ABD’li eski Bakan New York Post’a yazdı: “ABD,  Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumunun meşruiyetine saygı göstermelidir”

ABD'li Esi Bakan New York Post'a yazdı: "ABD,  Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumunun meşruiyetine saygı göstermelidir"

Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Washington’un Kürdistan Bölgesi’ne daha fazla destek vermesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin ABD’ye gerçekleştirdiği ziyaretle aynı döneme denk geldi.

Pompeo, New York Post gazetesine yazdığı bir makalede Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin ABD ile iş birliği konusundaki rolünü övdü ve özellikle Kürdistan Bölgesi’nin IŞİD’e karşı yürütülen mücadeledeki katkılarına dikkat çekti.

“Kürtler hiçbir zaman Amerikalıların hayatını tehlikeye atmadı, terörle mücadelede asla tereddüt etmediler”

Pompeo, yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Kürtler hiçbir zaman Amerikalıların hayatını tehlikeye atmadı, terörle mücadelede asla tereddüt etmediler ve müttefik çıkarlarını korumada sürekli olarak üzerine düşeni yaptılar.

Sadakatleri, diğer Ortadoğu çatışmalarında trilyonlar harcanmasına kıyasla, mütevazı bir yatırımla olağanüstü bir geri dönüş sağladı.”

Pompeo, Kürdistan Bölgesi’nin büyük doğal kaynaklara sahip olduğunu ve ekonomik olarak kendi kendine yetebilme kapasitesine sahip olduğunu belirtiyor.

“Sadece Kürdistan Bölgesi Hükümeti (KRG), Irak’ın toplam rezervlerinin yaklaşık üçte birine denk gelen tahmini 45 milyar varil petrole sahiptir. Ayrıca, büyük doğalgaz alanlarına ve siyasi kısıtlamalar nedeniyle henüz tam olarak değerlendirilmemiş değerli maden yataklarına da ev sahipliği yapmaktadır.”

“Ekonomik özgürlük verildiği takdirde, Kürdistan hızla kendi kendine yeten bir ortağa dönüşebilir”

Pompeo’ya göre, Kürdistan Bölgesi, Bağdat’ın kısıtlamalarına rağmen etkili bir yönetişim sergileyerek işleyen bir ekonomi kurmuş ve uluslararası yatırımı çekmeyi başarmıştır.

“Ekonomik özgürlük verildiği takdirde, Kürdistan hızla kendi kendine yeten bir ortağa dönüşebilir ve ABD’nin bölgesel konumunu güçlendirir; üstelik bunu ABD kaynaklarını tüketmeden yapar.”

Pompeo, Kürdistan’ın bölgedeki diğer otoriter ve aşırılık yanlısı yapılardan farklı olarak görece hoşgörü ve çoğulculuğun yaşandığı bir alan olduğuna dikkat çekti.
“Kürt toplumları, bölgenin büyük bölümünü zehirleyen Amerika ve Yahudi karşıtı ideolojileri reddetmiştir. Amerikalılar gibi onlar da kendi kaderlerini tayin etme ve temsili hükümet arzusu taşımaktadırlar. Hiçbir şekilde bir Amerikan düşmanının uydu devleti olmak istemiyorlar.”

“Kürdistan’ı desteklemesiyle açığa çıkacak stratejik potansiyel çok uzun süredir göz ardı ediliyor”

Pompeo, ABD’nin şimdiye kadar Kürdistan’a yeterince stratejik yatırım yapmadığını belirterek, “Amerika’nın, Kürdistan’ı desteklemesiyle açığa çıkacak stratejik potansiyel çok uzun süredir göz ardı ediliyor — bunun sebebi bölgesel tepkilerden duyulan korku ve bazı durumlarda da tamamen atalettir,” dedi.

 “İran’ın Kürt bölgelerine füze saldırıları düzenlemesi cezasız kalmamalıdır”

Pompeo’ya göre artık bu kritik dönemde ABD, Kürtleri bölgesel stratejisinin bir parçası haline getirmelidir:

1-ABD, Kürtlerin kendi kendini yönetme çabalarını baltalamaya çalışan bölgesel girişimlere güçlü biçimde karşı çıkmalıdır.
İran Devrim Muhafızları’nın geçen yıl olduğu gibi Kürt bölgelerine füze saldırıları düzenlemesi cezasız kalmamalıdır.
“ABD, müttefiklerimizi sistematik saldırılardan korumak için kırmızı çizgilerini net biçimde belirlemeli ve bu çizgileri kararlılıkla uygulamalıdır.”

“ABD, Kürdistan’ın özerkliğinin cezalandırılmasına karşı çıkmalıdır”

2-ABD, Kürdistan’ın özerkliğinin cezalandırılmasına karşı çıkmalıdır.
Pompeo, Bağdat’ın Tahran’ın da teşvikiyle Kürtleri baskı altına almak amacıyla fonları kestiğini ve petrol ihracatını engellediğini belirtti.
“Washington, Irak hükümeti üzerindeki etkisini kullanarak bu blokajları kaldırmalı, bu da hem Kürtlerin kalkınmasını sağlayacak hem de küresel petrol arzını artırarak enerji güvenliğini güçlendirecektir.”

“ABD,  Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumunun meşruiyetine saygı göstermelidir”

3-ABD, 2017’de Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumunun meşruiyetine saygı göstermelidir.
Bu referandumda, Iraklı Kürtlerin %93’ü bağımsızlık yönünde oy kullanmıştı.
“Bu demokratik süreç onurlandırılmak yerine, Bağdat (İran’ın desteğiyle) Kürtlere tank ve milis göndererek ambargo uygulamıştır. O dönemde ABD, Irak’ın yapay istikrarını Kürt halkının arzularının önüne koymuştur — bu, şimdi düzeltilmesi gereken bir hatadır.”

Pompeo, bu referandumun tanınmasının Kürtlerin geleceğini belirleme hakkına saygı anlamına geldiğini vurguluyor.
“ABD, Kürtlerle birlikte barışçıl, müzakere edilmiş bir özerklik ve bağımsızlık sürecini desteklemelidir. Bu uzun vadeli hedef, yeni çatışmalara yol açmamak için diplomatik yollarla takip edilmelidir ama Amerikan çıkarları açısından değerli bir hedeftir.”

“Türkiye bu sürece dahil edilmeli”

Ayrıca Pompeo, Türkiye’nin de bu sürece dahil edilmesi gerektiğini savunarak şöyle diyor:

“Türkiye’nin de kendi Kürt nüfusu bulunmakta. Ankara’yla bu sürecin stratejik faydaları konusunda diyaloğa girilmeli ve sürekli süren isyan döngüsünün son bulması sağlanmalıdır.”

Makalesinin sonunda Pompeo şu çağrıyı yapıyor:

“Amerika, kendi değerlerimizi paylaşan ve çıkarlarımızı kararlı biçimde ilerletenlerle birlikte olduğunda en güçlü halindedir. Mesrur Barzani, barış ve refah için birlikte nasıl ilerlenebileceğini konuşmak üzere ABD’de güçlü bir şekilde karşılanmalıdır.”

Diğer Haberler