Bu gün 25 Kasım Kadına Karşı Şiddet Günü. Kadınlar dünyanın her yerinde uğradıkları şiddeti tartışıyorlar. Buna Kürt kadınları da dahil. Kürdistan gibi sömürge toplumlarda kadına karşı şiddet kat be kat daha fazladır. Çünkü Kürt kadınları toplumdaki şiddet kadar hatta daha fazla sömürgeci toplumların şiddetine maruz kalıyorlar. Sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddet sömürge toplumların bir yarasıdır. Kadınların toplumun ana kaynağı olması yanı sıra Kürt kadınlarının da her zaman Kürdistan mücadelesine öncülük yapmış olması Kürt kadınını daha fazla hedef yapıyor.
Kürdistan’da kadına karşı şiddet işgalci politikası ile yakından bağlantılıdır. Kürdistan tarihinde kadınları sömürgecilerden gördüğü baskı sistemi başlı başına bir araştırma konusudur. 12 Mayıs 1974’te idam edilen Leyla Kasım belki de bilinen ilk ismidir. Leyla Kasım büyük işkencelere rağmen geri adım atmaz ve daha 22 yaşında öldürülür. Türkiye’nin Suriye işgalinin 4. Gününde yani 12 Eylül günü ise Suriyenin Geleceği Partisi eş başkanı Hewrin Xalef, Türkiye’ye bağlı Ahrar Şam güçleri tarafından işkence edilerek öldürüldü.
İran’da da aynı şey geçerlidir. 2107 yılında Mehdis Mir Qewami adlı kadın aktivist, gözaltında uğradığı ağır işkence ve tecavüzler sonucu serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra intihar etti. Belki İran devletinin kadına karşı uyguladığı politik şiddetin sadece bilinen bir tanesidir. Bunun gibi bilinmeyen onlarca olay yaşanmaktadır.
25 Kasım’ın bir mücadele günü olması da daha çok politik bir şiddetin sonucu olmuştur. Aslında Leyla Qasımın da Hewrin Xalefin öldürülmesi de tıpkı Mirabel Kardeşlerin öldürülmesine benzer.
Mirabel Kardeşler ve mücadeleleri
1930 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde askeri darbe yapan Rafael Trujillo, ülkeyi tam 31 yıl boyunca diktatörlükle yönetti
Bu süre boyunca ona karşı gelenler arasında mücadeleleriyle hafızalara kazınan 3 isim vardı; Patria, Minerva ve Maria Mi Bu süre boyunca ona karşı gelenler arasında mücadeleleriyle hafızalara kazınan 3 isim vardı; Patria, Minerva ve Maria Mirabel
3 cesur kız kardeş ülkedeki haksızlıklara ve baskıya karşı 1960 yılının Haziran ayında Clandestina Hareketi’ni başlattılar ve isyana öncülük ettiler
Bu başkaldırı hareketi tüm ülkeye yayıldı ve hükümet için tehdit oluşturmaya başladı
Diktatör Rafeal Trujillo ve yandaşları ise bu olaya kayıtsız kalmadı ve 3 kız kardeş birçok kez şiddete ve baskıya maruz kaldıEşlerinin de destek olduğu kardeşler baskılara hiçbir zaman boyun eğmediler ancak Trujillo yönetimi tarafından birçok kez hapse atıldılar, ayrıca tüm mülklerine el konuldu
Diktatör Rafael, yaptığı bir halk konuşmasında “Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel kardeşlerdir.” diyerek Mirabel kardeşleri hedef gösterdi ve halkı galeyana getirdi.Vatan haini ilan edilen kardeşler açık bir hedef haline getirilmişti ve gün geçtikçe baskılar artıyordu
fael’in konuşmasından sadece 23 gün sonra 25 Kasım 1960’da 3 kız kardeş, kocalarını hapishanede ziyaret ettikten sonra dönüş yolunda saldırıya uğradılar
Rafeal’in yandaşları tarafından arabadan indirilen kız kardeşlere önce tecavüz ettiler daha sonra da sopalarla döverek öldürdüler. Bu olay halkın daha fazla ayaklanmasına vesile oldu ve Diktatör Rafael 6 ay sonra öldürüldü, dikta rejimi sona erdi.
Mirabel Kardeşlerin mücadelesi unutulmadı. Birleşmiş Milletler 1999 yılında Mirabel Kardeşlerin öldürüldüğü 25 Kasım’ı Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü olarak kabul etti.