği yönündeydi. Trump daha iktidardayken Türkiye bir oldu-bitti ile harekât yapmak istiyor gibi görünüyor. Büyük bir ihtimalle Biden geldikten sonra yani ocak ayının 15’inden sonra Türkiye’nin böyle bir harekâta girişmesi çok daha zorlaşacaktır. Dolayısıyla Türkiye o zamana kadar böyle bir harekât gerçekleştirebilir” şeklinde konuştu.
Suriye’de gerçekleşecek olası bir askeri harekata Rusya’nın Kafkasya’daki dengelerden dolayı karşı gelmeyeceğini düşündüğünü dile getiren İkbal Dürre, şunları söyledi:
“Biliyorsunuz ABD oradaki Kürt güçlerine yardım etmeyi sürdürüyor. Dolayıyla ABD’nin Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) desteyi açık ve nettir. Ama Türkiye buna rağmen böyle bir harekâta girişebilir. Çünkü Türkiye’nin şu anda Suriye’de yapacakları Kafkasya’daki gelişmelerden ya da bölgedeki diğer gelişmelerden farklı okunmamalı. Türkiye Kafkasya’da Rusya ile karşı karşıya bir pazarlık içerisinde. Kafkasya’daki dengelerden dolayı Rusya’nın en azından kendisine karşı gelmeyeceğini düşünüyor”
Türkiye’nin DSG başkanlığında Kürtlerin “bir statü sahibi olmalarını engellemek istediğini” belirten Düre , “Türkiye’nin Suriye’deki amacı ile Kafkaslardaki amacı bir yönüyle birbirine benziyor. Yani Türkiye çevresinde etkinliğini arttırma çabası içerisinde. Suriye biraz daha farklı çünkü Suriye’de Kürt faktörü var. Her ne kadar Türkiye oradaki DSG’yi suçluyorsa da onun da dışında o bölgede Kürtlerin bir statü sahibi olmasına engel olmak için Suriye’de daha aktif hareket ediyor” dedi.
“Türkiye’nin Kafkaslardaki hareketi ya da Akdeniz ve Libya’daki hareketini petrolle açıklayabilirsiniz ama Suriye’deki amacı sadece petrol değil” diyen Dürre, “Daha ilgili olduğu orada DSG’nin öncülüğünde Kürtlerin bir statü almasına engel olmaktır. Dolayısıyla farklı amaçlarla hareket ediyor. Bu yönüyle Suriye belki de Türkiye için hem Kafkaslardan hem Libya’dan ve hepsinden daha önemli. Bu yüzden saldırı ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyorum” diye konuştu.
Ankara-Moskova ilişkilerine de değinen Dürre şöyle devam etti:
“Türkiye ile Rusya ilişkileri, son zamanlarda özellikle Karabağ olaylarından sonra çok karmaşık bir hal aldı. Zor bir dönemden geçiyorlar. Rus basını her gün Türkiye’nin Karabağ’a Suriye’den cihadist gönderdiği şeklinde haberlerle dolu ve Rusya bu yüzden çok tedirgin. Dolayısıyla Rusya Türkiye’nin hem Suriye ve hem de Karabağ’daki hareketlerden memnun değil. Ama buna karşı yapabileceği pek de bir şey yok.”