PÊŞMERGE’NİN KOBANÎ’YE GİDİŞİNİN 5.YILDÖNÜMÜ

PÊŞMERGE’NİN KOBANÎ’YE GİDİŞİNİN 5.YILDÖNÜMÜ

Bu gün, Gêşmerge’nin kobanî’ye gidişinin üzerinde tam beş yıl geçti. Başkan Mesut Barzanî, Pêşmerge ordusu komutanlarıyla bir toplantı yaparak;  DAİŞ’ın Kobanî’ye saldırısını kırmak için acilen yardıma gitmelerini emretti.  Başkan barzani’nin bu emri üzerine Kürdistan Parlementosu olağanüstü toplanarak Pêşmerge’nin Kobanî’ye gidiş teskeresinin ilgili maddeleri (28 ve 22) oybirliği ile onaylandı.  Kararın ardından geçiş güzergâhı belirlendikten sonra beş yıl önce bu gün 150 kişiden oluşan Pêşmerge birliğinin ağır silahlarıyla Türkiye üzerinden Kobanî ye intikal etti. Pêşmerge’nin Kobanî’ye gidişi ile savaşın seyrini hızla değişti. DAİŞ saldırı gücünü kaybetti ve Kobanî’de Kürt ulusal güçleri insiyatif kazanmaya başladı.  Kürdistani güçlerin direnişi tüm dünyada efsaneleşti. İlk defadır Kürdistan’i askeri bir güç diğer, diğer parçadaki Kürt soydaşlarına yardıma gidiyordu, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları üzerinden. Bu çok önemli ve tarihi bir olay olarak görüldü.

Pêşmerge güçlerinin Kobanî’ye gidişi “Ulusal Birlik” için çok önemli bir adımdı.

Güney Kürdistan’ın tüm şehirleri Hewlêr, Duhok, Zaxo ve güzergâhtaki tüm yerleşim merkezlerindeki halk, Pêşmerge’nin “Onur Kervanını” güllerle, marşlarla ve sevinç gösterileriyle büyük bir moralle uğurladı. Ulusal bağımsızlık rüzgârı esiyordu güney Kürdistan sokaklarında. Doğu Kürdistan halkıda caddelerde kutlamalarda bulunarak Pêşmerge’nin Kobanî’ye gidişini selamladı. Pêşmerge’nin “Onur Kervanı” Kuzey Kürdistana ulaştığında cadde, sokaklar ve mahalleler mahşeri kalabalıklar bin yıllık ulusal birlik rüyasının gerçekleştiği anı kutladılar. Kısaca Pêşmerge’nin Kobanî seferi ulusal birlik ve ulusal dayanışma noktasında çok tarihi ve duygusal bir atmosfer yaratmıştı.

Sayısal açıdan 150 Pêşmerge’nin gidişi çok önemli olmayabilir. Bu sayı savaşta köklü bir değişikliğe yol açmayabilir. Ancak bu tahminlerin aksine Pêşmerge’nin savaşa müdahil olması tüm denklemleri değiştirdi. Çünkü Pêşmerge güçü Kobanî’ye ulaştığında şehrin %20’si Kürt savaşçıların elinde %80’ni de DAİŞ’in elindeydi.

Pêşmerge birliğinin ulaşmasıyla savaşa seyri değişti.  En ağır darbeleri teröristlere indirerek, ulusal ruhun gücünü ve kudretini gösterdi. Pêşmerge’nin gidişi savaşçıların moral, motivasyonunu yükselti. Artık DAİŞ için rüzgâr ters esmeye başlamıştı. Savaşçılar Pêşmergenin ağır silah desteği ile kaybettikleri saldırı pozisyonunu tekrar yakalayarak şehrin düşmesini engellediler. Kürdistani güçler en kısa zamanda ulusal sembol olan Kobanî’yi sokak sokak geri aldılar.

Pêşmerge birliğinin bu kutsal ulusal görevi bittiğinde geri üstlerine döndüler. Onlar PKK gibi yapmadı. PKK Şengal’de ve Güney Kürdistan’ın bazı bölgelerinde bir kaç kurşun sıkarak burası bizimdir biz kurtardık demediler.

Pêşmerge ve savaşçılar emsalsiz bir savaş verdiler Kobanî de. Pêşmerge güçlerinin katılımı ile süren 7 aylık direniş Kobanî’nin düşmesini engellediği gibi kaybedilen mahalle ve çevre arazi tekrardan kurtadırıldı.  Cihatçı DAİŞ çeteleri büyük bir hezimete uğrayarak tarihinin en büyük yenilgisini aldı. Bu kutsal görev tamamlandığı için Pêşmergeler güney Kürdistan’a geri döndüler.  PKK ise, Şengal ve Güney Kürdistan’ın bazı bölgelerinde iki kurşun sıkarak kendisini o bölgelerin sahibi ilan ediyor. Pêşmerge ise PKK’nin tam tersine 7 ay Kürt kardeşleri için Kobanî’de savaştı, şehit verdi ama hiçbir zaman “ben kurtardım burası benimdir” deyip kalmadı. Görevini tamamladıktan sonra güney kürdistandaki direniş mevzilerine geri geldi ve DAİŞ le kalan yerden savaşına devam etti. Pêşmerge’nin Kobanî’ye gidişi ve şehrin kurtarılması konusunda en büyük haksızlık Başkan Mesut Barzani’ye yapıldı. Maalesef ki,  Pêşmerge’nin gitmesi için gerekli olan Kürdistan Parlamentosu’nun onayı, Pêşmerge’ye geçiş güzergahı sağlamak için Türk devletinin ikna edilmesi, sürecin iyi yönetilmesi ve gösterdiği eşsiz diplomatik çaba ve başarısında hak ettiği yeri, önemi Güney Kürdistan basını vermedi.

 Uluslararası gözlemcilere göre şayet Başkan Barzani’nin diplomatik çabaları olmasaydı Türk devletini Peşmerge güçlerinin Türkiye topraklarından geçişi için asla izin vermezdi.  Pêşmerge güçlerinin bu ulusal dayanışma adımı Kürtlerde milli ve ulusal duyguların gelişip perçinlenmesine sağladı. Bu da Türkiye devletinin asla kabul edemeyeceği bir durum. Çünkü bu duygunun güçlenmesi demek Türk işgal ve sömürüsüne isyanın artması demektir.

Diğer Haberler